Danıştay 8. Daire, Esas No: 2022/697, Karar No: 2022/1508

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2022/697 E. , 2022/1508 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/697
Karar No : 2022/1508

DAVACI : … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
2- … Valiliği

DAVANIN ÖZETİ : Ankara Valiliğinin 04/01/2022 tarihli oluru ile davacının … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi adına kesilen 590.061.88 TL ve kanuni faizi tutarlı idari para cezası ile anılan cezanın dayanağı olan 05/09/2019 tarih ve 30879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile Yönetmeliğe eklenen Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 25. maddesinin 9. fıkrasının ve Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 02/03/2021 tarihli ve 21516515 sayılı genelgesinin iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dava dilekçesi ve ekleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca incelenerek işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. maddesinin birinci fıkrasında; idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; ikinci fıkrasında, dilekçelerde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği; üçüncü fıkrasında, dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde, dilekçeler üzerinde bu Kanun’un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılacağı; 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, bu yönlerden Kanuna aykırılık görülür ise otuz gün içinde 3. maddeye uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği; 15. maddesinin beşinci fıkrasında, bu yönlerden dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İdari yargılama usulünde geçerli olan resen araştırma ve yazılılık ilkesi gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanunda belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, bir başka ifadeyle; idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istendiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ve idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
Yine, anılan Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış olup, iptal davası açılabilmesi için gerçek ya da tüzel kişiler ile dava konusu edilen işlem arasında makul ve ciddi bir alâkanın, başka bir anlatımla menfaat ilgisinin bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 124. maddesinin birinci fıkrasında, ticaret şirketlerinin; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibaret olduğu, 125. maddesinde ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olduğu ve Türk Medenî Kanunu’nun 48. maddesi çerçevesinde kanuni istisnalar saklı kalmak şartıyla bütün haklardan yararlanabileceği ve borçları üstlenebileceği düzenlendikten sonra, 126. maddesinde, her şirketin türüne özgü hükümler saklı kalmak şartıyla, Türk Medenî Kanunu’nun tüzel kişilere ilişkin genel hükümleri ile Ticaret Kanunu’nun ticaret şirketlerine ilişkin kısmında hüküm bulunmayan hususlarda Türk Borçlar Kanunu’nun adi şirkete dair hükümlerinin her şirket türünün niteliğine uygun olduğu oranda, ticaret şirketleri hakkında da uygulanacağına ilişkin olarak düzenlemelere yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında; davanın, dava açma ehliyeti bulunan ve ayrı bir tüzel kişiliği olan şirket adına değil, tüzel kişiliği haiz olmayan ve … Özel Eğitim Sağlık Hizmetleri Medikal Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ‘nin sahibi olduğu … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi adına açıldığı, ancak; dava dilekçesini tanzim eden vekiller için düzenlenen vekaletnamenin şirket adına düzenlendiği görülmektedir.
Ayrıca, dava dilekçesinde iptali istenilen 05/09/2019 tarih ve 30879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik değişikliği ile değişikliğe uğrayan ve dava konusu … tarih ve … sayılı Ankara Valiliği işleminin dayanağı olan Yönetmeliğin, 18/05/2012 tarih ve 28296 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği olduğu, dava dilekçesinde hatalı ifade edildiği anlaşılmaktadır.
Son olarak; dava dilekçesinde yer alan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 02/03/2021 tarihli ve 21516515 sayılı Genelgesi’nin iptaline ilişkin hukuka aykırılık iddialarına yönelik olarak; yönetmelik ile düzenlenmesi gereken alanın genelge ile düzenlemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Genelge’nin tamamının iptalinin istenildiği görülmekle birlikte; Genelgede yalnızca birkaç doğal mücbir sebep halleri ile kişinin her türlü önlemi almasına rağmen öngörülmeyen başka nedenlerden ötürü sunulamayan kamera kayıtlarının istisna kabul edildiği, ancak; kayıt olmamasına rağmen ilgililerin her türlü delil ve belgeyle kurumlarında eğitim öğretim devam ettiğini ispatlamalarına olanak verilmediği, bu kapsamda defter kayıt ve belgeler ile kayıtlı öğrenci velileri beyanları ve öğretmenlerin devam çizelgeleri, çalışanların SSK prim bodroları dahil pek çok belge ile kanıtlanması mümkün olan eğitimin belli tarihlerde de devam ettiğine ilişkin bu durumun sadece kamera kayıtları ile ispatlanmasının beklenmesinin ve ağır yaptırıma bağlanmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek dava konusu Genelge’nin içeriğine ilişkin hukuka aykırılık iddialarına da yer verilmiştir.
Dolayısıyla dilekçenin bir bütün olarak incelenmesi neticesinde dava konusu Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 02/03/2021 tarihli ve 21516515 sayılı Genelgesi’nin tamamının iptalini istiyorsa bu hususa ilişkin olarak sahip olunan menfaatin ve hukuki sebeplerin ortaya konulması ya da sadece davacıya yönelik olan maddelerinin/kısımlarının iptali isteniyorsa, iptali istenen kısımlarının açıkça, tek tek ve tereddüte yer bırakmayacak şekilde gerekçeleri ile belirtilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla; yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alındığında, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmadığı görülmektedir.
Öte yandan, dava açma tarihi itibariyle, dava dilekçesini imzalayan vekillere davacı adına, dava açma hak ve yetkisinin verilmesine yönelik olarak; yetki veren …’nun şirket yetkilisi olduğunu mgösterir belgelerin (imza sirküleri, karar defteri vb.) bir örneğinin yenileme dilekçesine eklenmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan DAVA DİLEKÇESİNİN aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde usulüne uygun biçimde düzenlenecek dilekçe ile yeniden dava açılabilmek üzere REDDİNE,
2. Yeniden açılacak dava için ayrıca harç alınmayacağının ve aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddine karar verileceğinin davacı vekiline bildirilerek, dilekçenin bir örneğinin davacıya gönderilmesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir