Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2021/1527, Karar No: 2021/2827

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1527 E. , 2021/2827 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1527
Karar No : 2021/2827

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 20/10/2020 tarih ve E:2016/42381, K:2020/4512 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 20/10/2020 tarih ve E:2016/42381, K:2020/4512 sayılı kararıyla;
Davacının, 6749 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile ilgili Anayasa’ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; “Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacının yargılandığı … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında davacının … no.lu GSM hattı ile 01/01/2014-01/11/2017 tarihleri arasında ByLock programı için kiralanan hedef IP’lerine toplam 1568 kez bağlantı kurduğunun tespit edildiği; davalı idare tarafından dava dosyasına sunulan ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı incelendiğinde ise, davacının ID numarasının “…”, kullanıcı adının “…”, şifrenin “….” olduğu; “ID’yi Ekleyenlerin verdikleri İsimler” başlığı altında davacının başka kullanıcılar tarafından “…, …, … …” olarak kaydedilmiş olduğunun, davacının “…” olan Bylock şifresinin kendisi, eşi ve kızının adlarının (…, …, …) ilk harflerinin birleşiminden oluştuğunun görüldüğü, söz konusu ibarelerin davacıya ait bilgilerle uyumlu olduğunun değerlendirildiği; davacı hakkında düzenlenen bahse konu tutanakların incelenmesinden, davacının “…” ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, Bylock, Eagle veya Tango programları üzerinden toplantı ve görüşmeler yaptığına, çocuklarını terör örgütüne müzahir okula ve bu okulun yurduna gönderdiğine ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar (Basılı Materyaller) yönünden, davacının ikametinde yapılan arama neticesinde ele geçirilen davacıya ait FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne müzahir yayınların, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği,
Diğer hususlar (HTS Kayıtları) yönünden, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensuplarıyla ve örgüte müzahir kurum ve kuruluşlarla yaptığı görüşmeleri içerir HTS kayıtlarının davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kendisine isnat edilen suçlamada adı geçen FETÖ/PDY terör örgütü ile bir bağlantısının olmadığı gibi yakın çevresinde bu örgüt ile ilişkisi olan birisinin de bulunmadığı; ByLock programını yüklemediği ve kullanmadığı; terör örgütünün amacını benimsediği, örgütün hiyerarşık yapısına dahil olduğu, örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede örgüt yöneticileri ya da diğer mensuplarından emir ya da talimat aldığı, örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katıldığı, örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirdiği, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerde bulunduğuna dair dava dosyasında somut bir delil bulunmadığı; meslekten çıkarılırken savunma hakkı verilmediği; meslekten çıkarılmasında kamu yararı güdülmediği, çalışma hakkının elinden alınarak AİHS’nin 4. maddesinin ihlal edildiği, meslekten çıkarma işleminin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 20/10/2020 tarih ve E:2016/42381, K:2020/4512 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 06/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir