Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2020/414, Karar No: 2021/22

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/414 E. , 2021/22 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2020/414
    Karar No : 2021/22

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu

    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2016/2593, K:2019/3295 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Lisansı sınavına giren ve “Gayrimenkul Değerleme Esasları” dersinden başarısız olan davacı tarafından, 14/08/2014 tarih ve 29088 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (VII-128.7) uyarınca, “Mesleki Mevzuat” ve “Meslek Kuralları” ile “İlgili Vergi Mevzuatı” sınav konuları için yapılan uygulamanın aynısının Temel Finans Matematiği ve Gayrimenkul Değerleme Esasları sınavları için de yapılarak bu iki sınavdan alınan notların ortalamasının 50’nin üzerinde olması durumunda başarılı olunacağı yönünde anılan Tebliğ’de değişiklik yapılması ve Tebliğ’de yapılacak değişikliğe dayalı olarak, başarısız olduğu “Gayrimenkul Değerleme Esasları” dersinden başarılı sayılması talebiyle yapılan 30/10/2014 tarihli başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı Sermaye Piyasası Kurulu Muhasebe Standartları Daire Başkanlığı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2016/2593, K:2019/3295 sayılı kararıyla;
    Mülga Seri:VIII, No:34 sayılı Tebliğ kapsamında 31/05/2014 tarihinde yapılan Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Lisansı sınavına giren davacının, söz konusu sınavın ana konuları arasında bulunan “Gayrimenkul Değerleme Esasları” sınavından 48, “Temel Finans Matematiği” sınavından 64, “Mesleki Mevzuat ve Etik Kurallar” sınavından 68 ve “İlgili Vergi Mevzuatı” sınavından ise 72 puan aldığı;
    14/08/2014 tarihinde yürürlüğe giren VII-128.7 sayılı Tebliğ’in Geçici 2. maddesi uyarınca hazırlanan Tebliğ eki Ek-4 no’lu tabloda; daha önce girilen “Mesleki Mevzuat” ve “Meslek Kuralları” ile “İlgili Vergi Mevzuatı” sınavlarından alınan notların ortalamasının 50’nin üzerinde olması hâlinde bu sınavların yeni dönemde denk olduğu sınav konusunun “Gayrimenkul Mevzuatı”, Gayrimenkul Değerleme Esasları sınavının “Gayrimenkul Değerleme Esasları” ve “Temel Finans Matematiği” sınav konularının ise “Temel Finans Matematiği ve Değerleme Yöntemleri” olduğunun belirtildiği;
    Davacı tarafından 30/10/2014 tarihinde Kurula yapılan başvuru ile, daha önce girmiş olduğu Gayrimenkul Değerleme Esasları ve Temel Finans Matematiği sınavlarından almış olduğu notların ortalamasının 56 olmasına rağmen, yeni dönemde Temel Finans Matematiği sınavının “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” sınav konuları arasından çıkarıldığı, bu durumda başarılı olduğu bir dersten tekrar sınava girmek zorunda kalacağı, Tebliğ’de Mesleki Mevzuat ve Meslek Kuralları ile İlgili Vergi Mevzuatı sınav konuları için yapılan uygulamanın aynısının Temel Finans Matematiği ve Gayrimenkul Değerleme Esasları sınavları için de yapılarak bu iki sınavdan almış olduğu notların ortalamasının 50’nin üzerinde olması durumunda başarılı sayılacağı yönünde değişiklik yapılması ve bu şartları haiz olduğundan bahisle Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Sertifikasının verilmesinin talep edildiği;
    Başvurunun Sermaye Piyasası Kurulu Muhasebe Standartları Daire Başkanlığınca değerlendirilerek anılan Daire Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı;
    6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 128. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi ve 2. fıkrasına yer verilerek; mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 22. maddesinin 1. fıkrasının (t) bendine dayalı olarak çıkarılan ve 11/08/2001 tarih ve 24490 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Seri:VIII, No:34 sayılı Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’in, 14/08/2014 tarih ve 29088 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan VII-128.7 sayılı Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’in 27. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığı, daha önce başarılı olunan sınav konularının denklik durumlarının ne şekilde dikkate alınacağının VII-128.7 sayılı Tebliğ’in Geçici 2. maddesiyle atıf yapılan Tebliğ’in Ek-4’ünde yer alan tabloda gösterildiği, daha önce girilen sınavlarda geçme notları ve başarı durumunun Geçici 4. maddede düzenlendiği, Tebliğ’in “Lisanslara göre sınav konuları” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde, “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” sınav konularının, Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Meslek Kuralları, Gayrimenkul Değerleme Esasları, İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi, Gayrimenkul Mevzuatı olarak belirtildiği; 2. fıkrasında ise, sınav konularının alt başlıklarının Kurul tarafından belirleneceğinin kurala bağlandığı;
    Davacı tarafından yapılan 30/10/2014 tarihli başvuruda, sadece anılan Tebliğ kapsamında yapılacak bir değerlendirmeyi gerektiren başarılı sayılması ya da sayılmaması durumunun değil, VII-128.7 sayılı Tebliğ’de değişiklik yapılması talebinin de bulunduğu;
    İdari işlemin yapılmasında izlenen yolların idari işlemin usulünü oluşturduğu; idari işlemin özünü oluşturan iradenin, bazı durumlarda tek kişi tarafından doğrudan doğruya, herhangi bir usule tabi olmadan derhâl açıklanırken bazı hâllerde, idari işlemin özünü oluşturan iradenin açıklanması için izlenmesi gereken bir usul bulunduğu; bu durumda irade açıklanmadan önce, bir hazırlık sürecinden geçeceği ve belli şartlar dâhilinde tespit edilip açıklanacağı; Türk hukukunda genel bir idarî usul kanunu ve her işlem için geçerli yeknesak usul kuralları bulunmasa da, özel bazı kanunlarda idarî işlemin usulüne ilişkin özel kurallar getirildiği; işlemin usulüne ilişkin bir kanuni bir düzenlemenin bulunması hâlinde idare, kanunda öngörülen bu usulle bağlı hâle geldiğinden işlemin tesisinde başka bir usulün izlenmesinin mümkün olmadığı;
    6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 128. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, halka açık ortaklıklarda görev alacakların, sermaye piyasası kurumlarının yönetici ve diğer çalışanlarının mesleki eğitimi, mesleki yeterliliği ve mesleki ehliyetlerini gösterir sertifika verilmesine ilişkin esasları belirlemenin, bu amaçlarla merkez veya şirket kurmanın ve bunların faaliyet usul ve esaslarını belirlemenin Sermaye Piyasası Kurulunun görevleri arasında sayıldığı, bu maddenin verdiği yetki doğrultusunda Kurul tarafından VII-128.7 sayılı Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ’in kabul edilerek yürürlüğe konulduğu;
    Aktarılan kurallardan Tebliğ’de değişiklik yapılması ile sınav konularının alt başlıklarını belirleme veya bu doğrultuda yapılan başvurular ile ilgililerin başarılı sayılıp sayılmayacağı konusunda değerlendirme yapma yetkisinin Sermaye Piyasası Kuruluna ait olduğu, Kurul Başkanı, Başkan Yardımcıları veya Daire Başkanlarının Tebliğ değişikliği talepleri hususunda karar verme yetkilerinin bulunmadığı;
    “Yetki”nin idarî işlemin temel unsurlarından olup, idarî makamların yetkilerinin kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle, yetkili makamlar tarafından tesis edilmeyen işlemlerin hukuka aykırı olacağının kuşkusuz olduğu;
    Davacı tarafından yapılan VII-128.7 sayılı Tebliğ’de değişiklik yapılmak suretiyle, “Mesleki Mevzuat” ve “Meslek Kuralları” ile “İlgili Vergi Mevzuatı” sınav konuları için yapılan uygulamanın aynısının “Temel Finans Matematiği” ve “Gayrimenkul Değerleme Esasları” sınavları için de yapılarak “Gayrimenkul Değerleme Esasları” dersinden başarılı sayılması yönündeki 30/10/2014 tarihli başvurunun, ilgili birimler tarafından tekemmül ettirildikten sonra Kurulun değerlendirmesine sunulması ve başvuru hakkında Kurul tarafından bir karar verilmesi gerekirken, söz konusu başvurunun Kurulun değerlendirmesine sunulmadığı, Kurul tarafından dava tarihi itibarıyla herhangi bir karar alınmadığının görüldüğü;
    Bu itibarla, davacı tarafından yapılan “Gayrimenkul Değerleme Lisansı” sınavına ait derslerden olan “Gayrimenkul Değerleme Esasları” dersinden, VII-128.7 sayılı Tebliğ’de değişiklik yapılmak suretiyle başarılı sayılması yönündeki 30/10/2014 tarihli başvuru hakkında karar alma yetkisi münhasıran Kurula ait olduğundan anılan başvurunun Kurulun değerlendirmesine sunulmadan Muhasebe Standartları Daire Başkanlığı tarafından tesis edilen dava konusu işlemle reddedilmesinde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının boşluk bulunduğu için Tebliğ’de düzenleme yapılması gerektiği iddiasının hiçbir hukuki dayanağı olmadığı için davacının şikayetinin ilgili Daire tarafından cevaplandığı; Dairenin yürütmeyi durdurma kararına uygun olarak, davacının başvurusu hakkında talebin reddi yönünde Kurul kararı alındığı için konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
    “a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Diğer yandan, davacının 30/10/2014 tarihli başvurusundaki talebinin, hem sınava girdiği tarihten sonra yapılan Tebliğ değişikliğinde yeniden değişiklik yapılmasına hem de daha önce girdiği ve gerek önceki Tebliğ gerekse Tebliğ değişikliği sonrası başarısız sayıldığı sınavda, talep ettiği Tebliğ değişikliğine göre başarılı sayılmasına yönelik olduğu; bu anlamda, iki talebin bir bütünlük oluşturduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davacının bütünlük arzeden talebine yönelik değerlendirmenin, öncelikle Tebliğ değişikliğinin gerekli olup olmadığı noktasında yapılacağı açık olduğundan, bu konuda Kanun ile yetkili kılınan Kurul’un karar vermesi gerektiği açıktır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
    2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 24/10/2019 tarih ve E:2016/2593, K:2019/3295 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. 13/01/2021 tarihinde, oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir