Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2020/2760, Karar No: 2021/277
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/2760 E. , 2021/277 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2760
Karar No : 2021/277
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 13/11/2019 tarih ve E:2014/3445, K:2019/7781 sayılı kararının, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İş güvenliği uzmanlığı eğitim kurumunda sorumlu müdür olan davacıya 20 ihtar puanı uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlemin dayanağını teşkil eden 29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesinin 12. fıkrası ile 8 Nolu Ekinde yer alan tablonun 2 sıra numaralı düzenlemesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 13/11/2019 tarih ve E:2014/3445, K:2019/7781 sayılı kararıyla;
İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesinin 12 . fıkrasının iptali istemi yönünden;
Yönetmeliğin dava konusu düzenlemesinde eğitim kurumlarınca, adayların yüz yüze derslere devam durumunu gösteren çizelge tutmaları, devamsızlık nedeniyle boş kalan kısımların dersin eğiticisi tarafından “katılmadı” yazılarak doldurulması ve imzalanması ile eğitim gününün sonunda katılımcı devam çizelgesinin sorumlu müdür tarafından onaylanması gerektiği yönünde düzenleme getirildiği,
Dava konusu düzenleme ile eğitim kurumlarının sorumlu müdür ve eğiticilerine adayların yüz yüze derslere devam durumunu gösteren çizelgenin tutulması hususunda görev ve sorumluluk yüklendiği, adayların verilen eğitimin belli bir kısmına katılmalarının zorunlu olması karşısında bunun takibi açısından devam durumunu gösteren çizelgelerin tutulmasının önem arz ettiği ve Yönetmelikte belirtilen şekilde doldurulması ve eğitim günü sonunda sorumlu müdür tarafından onaylanması gerektiği anlaşılmakta olup, bu takibin yapılmaması veya eksik yapılması hallerinde sorumlu müdür ve eğiticilere ihtar puanı verilmesinin öngörülmesine ilişkin dava konusu düzenlemede üst normlara ve hizmet gerekleri ile kamu yararına aykırılık bulunmadığı,
İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin dava konusu 21. maddesinin 12. fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinin 30/04/2015 tarih ve 29342 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı, bununla birlikte aynı Yönetmelikle İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmeliğin ”Sorumlu müdürün görev ve sorumlulukları’ başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasının değiştirilen (c) bendinde ”Günlük olarak, programa ait derslerin tamamının bitiminde katılımcı devam çizelgelerinin kontrolünü sağlamak ve bunları imza altına almak.’ hükmüne yer verildiği,
Yönetmeliğin eki Ek-8 sayılı tablonun 2. sırasının iptali istemi yönünden;
Yönetmeliğin eki Ek-8 sayılı tabloda iş güvenliği uzmanları, eğiticiler ve sorumlu müdürler için ihtar tablosu düzenlenerek 2. sırasında sorumlu müdürlerin görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesi durumunda aykırılık başına 10 ihtar puanı (hafif) verileceğinin düzenlendiği,
Söz konusu düzenleme ile sorumlu müdürlerin görev ve sorumluluklarını yerine getirmemesinin hafif ihlal olarak belirlenmesi ve belirli bir puan öngörülmesi, ilgilileri daha dikkatli davranmaya ve mevzuatın dışına çıkmamaya sevk edeceğinden ve düzenlemenin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun “Belgelendirme, ihtar ve iptaller” başlıklı 31. maddesinde yer alan bu kişi ve kurumlara getirilen kuralların ihlali hâlinde hafif, orta ve ağır ihtar olarak kayda alınması ile yetki belgelerinin geçerliliğinin doğrudan veya ihtar puanları esas alınarak askıya alınması ve iptaline dair usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir hükmü doğrultusunda getirildiği anlaşıldığından hukuka ve hizmet gereklerine aykırılık görülmediği,
Dava konusu … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemi yönünden;
Dava konusu işlem ile eğitim kurumunda yapılan denetimlerde bir adayın dosyasında diplomasının bulunmadığının ve … tarihli katılımcı imza çizelgelerinin sorumlu müdür tarafından imzalanmadığının tespit edildiği gerekçesiyle sorumlu müdür olarak görev yapan davacıya 20 ihtar puanı uygulandığı,
Davalı idarece verilen savunmada, İtiraz Değerlendirme Komisyonunun 24/01/2014 tarihli ilke kararı gereği davacıya uygulanan ihtar puanlarının yeniden değerlendirilerek eğitim programı başına ihtar uygulanmasına ve 20 ihtar puanının değiştirilmesine karar verildiğinin belirtildiği,
Dava konusu işlemle uygulanan 20 ihtar puanı kısmen kaldırılarak davacıya 10 ihtar puanı uygulandığı görüldüğünden dava konusu işlemin geri alınan 10 ihtar puanlık kısmı yönünden karar verilmesine hukuki olanak bulunmadığı,
Öte yandan, davalı idare tarafından eğitim kurumunda yapılan denetimde bir adayın dosyasında diplomasının bulunmadığının ve … tarihli katılımcı imza çizelgelerinin sorumlu müdür tarafından imzalanmadığının tespit edildiği görüldüğünden davacıya ihtar puanı uygulanması gerektiği açık olup, 10 ihtar puanı uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
Yönetmeliğin 21. maddesinin 12. fıkrası ile 8 Nolu Ekinde yer alan tablonun 2 sıra numaralı düzenlemesi yönünden davanın reddine, … tarih ve … sayılı işlem yönünden kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine, yargılama giderinin yarısının davacı üzerinde bırakılmasına, diğer yarısının ise davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.475,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, 2.475,00 TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin İtiraz Değerlendirme Komisyonu kararı gereği kısmen kaldırılması nedeniyle işlem yönünden davanın kısmen konusunun kalmadığı gerekçesiyle işin esasına girilerek haklılık haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, aleyhlerine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, hakkaniyetle bağdaşmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın temyize konu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu düzenlemeler yönünden davanın reddine, dava konusu bireysel işlem yönünden kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 13/11/2019 tarih ve E:2014/3445, K:2019/7781 sayılı kararının yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 15/02/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, bu Kanun’da hüküm bulunmayan ve madde metninde sayılan hallerde 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı belirtilmiş, sözü edilen haller arasında “yargılama giderlerine” de yer verilmiş, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderinin kapsamı” başlıklı 331. maddesinde yargılama giderlerini oluşturan unsurlar sayılmış, maddenin 1/ğ bendinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında olduğu belirtilmiş, Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralına yer verilmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, davacıya verilen ihtar puanının bir kısmının davalı idarece kaldırıldığından söz edilerek davanın bu kısmının konusunun kalmadığı gerekçesiyle, bireysel işlemin kaldırılan kısmı yönünden işin esasına girilerek haklılık haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın kısmen karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen yargılama giderlerinin yarısının davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve bu giderler arasında yer alan vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde yer alan atıf hükmü uyarınca yargılama giderleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. 6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinin 1. fıkrasında, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde yargılama giderlerinin ne şekilde takdir edileceği hususu düzenlenmiştir.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu edilen ihtar puanının bir kısmının daha sonra kaldırıldığından bahisle uyuşmazlığın bu kısmının esası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiş olması nedeniyle, başvuruya konu kararın hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine 6100 sayılı Kanun’un metnine yer verilen 331. maddesinin 1. fıkrasındaki kural çerçevesinde hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda; tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye yüklenilmesine hükmedilmiş olduğundan, temyiz başvurusuna konu kararın bu yönlerden bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.