Danıştay 9. Daire, Esas No: 2018/3170, Karar No: 2020/6322
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2018/3170 E. , 2020/6322 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/3170
Karar No : 2020/6322
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, İstanbul ili … ilçesi … Mahallesi … ada … sayılı parselde kayıtlı taşınmaz nedeniyle, ileride yapılacak yol çalışmalarına katılmalarını teminen, davacıdan taahhütname ve teminat mektubu alınmasına ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının ileride yapılacak yol çalışmaları nedeniyle yol harcamalarına katılım payına ilişkin taahhüt verdiği, bu aşamada davacı adına tesis edilmiş icrai nitelikte herhangi bir işlem bulunmadığı, yol harcamalarına katılım payına ilişkin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemi yapılması halinde, bu işlemlerin dava konusu edilebilmelerinin mümkün olduğu, davacıdan taahhütname ve kesin banka teminat mektubu alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın, icrai işlem yokluğundan, esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15. maddesinin 1/b bendi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Mahkeme kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve kararın kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Taahhütname ve teminat mektubunun, davalı idarenin kamu gücünü kullanarak istemesi nedeniyle, mecbur kalındığı için verildiği, söz konusu teminat mektubu için bankaya devamlı para ödemek zorunda kalındığı ve bunun da işlemin icrai nitelikte olduğunu ortaya koyduğu, kesin işlem olmadığı gerekçesiyle davaya bakılmamasının, davalı idarenin yasal dayanağı olmayan işleminin yargı denetiminin dışında kalması sonucunu doğuracağı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’ndan kaynaklanmayan uyuşmazlığın çözümünün, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5. maddesi gereğince idare mahkemesinin görevine girdiği anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına kayıtlı taşınmaz nedeniyle, ileride yapılacak yol çalışmalarına katılmalarını teminen, davacıdan taahhütname ve teminat mektubu alınmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6. maddesinde; vergi mahkemelerinin, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, bu konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği, aynı Kanun’un 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalar ile ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki: İptal davalarını, tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği ifade edilmiştir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Harcamalara Katılma Payları” başlıklı Üçüncü Kısmı’nın “Yol Harcamalarına Katılma Payı” başlıklı 86. maddesinde, belediyelerce veya belediyelere bağlı müesseselerce, yeni yol açılması, mevcut yolların % 40 nispetinde veya daha fazla genişletilmesi, kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların, kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi, mevcut kaldırım veya parkelerin sökülüp yeniden düzenlenmesi şeklinde inşa, tamir ve genişletilmeye tabi tutulan yolların, iki tarafında bulunan veya başka bir yola çıkışı olmaması dolayısıyla bu yoldan yararlanan gayrimenkullerin sahiplerinden meclis kararı ile yol harcamalarına katılma payı alınabileceği ifade edilmiş, Kanun’un 90. maddesinde, yol harcamalarına katılma payının, bu hizmetin yapıldığı yollardan faydalanan ilgili gayrimenkul sahipleri arasında ve 89. maddeye göre hesaplanan katılma payları toplamının, ilgili gayrimenkullerin vergi değerleri toplamına oranlanarak dağıtılması suretiyle hesaplanıp tahakkuk ettirileceği, 91. maddesinde, harcamalara katılma paylarının tahakkukunun, işler hangi ihale usulü ile yapılmış olursa olsun, hizmetin tamamlanarak halkın istifadesine sunulmuş olmasından sonra yapılacağı, ancak, yapılacak yazılı tebliğ ile verilecek süre içinde ilgililerin harcamalara katılma paylarını peşin ödemeyi kabul etmeleri halinde, bu payların, kabule ilişkin yazılı başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde tahakkuk ettirileceği, 92. maddesinde de, yukarıdaki maddelerde yazılı esaslar dairesinde hesaplanan payların, mükelleflerin soyadları, adları, adresleri ve kendilerine isabet eden pay miktarını gösteren ve mahiyetlerine göre mahalle, cadde ve sokak itibarıyla düzenlenecek tahakkuk cetvellerinin bir ay süre ile belediye ilan yerlerine asılması suretiyle ilan olunacağı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan olayda, dava konusu edilen taahhütname ve teminat mektubu, davacı şirket tarafından yapılacak inşaat nedeniyle doğacak ve davalı Belediye tarafından karşılanacak yol imalat bedeline katılma amacıyla verilmiş ise de, 2464 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen maddelerinin hiç birinde, Belediyece ileride yapılacak harcamalara mahsuben taahhütname ve/veya teminat mektubu alınabileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı görüldüğünden, 2464 sayılı Kanun’da sayılan yol harcamalarına katılma payından kaynaklanmadığı anlaşılan uyuşmazlığın çözümü, yukarıda yer verilen 2576 sayılı Kanun’un 5. maddesi gereğince idare mahkemesinin görevine girmektedir.
Bu durumda, davanın görev yönünden reddi gerekmekte iken, dava konusu işlemin icrai olmadığı gerekçesiyle verilen davanın reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın incelenmeksizin reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 29/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.