Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2021/200, Karar No: 2021/1719

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/200 E. , 2021/1719 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/200
Karar No : 2021/1719

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
Vergi Dairesi Başkanlığı – …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, münfesih … Metal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 2011 yılının Şubat ilâ Ekim dönemlerine ait katma değer vergisi ve vergi ziyaı cezası borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emri ile 2010 yılının Eylül dönemine ait katma değer vergisi ve vergi ziya cezası borcunun tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:
Dava konusu ödeme emri ile tahsili talep edilen 2011 yılının Şubat ilâ Ekim dönemlerine ait katma değer vergileri ve vergi ziyaı cezalarının … . Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında dava konusu edildiği ve davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda ödeme emrinin dayanağı vergi ve cezalara karşı açılan davanın derdest olması karşısında tarh edilen vergi ve cezaların kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emirlerinin iptaline karar vermiştir.
Davalının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı:
… tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrası yönünden yapılan inceleme:
… tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrası yönünden davalı tarafından dilekçede ileri sürülen iddialar kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden davalının istinaf isteminin reddi gerekmektedir.
… tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrası yönünden yapılan inceleme:
2010 yılının Eylül dönemine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin tahsili için düzenlenen ödeme emrinin dayanağını oluşturan vergi/ceza ihbarnamesinin, dava konusu ödeme emirlerinin tebliğ edildiği adreste davacının kayınvalidesi … ‘ya 04/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve dava konusu edilmeyerek kesinleştiği görüldüğünden, kesinleşen borcun tahsili için düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Vergi dava dairesi bu gerekçeyle kararın … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin kısmı yönünden istinaf isteminin reddine; … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin kısmı yönünden ise istinaf isteminin kabulüne, Mahkeme kararının kaldırlmasına ve davanın reddine karar vermiştir.
Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 27/02/2020 tarih ve E:2019/3896, K:2020/1102 sayılı kararı:
Davalı tarafından temyiz istemine konu edilen Bölge İdare Mahkemesi kararının, … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile uygun görülmüştür.
Davacının kanuni temsilcisi olduğu asıl borçlu Tasfiye Halinde … Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından 2010 yılının Eylül dönemi katma değer vergisi beyannamesinin kanuni süresi geçtiği halde verilmemesi nedeniyle 21/03/2016 tarihinde takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden asıl vergi borçlusu şirket adına tarhiyat yapılarak düzenlenecek ihbarname ile usule uygun bir şekilde kesinleştirdikten sonra borcun ödenmemesi durumunda 6183 sayılı Kanun kapsamında cebren tahsil yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Olayda kanuni temsilci olan davacı adına yönetici sıfatıyla yapılan tarhiyata karşı dava açılmadığından bahisle ödeme emri düzenlenmiş ise de, ortada kesinleşmiş bir kamu alacağı bulunduğundan söz edilemeyecektir.
Bu nedenle kararın dava konusu … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
Daire bu gerekçeyle kararın … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasını onamış; … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasını bozmuştur.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesinin 30/10/2020 tarih ve E:2020/2365, K:2020/1846 sayılı ısrar kararı:
Tasfiye Halinde … Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi, 2010 yılının Eylül dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesini kanuni süresi geçtiği halde verilmediğinden bahisle 10/07/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmiştir. 21/03/2016 tarihinde takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden salınan cezalı tarhiyata ilişkin … tarih ve … sayılı ihbarname, şirketin tüzel kişiliği 2014 yılında sona erdiğinden 5520 sayılı Kanun’un 17. maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca davacı adına düzenlenmiş ve (dava konusu ödeme emrinin de tebliğ edildiği) davacının ikametgah adresinde kayınvalidesi … ‘ya 04/06/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine borcun vadesinde ödenmemesi ve dava konusu edilmemesi üzerine kesinleşen borcun tahsili amacıyla … tarih ve … sayılı ödeme emri düzenlenmiştir.
Bu durumda, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan asıl borçlu şirketin tasfiye öncesi 2010 yılının Eylül dönemine ilişkin yapılan cezalı tarhiyat uyuşmazlık konusu dönemde kanuni temsilci olan davacı adına usulüne uygun şekilde yapılıp davacının ikametgah adresinde usule uygun şekilde tebliğ edildiğinden, kesinleşen borcun tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Vergi Dava Dairesi, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle bozulan kısım yönünden ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emri içeriği vergi ve cezaların mahkeme kararıyla iptal edildiği ve ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde konusu edildiği ve iptali gerektiği belirtilerek aksi yönde verilen ısrar kararının ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2- … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3- 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri ve Kanun’a ek (3) sayılı Tarife uyarınca ödenmesi gereken maktu karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından harca hükmedilmesine gerek bulunmadığına,
4- 2577 dayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
15/12/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir