Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2019/1690, Karar No: 2021/2

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2019/1690 E. , 2021/2 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2019/1690
    Karar No : 2021/2

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı

    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, yargı kararı uyarınca kendisine iade edilmesi gereken vergi tutarının yanlış hesaplandığı iddia edilerek eksik ödendiği belirtilen 46.983,40 TL’nin, mahkemenin karar tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte iadesi talebiyle 16/05/2014 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun, davalı idarenin 02/06/2014 tarihli işlemi ile reddi üzerine bu işlemin iptali ile eksik ödendiği belirtilen 46.893,40 TL’nin amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır.
    …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde Bakanlar Kuruluna verilen yetki uyarınca çıkarılan 12/01/2009 tarih ve 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan, bireysel emeklilik sisteminden on yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarları üzerinden %15 oranında; (b) alt bendinde yer alan, on yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarları üzerinden %10; (c) alt bendinde yer alan, emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarları üzerinden de %5 oranında vergi tevkifatı yapılmasına karar verilmiştir.
    Davacı ile … Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi arasında 01/06/2000 tarihinde imzalanan iki adet birikimli hayat poliçesinin 09/10/2012 tarihinde iştira ile sonlandırılması üzerine irat ve anaparadan oluşan birikimler sigorta şirketince davacıya ödenmiştir. Ödeme sırasında, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin birinci fıkrasının (11) numaralı alt bendindeki istisna tutarı da göz önünde bulundurularak aynı Kanun’un 94. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılmıştır. Davacı, sadece irat tutarı üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılması gerektiğini ileri sürerek yapılan bu kesinti işleminin iptali istemiyle açtığı davada, …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile anapara üzerinden yapılan tevkifat işleminin iptaline ve bu tutarın davacıya iadesine karar verilmiştir. Mahkeme kararından sonra davalı idarece davacıya 40.537,12 TL iade edilmiştir. Bunun akabinde de davacı tarafından, yapılan ödemenin 46.893,40 TL eksik olduğu ileri sürülerek bu meblağın iade edilmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine de işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
    Dava konusu uyuşmazlığın çözümü için davacıya bireysel emeklilik sisteminden çıktıktan sonra ödemede bulunulurken 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca yapılması gereken tevkifata ilişkin oranın ve buna bağlı olarak da tevkifat yapılacak tutarın ortaya konulması gerekmektedir.
    Olayda, davacının, bireysel emeklilik sisteminde iken ödediği primler üzerinden elde ettiği iradın, Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesi uyarınca menkul sermaye iradı olduğu ve bu irad üzerinden aynı Kanun’un 94. maddesi uyarınca vergi tevkifatı yapılacağı açık olup anılan 94. maddenin verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 10 yıldan fazla sistemde kalan davacıya irat toplamı üzerinden %10 oranında kesinti yapılarak ödeme yapılması gerekmektedir.
    Buna göre, davacının 2 adet bireysel emeklilik sözleşmesi kapsamında sistemden ayrıldığı tarihe kadar elde ettiği irad tutarının 248.685,17 TL olduğu göz önünde bulundurularak bu tutarın %10’u oranında yani 24.868,51 TL kesinti yapılması gerekirken, davacının bireysel emeklilik sisteminden çıkarken kendisinden yapılan 97.517,54 TL’lik vergi kesintisinden, …. Vergi Mahkemesinin kararı gereği davalı idarece davacıya iade edilen 40.537,12 TL’nin mahsubu neticesinde 56.980,42 TL vergi tevkifatı yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davacıdan tevkif edilmesi gereken tutar olan 24.868,51 TL ile 56.980,42 TL arasındaki farkın ( 32.111.91 TL’nin) davacıya iade edilmesi gerekmektedir.
    Ayrıca, iadesi gereken 32.111,91 TL üzerinden 3095 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizin de davacıya ödenmesi gerekmektedir.
    Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu işlemin 32.111,91 TL’ye isabet eden kısmını iptal etmiş, belirtilen tutarın davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine karar vermiş, kalan kısmı yönünden ise davayı reddetmiştir.
    Tarafların temyiz istemlerini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 13/06/2018 tarih ve E:2016/21236, K:2018/6009 sayılı kararıyla temyiz istemlerini reddetmiştir.
    Dairenin, tarafların karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemlerini yeniden inceleyerek verdiği 17/12/2018 tarih ve E:2018/8830, K:2018/13669 sayılı kararı:
    …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı, Danıştay Dördüncü Dairesinin 15/05/2018 tarih ve E:2014/3747, K:2018/4596 sayılı kararı ile bozulduğundan, mahkemece söz konusu bozma kararı da dikkate alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
    …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, … sayılı ısrar kararı:
    Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı uyarınca davacıya yapılan toptan ödeme tutarının anaparaya isabet eden kısmı üzerinden %15 oranında hesaplanan gelir vergisinin davacıya iade edildiği, iade tutarında herhangi bir hatanın söz konusu olmadığı, anılan mahkeme kararında faize hükmedilmemiş olması nedeniyle davacının faiz talebinin işbu davada kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek ısrar kararının aleyhine olan hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinin ikinci fıkrasının (16) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer alan, on yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarları üzerinden %10 oranında vergi tevkifatı yapılması gerektiğinin açık olduğu, bu yönüyle mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin 32.111,91 TL’ye isabet eden kısmının iptali ile belirtilen tutarın iadesine ilişkin hüküm fıkrası yönünden temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
    Ayrıca, davacı tarafından, mahkemece davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek faiz ile birlikte fazladan tahsil edilen tutarın iadesine hükmedilmiş ise de …. Vergi Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararının verildiği … tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, mahkeme kararının faizin başlangıç tarihine ilişkin hüküm fıkrasının düzeltilerek onanması, bu mümkün olmaz ise kararın onanması gerektiği belirtilmektedir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyizen incelenen ısrar kararının davalı idare aleyhine olan kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Temyize konu ısrar kararının hükmüne esas aldığı …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Dördüncü Dairesinin 15/05/2018 tarih ve E:2014/3747, K:2018/4596 sayılı kararı ile bozulması üzerine …. Vergi Mahkemesi, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla ilk kararında ısrar etmiştir.
    Anılan ısrar kararı, davalı tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 27/01/2021 tarih ve E:2019/1069, K:2021/1 sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Bu bozma kararı uyarınca verilecek kararın sonucu dava konusu işlemleri etkileyeceğinden, temyize konu ısrar kararının, dava konusu işlemin 32.111,91 TL’ye isabet eden kısmının iptali ile belirtilen tutarın davanın açıldığı tarihten itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine ilişkin hüküm fıkrasının söz konusu kararda yer alan esaslar doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
    2- …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının kabule ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
    2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir