Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2020/457, Karar No: 2021/61

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/457 E. , 2021/61 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2020/457
    Karar No : 2021/61

    TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
    VEKİLİ: Av. …
    2- … Valiliği
    3- … Kaymakamlığı – …
    VEKİLİ: Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR) : … adına babası … ve annesi …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 30/09/2019 tarih ve E:2017/3812, K:2019/8015 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Çocukları …’ın aldığı özürlü bireylere uygulanacak destek eğitim programı kapsamında sağlanan eğitim giderinin devam ettirilmesi amacıyla yapılan başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme dayanak gösterilen 09/07/2009 tarih ve 22783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlü Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmelik”in 10. maddesinin 4. bendinde yer alan “en fazla iki defa” ibaresinin iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 30/09/2019 tarih ve E:2017/3812, K:2019/8015 sayılı kararıyla;
    Anayasa’ nın 2. ve 5. maddeleri, 14/07/2009 tarih ve 27288 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Engellilerin Haklarına İlişkin Milletlerarası Sözleşme’nin 1., 3. maddesinin (c) fıkrası, 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 24. maddesi, 07/07/2005 tarih ve 25868 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Engelliler Hakkında Kanun’un 15. maddesi, 09/07/2009 tarih ve 22783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlü Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmelik”in 10. maddesinin 4. bendi ile 18/05/2012 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin 31. maddesinin 3. fıkrası hükümlerine yer verilerek;

    Anayasa Mahkemesinin 26/10/1988 tarih ve E:1988/19, K:1988/33 sayılı kararında sosyal devletin; ”Sosyal hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Çağdaş devlet anlayışı, sosyal hukuk devletinin, tüm kurumlarıyla Anayasa’nın sözüne ve ruhuna uygun biçimde kurulmasını gerekli kılar. Hukuk devletinin amaç edindiği kişinin korunması, toplumda sosyal güvenliğin ve sosyal adaletin sağlanması yoluyla gerçekleştirilebilir. Anayasa’nın Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer verdiği sosyal hukuk devletinin dayanaklarından birini oluşturan sosyal güvenlik kavramının içerdiği temel esas ve ilkeler uyarınca toplumda yoksul ve muhtaç insanlara Devletçe yardım edilerek onlara insan onuruna yaraşır asgari yaşam düzeyi sağlanması, böylece, sosyal adaletin ve sosyal devlet ilkelerinin gerçekleşmesine elverişli ortamın yaratılması gerekir” şeklinde tanımlandığı;
    Davalı Ankara Valiliğinin usule yönelik itirazının geçerli görülmediği belirtilerek;
    09/07/2009 tarih ve 22783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlü Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmelik”in 10. maddesinin 4. bendinde yer alan “en fazla iki defa” ibaresi yönünden;
    Yönetmelik’teki düzenlemede yer alan “en fazla iki defa” ibaresinin, engelli bireylere sunulan eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinde sosyal devlet olmanın gereği olarak yapılan desteğe dönemsel olarak sınırlama getirmekte olduğu; bu sınırlama getirilirken destek eğitim programına ihtiyaç duyan ve gelir seviyesi destek eğitimi karşılayamayacak derecede yetersiz olan kişilerin sağlık durumlarının, destek eğitim programı sayesinde kaydettikleri olumlu gelişmeler, iyileşme süreci ve engellilerin özel durumları ve farklılıkları dikkate alınmaksızın sadece genel bir çerçeve çizilmek suretiyle devletçe yapılacak ödemelerin süresinin belirlenmesinin anayasal ve yasal düzenlemelere aykırılık teşkil ettiği;
    Bununla birlikte, dava konusu 09/07/2009 tarih ve 22783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlü Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmeliğin, 18/05/2012 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırıldığından, dava konusu düzenleyici işlem bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği;
    Bireysel işlem yönünden;
    Dosyanın incelenmesinden; 24/11/2011 tarihinde doğan davacıların oğlunun 2013 yılında geçirdiği havale sonucu beyninde tahribat oluştuğu, bu tahribat sebebiyle bacak kaslarının çalışmadığı, algı bozukluğu yaşadığı ve konuşma yetisini kaybettiği, üç yaşında konuşma terapilerine başlandığı, Keçiören Rehberlik Araştırma Merkezi Özel Eğitim Değerlendirme Kurulundan alınan raporlara istinaden 11/05/2015 tarihinden bu yana T.C. MEB Özel Biz İşitme ve Konuşma Bozuklukları Özel Eğitim Merkezi’nde dil ve konuşma güçlüğü destek eğitim programında sesletim ve ses bilgisi alt programları modülünde eğitim almakta olduğu, Özel Eğitim Merkezince modül süresinin dolduğunun ve yeni rapor alınması gerektiğinin davacılara şifahen bildirilmesiyle, Keçiören Rehberlik Araştırma Merkezi’ne süre uzatımı için başvurduğu Rehberlik Araştırma Merkezi’nce davacıların çocuğu için modül süresinin dolması sebebiyle artık ücretli olarak rehabilitasyon merkezine devam edebileceğinin bildirildiği, Keçiören İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne 13/03/2017 tarihli dilekçe ile modül süresinin uzatılması istemiyle yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlem ile 09/07/2009 tarih ve 22783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlü Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmelik”in 10. maddesinin 4. bendi gerekçe gösterilerek reddedildiği, bu ret işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı;
    Olayda, davacıların çocuğunun 11/05/2015 tarihinden bu yana T.C. MEB Özel Biz İşitme ve Konuşma Bozuklukları Özel Eğitim Merkezi’nde dil ve konuşma güçlüğü destek eğitim programında sesletim ve ses bilgisi alt programları modülünde eğitim almakta olduğu, Hacettepe Üniversitesi Hastahaneleri İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi’nden alınan 15/03/2017 tarih ve 568 sayılı Engelli Sağlık Kurulu Raporunda engelinin %24’e düştüğünün tespiti ile, eğitime başlarken hiç konuşamayan engelli bireyin bu eğitime olumlu cevap verdiği ve tedavisine devam edilmesi gerektiğinin görüldüğü;
    Bu durumda, yukarıda düzenleyici işlemle ilgili yapılan açıklamalar dikkate alınarak davacıların başvurusunun 09/07/2009 tarih ve 22783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlü Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesinin 4. bendi gerekçe gösterilerek reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle;
    dava konusu Yönetmelik hükmü yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu bireysel işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarelerden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, davacının çocuğunun eğitime ilk başladığı zaman %26 oranında bulunan engelinin geçen dört yılın sonunda %24 oranına gerilediği, bu yüzden sadece %2’lik bir iyileşmenin alınan eğitime bağlanamayacağından Daire kararının bireysel işlemin iptaline ilişkin kısmının bozulması gerektiği; Ankara Valiliği ile Keçiören Kaymakamlığı tarafından, hukuken yürürlükte olmayan bir Yönetmeliğin iptalini istemede davacının menfaati bulunmadığından, dava konusu Yönetmelik hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine yargılama giderlerinin idarelerinin üzerinde bırakılamayacağı, bireysel işlem bakımından ise, iki kez aynı eğitim modülünde eğitim alındıktan sonra, özel eğitim değerlendirme kurulunca verilen farklı bir eğitim modülünde eğitim alınabileceği ayrıca, ücretsiz olarak aynı modülün iki kereden fazla alınamadığı özel eğitim kurumunca rapor verilmesi halinde destek ödemesi almadan aynı eğitim alınabileceğinden bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının temyize konu iptale yönelik kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacıların 24/11/2011 tarihinde doğan oğlunun, 2013 yılında geçirdiği havale sonucunda, beyninde tahribat oluşarak, bacak kaslarının çalışmadığı, algı bozukluğu yaşadığı ve konuşma yetisini kaybetmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Üç yaşında konuşma terapilerine başlanması üzerine, davacıların çocuğu Keçiören Rehberlik Araştırma Merkezi Özel Eğitim Değerlendirme Kurulundan alınan raporlara istinaden 11/05/2015 tarihinden bu yana T.C. MEB Özel Biz İşitme ve Konuşma Bozuklukları Özel Eğitim Merkezi’nde dil ve konuşma güçlüğü destek eğitim programında sesletim ve ses bilgisi alt programları modülünde eğitim almaktadır.
    Özel Eğitim Merkezince modül süresinin dolması ve yeni rapor alınması gerektiği hususunun davacıya şifahen bildirilmesi üzerine, davacılar Keçiören Rehberlik Araştırma Merkezi’ne söz konusu raporun süre uzatımı için başvuruda bulunmuş olup, Rehberlik Araştırma Merkezi’nce, modül süresinin dolması sebebiyle artık ücretli olarak rehabilitasyon merkezine devam edilebileceği bildirilmiştir. Bunun üzerine, davacı tarafından Keçiören İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne 13/03/2017 tarihli dilekçe ile, modül süresinin uzatılması istemiyle yapılan başvuru, … tarih ve … sayılı dava konusu işlem ile 09/07/2009 tarih ve 22783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlü Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmeliğin 10. maddesinin 4. bendi gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.
    Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    Anayasa’nın “Cumhuriyetin Nitelikleri” başlıklı 2. maddesinde; Türkiye Cumhuriyeti’nin, insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk Devleti olduğu; “Devletin temel amaç ve görevleri” başlıklı 5. maddesinde; devletin temel amaç ve görevleri arasında kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olduğu; “Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesinde; Devletin, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alacağı hususlarına yer verilmiştir.
    14/07/2009 tarih ve 27288 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Engellilerin Haklarına İlişkin Milletlerarası Sözleşme’nin “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; bu Sözleşme’nin amacının, engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik ve temin etmek ve insanlık onurlarına saygıyı güçlendirmek olduğu, engelli kavramının; diğer bireylerle eşit koşullar altında topluma tam ve etkin bir şekilde katılımlarının önünde engel teşkil eden uzun süreli fiziksel, zihinsel, düşünsel ya da algısal bozukluğu bulunan kişileri içerdiği; “Genel İlkeler” başlıklı 3. maddesinin (c) fıkrasında; engellilerin topluma tam ve etkin katılımının sağlanmasının sözleşmenin dayandığı temel ilkeler kapsamında olduğu; “Genel Yükümlülükler” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise; taraf devletlerin yürürlükte mevcut, engelliler aleyhinde ayrımcılık teşkil eden kaunları, düzenlemeleri, gelenekleri ve uygulamaları değiştirmeyi veya ortadan kaldırılmaları için gerekli olan yasama faaliyetleri dahil uygun tüm tedbirleri almayı taahhüt ettiği hükümleri yer almaktadır.
    Anılan Sözleşme’nin “Eğitim” başlıklı 24. maddesinde;
    “1. Taraf Devletler engellilerin eğitim hakkını tanır. Taraf Devletler, bu hakkın fırsat eşitliği temelinde ve ayrımcılık yapılmaksızın sağlanması için eğitim sisteminin bütünleştirici bir şekilde her seviyede engellileri içine almasını ve ömür boyu öğrenim imkanı sağlar. Bunun için aşağıdaki hedefler gözetilmelidir:
    (a) İnsan potansiyelinin, onur ve değer duygusunun tam gelişimi ve insan haklarına, temel özgürlüklere ve insan çeşitliliğine saygı duyulmasının güçlendirilmesi;
    (b) Engellilerin; kişiliklerinin, yeteneklerinin, yaratıcılıklarının, zihinsel ve fiziksel becerilerinin potansiyellerinin en üst derecesinde gelişiminin sağlanması;
    (c) Engellilerin özgür bir topluma etkin bir şekilde katılımlarının sağlanması.
    2. Taraf Devletler bu hakkın yaşama geçirilmesi için aşağıda belirtilenleri sağlar:
    (a) Engelliler engelleri nedeniyle genel eğitim sisteminden dışlanmamalı ve engelli çocuklar engelleri nedeniyle parasız ve zorunlu ilk ve ortaöğretim olanaklarının dışında tutulmamalıdır;
    (b) Engelliler yaşadıkları çevrede bütünleştirici, kaliteli ve parasız ilk ve orta öğretime diğer bireylerle eşit olarak erişebilmelidir;
    (c) Bireylerin ihtiyaçlarına göre makul düzenlemeler yapılmalıdır;
    (d) Engellilerin genel eğitimden etkin bir şekilde yararlanabilmeleri için genel eğitim sistemi içinde ihtiyaç duydukları desteği almalıdır;
    (e) Engellilere yönelik bireyselleştirilmiş etkin destekleyici tedbirler, engellilerin tam katılımı hedefine uygun olarak, akademik ve sosyal gelişimi artırıcı ortamlarda sağlanmalıdır.
    3. Taraf Devletler engellilerin toplumun eşit üyeleri olarak eğitime tam ve eşit katılımlarını kolaylaştırmak için yaşamı ve sosyal gelişim becerilerini öğrenmelerini sağlar. Taraf Devletler bu amaçla aşağıda belirtilen tedbirleri alır:


    (c) Görme, işitme veya hem görme hem işitme-konuşma engellilerin özellikle çocukların eğitiminin en uygun dille, iletişim araç ve biçimleriyle, onların akademik ve sosyal gelişimini artırıcı ortamlarda sunulmasının sağlanması.

    5. Taraf Devletler engellilerin genel yüksek okul eğitimine, mesleki eğitime, erişkin eğitimine ve ömür boyu süren eğitime ayrımcılığa uğramaksızın, diğer bireylerle eşit koşullar altında erişimini sağlar. Taraf Devletler bu amaçla engellilerin ihtiyaçlarına uygun makul düzenlemelerin yapılmasını temin eder.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    07/07/2005 tarih ve 25868 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Engelliler Hakkında Kanun’un 15. maddesinde; hiçbir gerekçe ile engellilerin eğitim almasının engellenemeyeceği, engellilerin özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak yaşadıkları çevrede bütünleştirilmiş ortamlarda, eşitlik temelinde, hayat boyu eğitim imkanından ayrımcılık yapılmaksızın yararlandırılacağı belirtilmiştir.
    Dava konusu 09/07/2009 tarih ve 22783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlü Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmelik”in 10. maddesinin 4. bendinde; “Özel eğitim değerlendirme kurulunca, özürlü bireye destek eğitim program ve modüllerinde belirtilen eğitimin tekrar alınmasının önerilmesi hâlinde Bakanlıkça, bu program ve modüllerinde belirtilen eğitim için en fazla iki defa ödeme yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
    Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 18/05/2012 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin “Ödeme” başlıklı 31. maddesinin 3. fıkrasında ise; özel eğitim değerlendirme kurulunca, özürlü bireye destek eğitim program ve modüllerinde belirtilen eğitim süresinin tamamlanmasından sonra tekrar alınmasının önerilmesi hâlinde, Bakanlıkça, bu program ve modüllerinde belirtilen eğitim için en fazla iki defa ödemenin yapılacağı kurala bağlanmış olup, 33. maddesi ile dava konusu Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden özetle; gerek Anayasa’da gerek uluslararası sözleşmelerde, engelli bireylerin eğitim haklarının korunması ve bu kişilerin engelleri sebebiyle, genel yüksek okul eğitimine, mesleki eğitime, erişkin eğitimine ve ömür boyu süren eğitimlerinde ayrımcılığa uğramaksızın, diğer bireylerle eşit koşullar altında erişmelerinin sağlanması hususunda devletin pozitif bir yükümlülüğü bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla, dava konusu 09/07/2009 tarih ve 22783 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlü Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmelik” düzenlenmiş olup, anılan Yönetmelik 18/05/2012 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin 33. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden; davalı idarece, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan Yönetmeliğe göre değil, mülga Yönetmelik hükümleri uyarınca dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar, dava konusu işleme esas alınan mülga Yönetmeliğin 10. maddesinin 4. bendi ile işlem tarihinde yürürlükte olan 18/05/2012 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nin 31. maddesinin 3. fıkrası hükümlerinin paralel düzenlemeleri içerdiği görülmüş ise de, dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olmadığı açık olan mevzuat hükmüne dayanılarak tesis edilen işlemde şekil bakımından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
    Bu durumda, dava konusu işlemin iptali yolundaki Daire kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
    2. Kısmen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kısmen iptale yönelik Danıştay Sekizinci Dairesinin 30/09/2019 tarih ve E:2017/3812, K:2019/8015 sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 18/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir