Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2022/67, Karar No: 2022/1335

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/67 E. , 2022/1335 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/67
Karar No : 2022/1335

KARAR DÜZELTME
İSTEMİNDE BULUNAN (DAVALI) : … Anonim Şirketi
UETS Kodu: …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) :
VEKİLİ : Av. ….
UETS Kodu: …
İSTEMİN ÖZETİ : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K: sayılı ısrar kararının bozulmasına ilişkin 09/11/2020 tarih ve E:2020/1073, K:2020/2353 sayılı karara karşı davalı idare karar düzeltme isteminde bulunmaktadır.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İstemin kabulü ile, ısrar kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise adı geçen Kanun maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymamaktadır.
Bu nedenle kararın düzeltilmesi isteminin REDDİNE, 07/04/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Dosyanın incelenmesinden, Gaziantep PTT Başmüdürlüğü, Şehitkamil PTT Merkezi Gatem Şubesinde gişe memuru olarak görev yapan davacının çalıştığı 1 nolu gişede 04/07/2011 tarihinde gün sonu kasa sayımında 43.807,00-TL kasa açığı tespit edildiği, davacının, bu durumun işlem yapan bir müşteriden hata ile eksik para alınmasından kaynaklandığını ileri sürerek ertesi gün kasa açığını kapattığı, bu olay nedeniyle başlatılan soruşturma sonucunda düzenlenen 05/08/2011 tarihli PTT Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettişliği soruşturma raporunda söz konusu kasa açığının bir usulsüzlükten kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun adli yargılama sonucunda kesinlik kazanacağı belirtilerek disiplin yönünden davacının aylıktan kesme (sözleşme ücretinden kesme) cezası ile cezalandırılması, idari yönden ise, ceza mahkemesince verilecek kararın sözleşmesinin feshini gerektirmesi durumunda 399 sayılı KHK hükümleri değişik 45/d ve hizmet sözleşmesinin 15/d maddeleri uyarınca davacının sözleşmesinin feshedilmesi yolunda teklifler getirildiği, bunun üzerine disiplin amiri tarafından, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/1/(C-ı) maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme (sözleşme ücretinden kesme) cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
PTT Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun 10/10/2011 tarihli toplantısında ise, davacıya verilen aylıktan kesme cezasının, davacının zimmet suçundan yargılandığı davada … Ağır Ceza Mahkemesince 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği göz önünde bulundurularak, disiplin amirinin yetkisini aşmak suretiyle bu cezayı verdiğinden bahisle iptal edildiği; daha sonra anılan Kurulca, davacının son savunması alınarak, 657 sayılı Kanun’un 125/1/(E-g) maddesi ile 399 sayılı KHK’nin 45/d maddesi ve hizmet sözleşmesinin 15/b maddesi uyarınca sözleşmesinin feshine ve bu kararın onaylanmasını teminen durumun Yönetim Kuruluna arzına 01/02/2012 tarihinde karar verildiği, Yönetim Kurulunun 24/02/2012 tarihli kararı uyarınca da 15/03/2012 tarihinde davacının ilişiğinin kesildiği, bunun üzerine sözleşme feshine ilişkin işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 6. maddesinde, sözleşmeli personelin yönetim kurulu kararı ile işe alınacağı, yönetim kurullarının bu yetkilerini, sınırlarını göstermek suretiyle devredebileceği, sözleşmeli personel ile akdedilecek sözleşmelerin Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle tespit edilecek tip sözleşme çerçevesinde ve takvim yılı itibariyle yıllık olarak düzenleneceği; 44. maddesinde, teşebbüs veya bağlı ortaklıklardaki hizmetlerin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla sözleşmeli personelin görevleri ile ilgili kusurlu hareketleri, iş yerinde veya dışında teşebbüs ve bağlı ortaklıkla ilgili mevzuata aykırı davranışları nedeniyle kademe ilerlemesinin durdurulması hariç verilmesi gereken disiplin cezaları ile disiplin cezası vermeye yetkili merciler ve disiplin kurulları hakkında bu Kanun Hükmünde Kararnamede hüküm bulunmayan hallerde teşebbüs veya bağlı ortaklık memurlarının tabi olduğu hükümlerin uygulanacağı, ancak, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiiller için sözleşme ücretinden kesme cezası, aylıktan kesme cezası esaslarına göre uygulanacağı; 45/d maddesinde, “Bu Kanun Hükmünde Kararname ile sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarda bulunmak” fiili, sözleşme feshi gerektiren fiiller arasında düzenlenmiş, 48. maddesinde ise sözleşmenin feshini gerektiren disiplin cezalarının kesinleşmesinin teşebbüs veya bağlı ortaklık yönetim kurullarının kararına bağlı olduğu hüküm altına alınmış; davacının hizmet sözleşmesinin 15/b maddesinde ise “399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarda bulunmak” sözleşmenin sona ermesi ve fesih halleri başlığı altında sayılmıştır.
399 sayılı KHK hükümlerinin tetkikinden, 44. maddenin yollamasıyla uygulanan, 657 sayılı Kanun’un Devlet memurluğundan çıkarma cezasının düzenlendiği 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin alt bentleri gereğince verilen ve sözleşmenin feshini gerektiren cezaların, Yüksek Disiplin Kurulunca bu yolda karar alındıktan sonra kesinleşmesinin yönetim kurulu kararına bağlı olduğu, öte yandan, anılan KHK’nın 45. maddesinde sayılan hizmet sözleşmesinin feshine ilişkin hâllerde sözleşmeli personelin hizmet sözleşmesinin feshine ilişkin yetkinin ise doğrudan -usulde ve yetkide paralellik ilkesi gereği, anılan KHK’nın 6. maddesi uyarınca işe alma konusunda yetkinin sahibi olan- yönetim kurulunda olduğu açıktır.
Olayda, davacıya aynı fiili nedeniyle disiplin amiri tarafından önce aylıktan kesme disiplin cezası verilmiş, bilahare PTT Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunca bu ceza kaldırılmak suretiyle, davacı hakkında “339 sayılı KHK’nın 44. maddesi ve eylemine uyan 657 sayılı Kanun’un 125/1/(E-g) maddesinde belirtilen hüküm” ile soruşturma raporunda idari yönden getirilen teklif de olan “ilgilinin sözleşmeli personel olması nedeniyle 399 sayılı KHK’nın değişik 45/d ve hizmet sözleşmesinin 15/b maddeleri gereğince” sözleşmesinin feshine ve bu kararın Yönetim Kuruluna arzına karar verilmiş ve PTT Yönetim Kurulu kararı ile de davacının sözleşmesi feshedilmiştir.
Bu durumda, disiplin amirince verilen ve kesinleşen disiplin cezasının idare tarafından geri alınarak yeni bir disiplin cezası tesis edilmesi hukuken mümkün olmadığından “339 sayılı KHK’nın 44. maddesi ve eylemine uyan 657 sayılı Kanun’un 125/1/(E-g) maddesinin” işlemde dayanak alınmasında hukuken isabet bulunmamakla birlikte, işlemin diğer dayanağı olan “399 sayılı KHK’nın değişik 45/d ve hizmet sözleşmesinin 15/b maddeleri”nin dosyada mevcut soruşturma raporu ve eklerinden sübuta erdiği anlaşılan eylemi nedeniyle davacı hakkında uygulanarak sözleşmesinin feshedilmesi isabetli olduğundan, bu durumun dava konusu işlemi sakatlar yönü bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığından kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir