Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2021/268, Karar No: 2021/1680

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/268 E. , 2021/1680 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/268
Karar No : 2021/1680

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1-…Kurumu
VEKİLİ : Av. …

2- …Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/11/2020 tarih ve E:2019/722, K:2020/3047 sayılı kararının, davalı idarelerden Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından esas yönünden, davalı idarelerden Kamu İhale Kurumu tarafından yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: “Çorum-Laçin İl Yolu Heyalanlı Kesim Kırkdilim Geçişi (Km:17+738-26+35318) Arası Toprak Tesviye, Sanat Yapıları, Tünel ve Üstyapı (BSK) İşleri Yapılması İşi”ne ait sözleşme bedeline ilişkin olarak düzenlenen 4 no.lu hakedişin fiyat farkı hesabındaki kesinti işlemi ile anılan işlemin dayanağı olduğu ileri sürülen Kamu İhale Kurulunun (Kurul) 25/12/2018 tarih ve 2018/DK.D-405 sayılı kararının iptali ve eksik ödemenin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/11/2020 tarih ve E:2019/722, K:2020/3047 sayılı kararıyla;
Karayolları Genel Müdürlüğünce “Çorum-Laçin İl Yolu Heyalanlı Kesim Kırkdilim Geçişi (Km:17+738-26+35318) Arası Toprak Tesviye, Sanat Yapıları, Tünel ve Üstyapı (BSK) İşleri Yapılması İşi”ne ait sözleşme bedeline ilişkin olarak düzenlenen 4 no.lu hakedişin fiyat farkı hesabındaki kesinti işleminin dayanağı 25/12/2018 tarih ve 2018/DK.D-405 sayılı Kurul kararının, Kurulun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı ile, tesis edildiği tarih itibarıyla iptaline karar verildiği; davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından verilen ve 10/07/2019 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kaydına alınan ikinci savunma dilekçesinde, Kurulun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı uyarınca 4/EK-1 no.lu hakediş raporunun tanzim edildiği, anılan karar üzerine gerekli düzenlemelerin yapıldığı, 4/EK-1 no.lu hakediş raporu gereğince tahakkuk işlemlerinin tamamlandığı belirtildiğinden, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Kamu İhale Kurumu tarafından, konusuz kalan dava hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararın taraflardan herhangi birinin haklılığını ya da haksızlığını ortaya koymadığından, idareleri aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuken mümkün bulunmadığı ileri sürülerek Daire kararının yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
Davalı idarelerden Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, dava konusu sözleşmeye ilişkin olarak, özel tüketim vergisine ilişkin değişikliklerden kaynaklanan fiyat farkı hesabı Kamu İhale Kurulunun 25/12/2018 tarih ve 2018/DK.D-405 sayılı kararında belirtilen esaslara göre yapıldığı, davanın açılmasına idarelerinin sebebiyet vermediği, davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği ileri sürülmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2. Dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/11/2020 tarih ve E:2019/722, K:2020/3047 sayılı kararının ONANMASINA,
3. 07/10/2021 tarihinde, esası yönünden oybirliği, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden oyçokluğu ile kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY
X- Dava, “Çorum-Laçin İl Yolu Heyalanlı Kesim Kırkdilim Geçişi (Km:17+738-26+35318) Arası Toprak Tesviye, Sanat Yapıları, Tünel ve Üstyapı (BSK) İşleri Yapılması İşi”ne ait sözleşme bedeline ilişkin olarak düzenlenen 4 no.lu hakedişin fiyat farkı hesabındaki kesinti işlemi ile anılan işlemin dayanağı olduğu ileri sürülen Kamu İhale Kurulunun (Kurul) 25/12/2018 tarih ve 2018/DK.D-405 sayılı kararının iptali ve eksik ödemenin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/11/2020 tarih ve E:2019/722, K:2020/3047 sayılı kararda, 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı Kurul kararı ile, Karayolları Genel Müdürlüğünce “Çorum-Laçin İl Yolu Heyalanlı Kesim Kırkdilim Geçişi (Km:17+738-26+35318) Arası Toprak Tesviye, Sanat Yapıları, Tünel ve Üstyapı (BSK) İşleri Yapılması İşi”ne ait sözleşme bedeline ilişkin olarak düzenlenen 4 no.lu hakedişin fiyat farkı hesabındaki kesinti işleminin dayanağı 25/12/2018 tarih ve 2018/DK.D-405 sayılı Kurul kararının, Kurulun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı ile, tesis edildiği tarih itibarıyla iptaline karar verildiği; davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından verilen ve 10/07/2019 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kaydına alınan ikinci savunma dilekçesinde, Kurulun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı uyarınca 4/EK-1 no.lu hakediş raporunun tanzim edildiği, anılan karar üzerine gerekli düzenlemelerin yapıldığı, 4/EK-1 no.lu hakediş raporu gereğince tahakkuk işlemlerinin tamamlandığının belirtildiği gerekçesine yer verilmek suretiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı idareler aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, anılan Kanun’da hüküm bulunmayan hususlarda “yargılama giderleri”ne ilişkin olarak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. 1086 sayılı Kanun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olup, 6100 sayılı Kanun’un 447. maddesinde “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmü yer almıştır.
6100 sayılı Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralı yer almaktadır.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Kurul kararının bilahare yürürlükten kaldırıldığından ve Kurulun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı uyarınca 4/EK-1 no.lu hakediş raporunun tanzim edildiğin, anılan karar üzerine gerekli düzenlemelerin yapıldığı, 4/EK-1 no.lu hakediş raporu gereğince tahakkuk işlemlerinin tamamlandığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, yargılama giderlerinin davalı idareler üzerinde bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
İdari işlemlerin -bu arada düzenleyici işlemlerin- hukuka uygun olduklarına dair bir yargı kararına gereksinim duymadan hukuka uygun kabul edilerek ilgililer üzerinde hukukî sonuç doğurması olarak tanımlanabilen “hukuka uygunluk karinesi”ne göre de dava konusu düzenleyici Kurul kararının, 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinde zikredilen “davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu” kapsamında, hukuka uygun sayılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerden Kamu İhale Kurumunun temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın yargılama giderleri ve vekâlet ücretine yönelik kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.

KARŞI OY

XX- Dava, “Çorum-Laçin İl Yolu Heyalanlı Kesim Kırkdilim Geçişi (Km:17+738-26+35318) Arası Toprak Tesviye, Sanat Yapıları, Tünel ve Üstyapı (BSK) İşleri Yapılması İşi”ne ait sözleşme bedeline ilişkin olarak düzenlenen 4 no.lu hakedişin fiyat farkı hesabındaki kesinti işlemi ile anılan işlemin dayanağı olduğu ileri sürülen Kamu İhale Kurulunun (Kurul) 25/12/2018 tarih ve 2018/DK.D-405 sayılı kararının iptali ve eksik ödemenin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10/11/2020 tarih ve E:2019/722, K:2020/3047 sayılı kararda, 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı Kurul kararı ile, Karayolları Genel Müdürlüğünce “Çorum-Laçin İl Yolu Heyalanlı Kesim Kırkdilim Geçişi (Km:17+738-26+35318) Arası Toprak Tesviye, Sanat Yapıları, Tünel ve Üstyapı (BSK) İşleri Yapılması İşi”ne ait sözleşme bedeline ilişkin olarak düzenlenen 4 no.lu hakedişin fiyat farkı hesabındaki kesinti işleminin dayanağı 25/12/2018 tarih ve 2018/DK.D-405 sayılı Kurul kararının, Kurulun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı ile, tesis edildiği tarih itibarıyla iptaline karar verildiği; davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından verilen ve 10/07/2019 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kaydına alınan ikinci savunma dilekçesinde, Kurulun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı uyarınca 4/EK-1 no.lu hakediş raporunun tanzim edildiği, anılan karar üzerine gerekli düzenlemelerin yapıldığı, 4/EK-1 no.lu hakediş raporu gereğince tahakkuk işlemlerinin tamamlandığının belirtildiği gerekçesine yer verilmek suretiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı idareler aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, bu Kanun’da hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331. maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Kurul kararının bilahare yürürlükten kaldırıldığı ve Kurulun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı uyarınca 4/EK-1 no.lu hakediş raporunun tanzim edildiğin, anılan karar üzerine gerekli düzenlemelerin yapıldığı, 4/EK-1 no.lu hakediş raporu gereğince tahakkuk işlemlerinin tamamlandığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarelerce davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir. Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen Kurul kararının daha sonra yürürlükten kaldırıldığı ve Kurulun 20/02/2019 tarih ve 2019/DK.D-48 sayılı kararı uyarınca 4/EK-1 no.lu hakediş raporunun tanzim edildiği, anılan karar üzerine gerekli düzenlemelerin yapıldığı, 4/EK-1 no.lu hakediş raporu gereğince tahakkuk işlemlerinin tamamlandığından bahisle uyuşmazlığın esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331. maddesinin 1. fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın açılmasına davalı idarelerin sebebiyet verdiği gerekçesine dayalı olarak yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı idarelere yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, davalı idarelerden Kamu İhale Kurumunun temyiz isteminin kabulü ile temyiz başvurusuna konu kararın bu yönlerden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir