Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2020/2733, Karar No: 2021/1592
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/2733 E. , 2021/1592 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2733
Karar No : 2021/1592
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 28/01/2020 tarih ve E:2019/6259, K:2020/260 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Kumluca ilçesi, …Köyünde bulunan saha için özel ağaçlandırma izni verilmesi istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem ile …tarih ve …sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliği’nin Geçici 3. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 28/01/2020 tarih ve E:2019/6259, K:2020/260 sayılı kararıyla, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/05/2018 tarih ve E:2016/3760, K:2018/2429 sayılı usul yönünden bozma kararına uyularak;
Anayasa’nın 124. ve 169. maddeleri ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 57. ve Ek 5. maddelerinde yer alan kurallar aktarılarak,
Dava konusu Yönetmeliğin Geçici 3. maddesi yönünden;
Dava konusu Ağaçlandırma Yönetmeliği’nin, 23/10/2019 tarih ve 30927 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırıldığı ve davanın bu kısmının konusuz kaldığı,
Davacının özel ağaçlandırma izni verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem yönünden;
Davacı tarafından, Antalya Orman Bölge Müdürlüğüne yapılan 10/06/2011 tarihli başvuruyla özel ağaçlandırma izni verilmesinin talep edildiği, anılan işleme idarece uzunca bir süre cevap verilmemesi üzerine daha önce yapılan başvurusunun akıbeti hakkında tarafına bilgi verilmesi ve sahanın teslimi için gereken işlemlerin yapılması istemiyle 01/10/2014 tarihinde yeniden müracaatta bulunulduğu, bu talebin de zımnen reddi üzerine söz konusu işlemin ve Ağaçlandırma Yönetmeliği’nin Geçici 3. maddesinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, dava açıldıktan sonra davalı idarece tesis edilen 30/01/2015 tarih ve 808 sayılı işlemle de davacının başvurusunun reddedildiğinin anlaşıldığı,
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 57., 59., 60., 63., Ek 5. ve Ek 12. maddelerine dayanılarak hazırlanan, 23/08/2012 tarih ve 28390 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliği’nin “Müracaatlar” başlıklı Geçici 3. maddesinde “(1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) Devlet ormanlarında özel ağaçlandırma, özel erozyon kontrolü ve özel imar-ihya amacıyla yapılan müracaatlardan, orman idaresince izin raporunun düzenlenmesi için koordinat özet çizelgesi, vaziyet planı, orman kadastro, meşcere ve memleket haritalarını getirmeleri için yazılı tebligatta bulunulan müracaatlar bu Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılır. Diğer müracaatlar değerlendirilmez.
b) Hazine arazilerinde ön izin verilen müracaatlar ile sahipli arazilerde bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce yapılan müracaatlar bu Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmünün yer aldığı,
Ağaçlandırma Yönetmeliği’nin Geçici 3. maddesinin 1. fıkrası ile, mülga Yönetmelik döneminde yapılan başvurulardan, orman idaresince izin raporunun düzenlenmesi için koordinat özet çizelgesi, vaziyet planı, orman kadastro, meşcere ve memleket haritalarını getirmeleri için yazılı tebligatta bulunulan başvuruların bu Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılacağı, diğer başvuruların ise değerlendirilmeyeceği kurala bağlanarak bir geçiş hükmünün öngörüldüğü,
Dava konusu edilen Yönetmelik ile, Devlet ormanlarında özel ağaçlandırma, özel erozyon kontrolü veya özel imar-ihya çalışması yapılacak sahaların orman idaresi tarafından tespit edileceği ve tespit edilen bu sahaların, köy tüzel kişiliği adına ya da gerçek ve tüzel kişilerce özel ağaçlandırma, özel erozyon kontrolü veya özel imar-ihya çalışması yapılacak sahalar olmak üzere bölümlere ayrılacağı ve bu alanların da yılda en az bir defa orman idaresine ait internet sitelerinde 30 gün süreyle ilan edilerek başvuruların alınacağının kurala bağlandığı, söz konusu düzenleme ile istekliler tarafından belirtilen müracaat sahalarının tespiti konusunda uygulamada yaşanan zorlukların giderilmesinin amaçlandığı ve söz konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu,
Danıştayın yerleşik içtihatları ve İdare Hukuku’nun temel ilkeleri uyarınca, kazanılmış haklar, yürürlükteki kurallara uygun şekilde ve kişisel olarak elde edilmiş haklar olduğundan; yürürlükten kaldırılan Yönetmelik döneminde özel ağaçlandırma çalışması yapmak üzere saha tahsisi talebinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerin, sadece sahanın yeri ve mevkisini gösteren harita veya krokiyi dilekçelerine eklemek suretiyle ilgili idarelere yaptıkları başvuruların, başvurucular yönünden kazanılmış hak doğurmayacağının açık olduğu,
Bu durumda, dava konusu bireysel işlemin kazanılmış hak ve hukuki güvenlik ilkelerini ihlal etmediği ve hukuka uygun olduğu gerekçeleriyle,
23/08/2012 tarih ve 28390 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ağaçlandırma Yönetmeliği’nin Geçici 3. maddesi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının özel ağaçlandırma izni verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlem yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, özel ağaçlandırma izni verilmesi istemiyle 10/06/2011 tarihinde yaptığı başvuru tarihinde yürürlükte bulunan Ağaçlandırma Yönetmeliği ve 20 Numaralı Özel Ağaçlandırma Tamimi uyarınca oluşturulan Komisyon tarafından hazırlanan inceleme raporunda; sahanın, hukuki ve teknik yönden özel ağaçlandırma şartlarını taşıdığının belirtildiği ve bu inceleme raporu ile alınması istenen köy mesafesinin de alındığı, dolayısıyla talebi için başvuru tarihinde yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine göre işlem tesisi gerekirken, istemi hakkında zamanında bir karar alınmayarak sürüncemede bırakıldığı, bunun üzerine, talebi hakkında bilgi verilmesi ve sahanın teslimi için gereken işlemlerin yapılması istemiyle 01/10/2014 tarihinde yeniden müracaatta bulunduğu, bu talebin sadece yeni Yönetmelik hükümlerine atıfla reddine karar verilmesinde hukuka ve idari istikrar ilkesine uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 28/01/2020 tarih ve E:2019/6259, K:2020/260 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.