Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2020/1957, Karar No: 2021/2196

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/1957 E. , 2021/2196 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1957
Karar No : 2021/2196

TEMYİZ EDENLER : I- DAVACILAR :
1. …. Enerji Elektronik İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
2. …. Enerji Elektronik İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
3. …. Enerji Elektronik İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
4. …. Enerji Elektronik İnşaat İmalat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
5. …. Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.

VEKİLLERİ : Av. …., Av. ….

II- DAVACILAR YANINDA MÜDAHİLLER :
1. …. Elektrik Enerji Üretim ve Dağıtım Ticaret A.Ş.
2. …. Elektrik Enerji Üretim ve Dağıtm Ticaret A.Ş.
3. …. Elektrik Enerji Üretim ve Dağıtım Ticaret A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …. Kurumu
VEKİLLERİ : Av. …., Av. ….

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 17/03/2020 tarih ve E:2017/1998, K:2020/897 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 24/06/2017 tarih ve 30106 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan …. tarih ve …. sayılı …. Kurulu kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 17/03/2020 tarih ve E:2017/1998, K:2020/897 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule yönelik itirazı ile davacıların bilirkişi incelemesi yaptırılmasına yönelik talebi yerinde görülmemiş;
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 14. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, anılan maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları, 4628 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin yedinci fıkrasının (a) bendi ve dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile 31. maddesinin dördüncü fıkrasına yer verilerek;
Aktarılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, elektrik üretim faaliyetinin lisans alma şartıyla gerçekleştirilmesinin esas olduğu, kurulu gücü azami 1 MW’lık yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin ise lisans hükümlerinden müstesna olduğu ve söz konusu tesislerin kendi ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektriği sisteme vermeleri hȃlinde 5346 sayılı Kanun kapsamındaki fiyatlardan yararlanma imkȃnlarının bulunduğu;
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’un 6/A maddesinde dava konusuna ilişkin düzenleme yer almakta ise de, daha sonra yürürlüğe giren ve daha özel nitelikli olan 6446 sayılı Kanun’un 14. maddesinin işbu davada öncelikle uygulanması gerektiği;
Dava konusu Kurul kararının, kurulu gücü 1 MW’ın üzerinde bulunan tesisleri kapsadığı ve ilgili şirketlerin 1 MW’ın altında lisanssız üretim faaliyetinde bulunabilecekleri, 1 MW’ın üzerinde kurulu gücü bulunan tesisler için ise lisans alınması gerektiği hususunda öncül (ex-ante) ve uyarıcı nitelikte bir düzenleme olduğu; başka bir anlatımla, dava konusu düzenlemenin, idarȋ düzeni ihlȃl eden gerçekleşmiş bir fiile ilişkin olmayıp, lisanssız elektrik üretim şirketlerince ileriye dönük bir ihlȃl yapılmaması amacına matuf uyarıcı bir işlem olduğundan, bir idarî yaptırım düzenlemesi olarak değerlendirilemeyeceği; bu nedenle Kanun’un idarî yaptırımlara ilişkin hükümlerine aykırılıktan da söz edilemeyeceği;
Öte yandan, 6446 sayılı Kanun’un lisans alma yükümlülüğünden muaf olarak faaliyette bulunulmasına izin verdiği tesislerin kurulu gücü 1 MW’ı aşmayan tesisler olması ve en uygun tabiat şartlarında dâhi kurulu gücü 1 MW’ı aşmayan tesislerin 1 MW’tan fazla elektrik üretmelerinin teknik olarak imkân dâhilinde bulunmaması nedeniyle, 1 MW’ın üzerinde elektrik üreten tesislerin aslında lisanslı olması gerekirken, lisans almadan faaliyette bulunan yani kurulu güçleri 1 MW’ın üzerinde olduğu için 6446 sayılı Kanun’un 14. maddesi kapsamında kabul edilemeyecek tesis niteliğinde olduklarının kabulü gerektiği;
Kurulun lisans alma zorunluluğu bulunan bu tesislerin faaliyetini lisans alıncaya kadar durdurma yetkisinin bulunduğu dikkate alındığında, ilgili şirketleri Kanun’a uymaya zorlama amacıyla 1 MW’tan fazla elektrik üretilmesi hâlinde bu üretimin 6446 sayılı Kanun’un 14. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında kabul edilmeyerek ödeme yapılmaması ve bu elektriğin YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak verilmesine yönelik düzenlemenin ölçülülük ilkesine aykırı olmadığı;
Bu itibarla, Kurulun elektrik piyasasını düzenleme yetkisi çerçevesinde lisanssız elektrik üretim şirketlerine ait tesislerin 6446 sayılı Kanun’a uygun olarak faaliyetlerini sürdürmeleri, aksi hâlde anılan Kanun’un 14. maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında alım yapılamayacağını açıklama ve uyarma mahiyetinde olan dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar ve davacılar yanında müdahiller tarafından; dava konusu Kurul kararıyla hiçbir yasal dayanağı olmayan yeni bir yaptırım türünün düzenlendiği, Dairenin söz konusu yaptırımı uyarıcı işlem olarak nitelendirmesinin hukuka aykırı olduğu, Kanun ve bağlantı anlaşmaları ile anlaşma gücünün aşılması durumunun zaten bir yaptırıma bağlandığı, güç aşımı karşılığında uygulanan yaptırımın ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, eksik incelemeye dayalı karar verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …..’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların ve davacılar yanında müdahillerin temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 17/03/2020 tarih ve E:2017/1998, K:2020/897 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan …. TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacılara ve yine …. TL yürütmeyi durdurma harcının davacılar yanında müdahillere iadesine,
4. 04/11/2021 tarihinde, oybirliği ile kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir