Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2021/983, Karar No: 2021/3241

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/983 E. , 2021/3241 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/983
Karar No : 2021/3241

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 15/12/2020 tarih ve E:2017/2215, K:2020/5819 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 15/12/2020 tarih ve E:2017/2215, K:2020/5819 sayılı kararıyla;
Davacının, bu dava dosyası ile Dairelerinin E:2016/57326 esasında kayıtlı bulunan dava dosyasının birleştirilmesi talebi yerinde görülmeyerek; “Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ”bağımsız” adaylarını desteklediğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar (Dijital materyal) yönünden, davacının kullanmış olduğu dijital materyaller üzerinde yapılan inceleme neticesinde … isimli program dosyasının bulunduğuna dair tespitin, davacının anılan örgütle iltisak veya irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Diğer hususlar (HTS iletişim kayıtları) yönünden, davacının haklarında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği suçundan soruşturma yürütülen kişilerle görüşme ve irtibatının bulunduğu tespitinin, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı maddi haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği,
Öte yandan, davacı tarafından dava açma süresi geçtikten sonra verilen 27/07/2018 tarihli savunmaya cevap dilekçesi ve 10/12/2018 tarihli ikinci savunmaya cevap dilekçesi ile dava konusu karar nedeniyle yoksun kaldığı sosyal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin incelenme olanağının bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkındaki ceza davasının akıbetinin Daire kararını ilgilendirdiği hâlde bekletici mesele yapılmamasının hukuka aykırı olduğu; gerek HSK, gerekse de adli ve idari yargılama süreçlerinde başta adil yargılanma hakkı olmak üzere özel hayatın gizliliği gibi bir çok hakkının AİHS ve Anayasa’ya aykırı olarak ihlal edildiği, HSK kararında kişiselleştirme yapılmayıp genel muğlak bir karar verildiği, sonradan oluşturulan delillere dayanıldığı, neden ihraç edildiğini bilmediğinden idari yargılama boyunca savunma hakkının ihlal edildiği; beyanda bulunan tanıkların beyanı ceza mahkemesinde hükme esas alınırken lehe olarak sunduğu tüm delillerin değerlendirme dışı bırakıldığı, adil ve tarafsız bir şekilde yargılanmadığı; hayatının hiçbir döneminde FETÖ’ye veya desteklediği herhangi birine bir desteği olması bir tarafa bağının bile olmadığı; sırf hemşerisi olduğu için katıldığı yarım saatlik bir yemek nedeniyle mahkûm edildiği; tanık beyanlarının hiçbir maddi olgu veya delille desteklenmediği, ceza yargılamasında tanığa soru sorma isteğinin karşılanmamasının hukuka aykırı olduğu; 6 lehe tanık ifadesinin yanında 2 tane çelişkilerle dolu, tahminden öteye gitmeyen aleyhe tanık ifadesinin hangi kıstasa göre üstün tutulduğunun mahkeme kararında açıklanmadığı; … isimli bir program indirmediği ve bu programda yazışma yapmadığı, FETÖ yargılamaları iddianamelerinde de belirtildiği üzere bu hain terör örgütünün yazışma programının kriptolu ByLock programı olduğu, kullanmış olduğu telefonda ByLock programının tespit edilemediği; telefonunda sadece … isimli programın uzantısının bulunduğunun açık olduğu, programın dahi bulunmadığı ve kimse ile yazışmanın bulunmadığı durumun aleyhine delil teşkil etmeyeceği; adliyede çalıştığı bir çok kişi ile telefon görüşmeleri olduğu hâlde, sadece ihraç edilenlerle görüşmelerinin baz alındığı, bu şahısların hangi örgüte üye olduğunu bilme ve tespit etme şansının bulunmadığı; meslek icabı yapılan görüşmelerin suç delili olamayacağı; Dairenin kararına gerekçe olarak aldığı … Ağır Ceza Mahkemesi kararının hukuka aykırılıklarla dolu olduğu, fetöcülük iddiası ile basında haber olmuş bir mahkeme başkanı tarafından verilmiş bir karar olduğu, hukukun ihlal edildiği bir ceza yargılamasının kabulünün mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 15/12/2020 tarih ve E:2017/2215, K:2020/5819 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 22/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir