Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2020/1752, Karar No: 2021/3515

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/1752 E. , 2021/3515 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1752
Karar No : 2021/3515

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …’e vesayeten …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 26/09/2019 tarih ve E:2017/2451, K:2019/5065 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin … Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve …. sayılı kararının iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/09/2019 tarih ve E:2017/2451, K:2019/5065 sayılı kararıyla;
“Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda …. Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen “ByLock Tespit Tutanağı”nın incelenmesinden; davacı tarafından …. GSM numarasından, … ve …. IMEI numaralı cihazlarla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, bu beyanların değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğunun anlaşıldığı,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin, AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, temyize konu işlem nedeniyle sivil ölüm oluşturur şekilde ölünceye kadar Anayasa’nın garantisi altına aldığı hakları kullanamama durumunun oluştuğu; Tetkik Hâkiminin görüşleri tebliğ edilip, karşı görüşleri alınmadan karar verildiği için çekişmeli yargılama ilkesine aykırı bir yargılama yapıldığı; somut olayda “sonradan” kabul edilen düzenlemenin söz konusu olduğu ve sonradan kabul edilen bu düzenleme ile önceden işlendiği iddia edilen eylemlerin cezalandırıldığı; bu durumda, önceden faaliyetlerin gerçekleştiği tarihte yayımlanmayan düzenlemelerin öngörülebilir ve ulaşılabilir olmadığı dolayısıyla hem dava konusu cezanın hem de yol açtığı insan hakları ihlallerinin yasal dayanaktan yoksun olduğu; “kanunilik” ilkesi gereği suçun sadece kanun ile tanımlanabileceği; somut olayda yürütme erki tarafından konulmuş bir suç ve ceza bulunduğu ve bu cezanın geçmişe yönelik olarak uygulandığı, suç ve cezaların geriye yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği; temyize konu Daire kararında ilgili mevzuat olarak 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin değiştirilerek kabul edilmesine ilişkin 6749 sayılı Kanun’un 3. maddesine yer verildiği, bu yasal düzenlemenin OHAL dönemine ilişkin olup bu dönem ile sınırlı uygulanabileceği; OHAL döneminin 18 temmuz 2018’de sona erdiği ve artık bu hükme dayalı olarak tarafına ceza verilemeyeceği; ByLock delili ile ilgili olarak Dairenin Yargıtay kararına dayandığı dolayısıyla maddi olguları değerlendirme konusunda ilk derece mahkemesinin açıkça yanılgıya düştüğü; ByLock verilerinin yasadışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı; tanık/sanık ifadelerinin özgür iradeye dayanması gerektiği, 15 Temmuz sonrası somut delil olmadan tutuklamalar yapıldığı ve itirafçı ifadeleri oluşturulmaya çalışıldığı; bu şartlar altında alınan ifadelerin hiçbir hukuki değeri bulunmadığı; bir kişinin barışçıl dini sohbetlere katılmasının hem barışçıl toplanma özgürlüğünün hem de din ve vicdan özgürlüğünün kapsamı ve koruması altında olduğu; ceza davasındaki mahkumiyet kararının meslekten ihraç kararından çok sonra verildiği; hiçbir mahkeme kararı olmadan suçlu ilan edildiği ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği; meslekten men edilmesi ve benzer meslekleri yapmasının engellenmesinin maaş ve ekonomik haklardan mahrum bırakılması anlamına geldiği ve böylece mülkiyet hakkının da ihlal edildiği; Danıştay Beşinci Dairesinin kanunla önceden kurulmuş, bağımsız ve tarafsız mahkeme sıfatı taşımadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının, ceza yargılaması sonucunda silahlı terör örgütüne üyelik suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına yönelik kararın, …. Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/09/2019 tarih ve E:2017/2451, K:2019/5065 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 30/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir