Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2020/1890, Karar No: 2021/290
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/1890 E. , 2021/290 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1890
Karar No : 2021/290
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) : … Mimarlık İnşaat Turizm Yatırım Tanıtım ve Mağazacılık Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ve bu değişikliğe yapılan itirazın reddine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla;
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesi ile mülga 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2.maddesinin 1.fıkrasının (h) bendine yer verildikten sonra,
Dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile Mahkemelerince dava konusu taşınmaz mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden;
Davalı idare yanında müdahil … Mimarlık İnşaat Turizm Yatırım Tanıtım ve Mağazacılık Ticaret Anonim Şirketi tarafından, maliki olduğu 6.333 m² yüzölçümlü … ada … parsel sayılı taşınmaz ilgili olarak, davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına 1/5000 nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği teklifinde bulunulduğu, anılan plan değişikliği teklifi doğrultusunda davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, … tarih ve … sayılı kararlarıyla onaylanan dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin yapıldığı,
Söz konusu imar planı değişikliğiyle;
Daha önceki planlarda, parselin “Ticaret Alanı” olan kullanım kararı değiştirilmeksizin, E:1,50’den E:2,00’ye çıkarıldığı, Hmax:12,50’den Hmax:Serbest olarak belirlendiği, parselin güneyinde yer alan 10 metrelik yolun kaldırıldığı, TAKS oranının 0,70 olarak belirlendiği, çekme mesafelerinde değişiklikler yapıldığı, parselin kuzeyinde 1.081 m² otopark alanı ayrıldığı,
23/03/2010 tarihli Çorlu Belediye Meclisince yapılan 23/03/2010 tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğiyle, dava konusu parselin, “Park ve Otopark” olan kullanım kararının “Ticaret Alanı” olarak değiştirildiği,
Dolayısıyla, davacı Çorlu Belediyesi tarafından 2010 yılında kullanım kararı ticaret alanı olarak belirlenen dava konusu parsele ilişkin dava konusu plan değişikliğinde de kullanım kararı değiştirilmediğinden, parselin kullanım kararı yönüyle bir itiraz da olmadığından, “ticaret alanı” kullanım kararının uygunluğu yönüyle değerlendirme yapılmadığı,
1/25.000 ölçekli çevre düzeni planında, dava konusu parselin bulunduğu alanın hakim fonksiyonunun “Ticaret ve Hizmet Alanı” olduğu, üst ölçekli çevre düzeni planı açısından uyumsuzluk bulunmadığı,
644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin 1.fıkrasının (h) bendi uyarınca, davalı idarenin planda değişiklik yapma yetkisinin bulunduğu,
Dava konusu taşınmazın güneyinde yer alan … Alışveriş Merkezi ile arasındaki 10 metrelik yolun, trafik yolu niteliği bulunmadığı, bu yoldan cephe alan başka bir taşınmazın bulunmadığı gibi anılan yolun devamlılığı olan bir yolun parçası da olmadığı, anılan yolun kaldırılması ile … ve … sayılı parsellerin bir bütünlük oluşturacağı (2015 yılında yapılan tevhit işlemiyle … ada … ve … sayılı parsellerin tevhit edilerek müdahil Şirketin sahibi olduğu 19.958,06 m² yüzlöçümlü … ada … sayılı parselin oluşturulduğu), kaldırılan yol alanına karşılık ayrılan otopark alanının aynı etki alanı sınırları içerisinde kaldığı, otopark ihtiyacının proje aşamasında Otopark Yönetmeliği’ne göre değerlendirileceği,
Dava konusu parselin yapılaşma koşullarına ilişkin olarak davalı idare tarafından yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğine karşı açılan davada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, Mahkemelerinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği,
Bu durumda, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde ve bu değişikliğe yapılan itirazın reddi işleminde, davaya konu parsel yönünden, imar mevzuatına, şehircilik ilkeleri, planlama ve uygulama esaslarına, kamu yararına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla;
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14 ve 18, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesine ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin (h) bendine yer verildikten sonra,
Olayda, uyuşmazlığın esasına geçilmeden önce, davalı Bakanlığın plan yapma yetkisinin şartlarının oluşup oluşmadığının, dava konusu planlar öncesinde yapılan plan aşamaları ile İlçe Belediyesi ile Bakanlık arasındaki yazışmaların incelenerek irdelenmesinin gerektiği,
Bu açıdan olay incelendiğinde;
Dava konusu taşınmaz sahiplerinin talebi üzerine alınan 12/05/1998 tarih ve 1998/100 sayılı Belediye Meclisi kararıyla, planda değişikliğe gidilerek taşınmaza “Ticaret Alanı” fonksiyonu yüklenmekle birlikte çevresindeki tüm yollardan 10 metre çekme mesafesi şartı getirildiği ve iki parsel arasında 10 metrelik imar yolu oluşturulduğu,
… tarih ve … sayılı yapı ruhsatına istinaden … ada … sayılı parsel üzerinde iş merkezi inşa edildiği, ancak, iş merkezinin ihtiyaç duyduğu otoparkın iş bu davaya konu … ada … parselde gösterildiği,
Dava konusu taşınmaz sahiplerinin 1999 yılında yeniden plan değişikliği talep ettiği ve alınan … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararıyla taşınmaza otopark kullanımı getirilip Emsalin E:1,80, yüksekliğin Hmax: 3,50 metre olarak belirlendiği, mal sahiplerinin, bu alanın genel otopark alanından çıkarılıp sadece … İş Merkezine ait olması gerektiğine dair itirazın da … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararıyla kabul edilip “otopark alanının … otoparkı olarak kullanılmasına, genel otopark olmadığının kabulüne” şeklinde hüküm (plan notu) koyulmak suretiyle, imar planına, taşınmazın iç kısımları … ait otopark olarak planlanırken, taşınmazın yol kenarlarına isabet eden kısımların umuma ayrılmış “Park Alanı” olarak gösterildiği,
2000 yılında Çorlu genelinde imar planı revizyonu yapılmasına karar verilmesi üzerine … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında … ada … parselin tamamı için hem yeşil alan kapsamında “Park” hem de “Otopark” kullanımı getirildiği, bu kullanım kararlarının … tarih ve … ve … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararlarıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında da devam ettirildiği, 2005 ve 2008 yılları nazım imar planlarında da parselin park ve dinlenme alanlarında kaldığı,
Parsel malikinin … tarih ve … sayılı kararla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planına yaptığı itirazın … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararıyla reddi üzerine, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına karşı … İdare Mahkemesinin E: … sayılı dosyasında görülen davanın açıldığı, uyuşmazlığın çözümü için keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararda, uyuşmazlık konusu 1/1000 ölçekli plan, üst ölçekli planlar yönünden de değerlendirildikten sonra, özetle; “İmar planları yapılırken Yönetmelikte öngörülen kurallara ve bu Yönetmeliğe ekli lejant hükmlerine göre park ve otopark kullanımları farklı lejant ve tanımlamalarla gösterilmesi gerektiği halde dava konusu 1/1000’lik planda … ada … parsel sayılı taşınmaz için her iki kullanımın bir arada (park + otopark) gösterildiği, aynı taşınmaz için üst ölçekli 1/5000 ölçekli nazım imar planında yeşil alan kullanımı getirilmesinin ise plan hiyerarşisine göre uyumsuzluğa neden olduğu, imar uygulaması sonucunda imar parseli haline getirilmiş olan … ada … parsel sayılı taşınmazın bu niteliği korunması gerekirken üst ölçekli nazım imar planında yeşil alan, dava konusu uygulama imar planında ise park+otopark kullanımı getirilmesinin mevzuat ile şehircilik ve planlama ilkelerine uyarlılık taşımadığı” gerekçeleriyle … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptaline hükmedildiği (… tarih ve E: …,K: … sayılı bu karar, Danıştay 6. Dairesinin 07/02/2013 tarih ve E:2010/2350,K:2013/604 sayılı kararıyla onanmıştır.), aynı şekilde nazım imar planına karşı açılan davanın da iptalle sonuçlandığı,
Bunun üzerine, karar doğrultusunda harekete geçen idarenin, 1/1000 ölçekli imar planının kabulüne dair … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararını alarak, taşınmazı aynı kararla kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planında öngörüldüğü gibi “Ticaret Alanı” kullanımına ayırdıktan sonra, taşınmazdaki yapılaşma koşullarını “Yapılaşma hakkı; (Emsal) E:1,50, yükseklik Hmax:12,50 metre ve yapı yaklaşma sınırı (çekme mesafesi) taşıt yollarından 20; yaya yollarından 10 metre” belirleyecek şekilde tanımlamalar getirdiği,
Bu kez, parsel malikinin çevre taşınmazlarda olduğu gibi kendi taşınmazı için de yapılaşma hakkı (emsal) E:2, yükseklik Hmax: serbest, yapı yaklaşma sınırı (çekme mesafesi) 10 metre olacak şekilde yapılaşma şartları getirilmesi gerektiği, bu durumun uyuşmazlık konusu planın daha önceki plan hakkında verilen Mahkeme kararının gerekçelerine uygun hazırlanmadığı anlamına geleceği iddialarıyla yaptığı … tarihli itirazının … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararıyla reddi üzerine açılan davada … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla “imar planının, davacının taşınmazına “Doğu yönünden 20 metre çekme mesafesi getirilmesi, taşınmazdaki yükseklik sınırlamasının Hmax: 12,50 metre olarak belirlenmesi” yolunda yapılaşma koşulları getirilmesine ilişkin kısımlarının iptaline, dava konusu imar planın davacıya ait taşınmaza “Ticaret fonksiyonu yüklenmesine, taşınmazdaki yapılaşma hakkının (Emsal) E:1,50 olarak belirlenmesine, taşınmazın kuzeyinden 20 metre, batısından 10 metre ve güneyinden 10 metre çekme mesafesi getirilmesine” ilişkin kısımları yönünden ise davanın reddine” karar verildiği, nazım imar planı ile belirlenen ticaret fonksiyonuna karşı açılan davanın ise; 03/07/2013 tarihinde reddedildiği,
Uygulama imar planına ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının Çorlu Belediye Başkanlığına tebliği üzerine, anılan İdarece Mahkeme kararı doğrultusunda hareket edilerek, parselin doğu yönünden çekme mesafesinin 10 metreye düşürülmesine, yüksekliğin ise serbest olarak belirlenmesine yönelik … tarih ve … sayılı Belediye Meclisi kararının alındığı, bu karara yapılan itirazın reddi üzerine parsel maliki tarafından açılan davada ise, Bakanlıkça yeni imar planı yapıldığı gerekçesiyle konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği,
Parsel maliki Şirket tarafından 17/09/2013 tarihli dilekçeyle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … -…, K: …-…sayılı kararlarının yerine getirilmediği iddiasıyla Bakanlığa plan değişikliği teklifinde bulunulduğu, ancak, Bakanlık tarafından, plan yapma yetkisinin Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğu gerekçesiyle anılan plan değişikliği teklifinin reddi üzerine, yeniden verilen 26/05/2014 tarihli dilekçeyle, 2008 yılından beri müracaatının sonuçlandırılmadığı, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinin yeni kurulması nedeniyle altyapısı yetersiz olacağından planlama sürecinin uzun süreceği, bu sırada İlçe Belediyesinin Mahkeme kararına aykırı olarak 06/02/2014 tarihli planı yaptığı ve bu plana itiraz edildiği bu sebeple planın Bakanlıkça yapılmasının istenmesi üzerine davaya konu planın yapıldığı,
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; mezkur Kanun Hükmünde Kararname hükmünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onay işleminde yetkili olabilmesinde ilk şart olarak “…..ilgililerince hazırlandığı veya hazırlatıldığı halde yetkili idarece üç ay içinde onaylanmayan” denilmek suretiyle, öncelikle ilgililerince hazırlanan ve hazırlatılan planların onaylamaya yetkili asıl makam tarafından sürüncemede bırakılarak onaylanmaması halinde davalı Bakanlığın yetkili olacağının belirtildiği,
Olayda, parsel malikinin talebi üzerine davacı İdarece harekete geçilerek planların yapıldığı, bu planlara karşı açılan davaların ilk olarak 08/10/2009 tarihli kararla iptalle sonuçlanması üzerine Mahkeme kararları doğrultusunda hareket edilerek parsele ticaret fonksiyonu verilip karara uygun plan yapıldığı, sonrasında yapılan plana karşı da açılan davalardan nazım imar planına ilişkin kısmının reddedildiği, uygulama imar planına karşı açılan davanın ise 08/10/2013 tarihinde iptalle sonuçlanması neticesinde en son 06/02/2014 tarihli plan yapılarak Mahkeme kararına uygun hareket edildiği, davacı İdarenin, parsel malikinin talebini ve plan yapmayı sürüncemede bırakmak gibi bir durumunun bulunmadığı, dolayısıyla da Bakanlığın henüz plan yapma yetkisinin oluşmadığı,
Bu durumda, davacı İdarenin usulüne uygun hareket etmek suretiyle parsel malikinin talebi ile Mahkeme kararlarına göre planlama yaptığı tespit edildiğinden, henüz şartları oluşmayan 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin (h) bendi uyarınca yapılan planda yetki yönünden hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılarak istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararı kaldırılmış ve dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 03/12/2019 tarih ve E:2018/1120, K:2019/12651 sayılı kararıyla;
İdarenin yargı kararlarına uyması ve bu kararların gereklerine göre gecikmeksizin işlem ya da eylemde bulunmak zorunda olmasının hukuk devleti ilkesinin bir gereği olduğu, Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan bu ilke karşısında idarenin mahkeme kararlarını “aynen” ve “gecikmeksizin” uygulamaktan başka bir seçeneği bulunmadığı, yargı kararlarını uygulama konusunda idarenin “takdir yetkisi” değil, “bağlı yetki” durumunun söz konusu olduğu,
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı İdare tarafından, Mahkeme kararlarının tam olarak uygulanmadığı, bu nedenle yeni davalar açıldığı, davalı Bakanlığın 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesi ve 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin (h) bendi uyarınca uyuşmazlık konusu planı yapma yetkisinin bulunduğu,
Bu durumda yetkili kurum tarafından yapılan imar planı değişikliğinin esası yönünden bir karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin yetki yönünden iptaline ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davalı idare ve müdahil tarafından, 3194 sayılı Kanun’un 9. maddesi ve 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 2. maddesinin (h) bendi uyarınca Bakanlığın uyuşmazlık konusu planı yapma yetkisinin bulunduğu, davacı idarenin Mahkeme kararlarını her yönüyle uygulamadığı, dava konusu işlemde esas ve usul bakımından hukuka ve ilgili mevzuata aykırı ve iptali gerektirir bir durum bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava daireleri ile bölge idare mahkemelerinin temyize tabi kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin ve davalı idare yanında müdahilin temyiz istemlerinin reddine,
2. İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü, kararın kaldırılması, dava konusu işlemin iptali yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.