Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2021/1458, Karar No: 2021/3318

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1458 E. , 2021/3318 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1458
Karar No : 2021/3318

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Birliği (KÜKAB)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 04/11/2020 tarih ve E:2019/2557, K:2020/10390 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı ile davalı arasında 23/12/2013 tarihinde imzalanan “KÜKAB Katı Atık Toplama, Taşıma ile EKAY Ek Tesisleri Yapımı ve Tesislerin İşletilmesi İmtiyaz Sözleşmesi” uyarınca “Entegre Katı Atık Yönetim (EKAY) Ek Tesislerinin” yapımı ve işletilmesi, atıkların toplanması, taşınması, geçici depolanması, geri dönüşümü ve bertarafına dair iş kapsamında, anılan sözleşmenin 6.2.1. maddesi uyarınca banka teminat mektubu tutarının 6.107.357.74 TL olarak güncellenmesine dair … tarih ve … sayılı işlem ve bu işleme yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı Kütahya İli Yerel Yönetimler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği (KÜKAB) işleminin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 04/11/2020 tarih ve E:2019/2557, K:2020/10390 sayılı kararıyla;
İmtiyaz sözleşmesi ve idari şartname hükümleri uyarınca, kesin teminat mektubunun, sözleşme süresince ilk olarak 5 yıl süreli ve daha sonra 3’er yıl süreli olarak verilmesi, sözleşme süresince ilk 5 yıl olarak verilen kesin teminat mektubunun, teminat süresinin bitmesine 3 (üç) ay kala, geçen 5 yılın ÜFE oranlarının ortalaması oranında güncellenerek yenilenmesi gerektiği,
Dairelerinin 11/09/2019 tarih ve E:2019/2557 sayılı ara kararı ile kesin teminat mektubu tutarının güncellenmesine ilişkin hesaplamanın ne şekilde yapıldığı ve ilk güncellemenin yapıldığı yıldan başlamak üzere her yıl için esas alınan ÜFE oranlarının ne olduğunun ayrı ayrı belirtilmesi hususlarının davalı idareden sorulduğu, davalı idare tarafından ara kararına 25/10/2019 tarihli dilekçe ile, ilk güncellemenin 2014 yılı Aralık ayında yapıldığı, 2014 yılı Aralık ayında % 6,36, 2015 yılı Aralık ayında % 5,71, 2016 yılı Aralık ayında % 9,94, 2017 yılı Aralık ayında % 15,47, 2018 yılı Ağustos ayında % 25,31 oranında güncelleme yapılarak teminat mektubu tutarının 6.107.357,74 TL olarak hesaplandığı yönünde cevap verildiğinin görüldüğü, davalı idare tarafından güncellenmesi istenilen banka teminat mektubu tutarının (6.107.357,74 TL) ilk banka teminat mektubu tutarına (3.414.466,00 TL) göre artış oranının, yaklaşık % 79 oranına tekabül ettiği,
Bu durumda; kesin teminat mektubunun sözleşme süresince ilk olarak 5 yıl süreli ve daha sonra 3’er yıl süreli olarak verilmesi, sözleşme süresince ilk olarak 5 yıl süreli olarak verilecek teminat mektubu tutarının, geçen 5 yılın ÜFE oranlarının ortalaması oranında güncellenerek yenilenmesi gerekirken, davalı idare tarafından teminat mektubu tutarının 2013 yılının Aralık ayından 2018 yılının Ağustos ayına kadar geçen süredeki ÜFE oranlarının toplamı alınarak güncellendiği görüldüğünden, teminat mektubu tutarının güncellenmesine dair dava konusu … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 43. maddesinde, kesin teminatın “Taahhüdü: sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak amacıyla” alındığı dikkate alındığında, idarelerine karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği mahkeme kararları ile sabit olan yüklenici firmanın kesin teminatın yenilenmesi ile ilgili imtiyaz sözleşmesindeki hükmü mevzuatta belirlenen amaçtan uzak bir şekilde yorumlayarak olması gerekenden daha az tutarda kesin teminat vermeyi ve bu şekilde yükümlülüklerinden kaçmaya çalışmayı amaçladığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 04/11/2020 tarih ve E:2019/2557, K:2020/10390 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 23/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir