Danıştay 8. Daire, Esas No: 2021/815, Karar No: 2021/707

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/815 E. , 2021/707 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/815
    Karar No : 2021/707

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … İşleri Genel Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Mineral Maden Sanayi ve Ticaret A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Manisa İli, … İlçesinde bulunan IV. Grup … numaralı işletme ruhsatı sahibi davacı şirket tarafından, 3213 sayılı Maden Kanununun 7. maddesine göre alınması gereken izinler alınmadığından bahisle şirket hakkında aynı Kanunun 24/11.maddesine dayalı olarak 77.632-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün … gün ve E…. sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararında; 22/06/2015 başlangıç tarihli dava konusu ruhsatın 15/02/2015 tarihinde davacı şirket tarafından devralındığı ve “işletme izni” alınabilmesi için gerekli olan ÇED başvuru dosyasının 02/08/2017 tarihinde e-çed sistemi üzerinden Bakanlığa sunularak ÇED sürecinin başlatıldığı, süreç devam ederken davacı tarafından 27/02/2018 tarihli dilekçe ile Manisa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden “ÇED sürecinin devam ettiğine dair” yazı istenildiği, karşılığında ilgili idarenin … tarih ve E…. sayılı yazısı ile ÇED sürecinin safahati açıklanarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında ÇED sürecinin devam ettiğinin bildirildiği, akabinde davacı tarafından, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne hitaben yazılan bila tarihli yazı ile ruhsatın devralınmasından sonraki süreç anlatılarak ÇED sürecinin devam ettiği, ÇED izin işlemlerinin ilgili kurumlardan kaynaklı nedenlerle sonuçlanamamasından dolayı işyeri açma ve çalışma ruhsatı ve mülkiyet izinlerine de başvurulamadığı, ruhsat alanının büyük olması ve şirket dışında kaynaklanan mücbir sebepler nedeniyle belirlenen sürede tamamlanamaması durumunda idari yaptırım uygulanmaması hususunda talepte bulunulduğu; bu durumda, Madencilik Yönetmeliği’nin 37. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendi uyarınca, ruhsat sahibinin süresi içinde izin alınmamasında bir kusuru olup olmadığının, gerekirse ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından görüş alınarak idarece açıklığa kavuşturulması, ruhsat sahibinin izin alınmamasında bir kusuru var ise, süresi içinde izin alınmamasının beklenmeyen hal kapsamında değerlendirilmemesi, kusuru yok ise beklenmeyen halin varlığının kabul edilmesi, dolayısıyla ruhsat sahibinin süresi içinde izin alınmamasında kusuru olup olmadığı hususunun davalı idarece ortaya konulması gerektiği, dava konusu uyuşmazlıkta, davalı idarece bu yönde inceleme ve araştırmada bulunulmaksızın doğrudan üç yıllık süre içinde gerekli izinlerin alınmadığından bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği, diğer yandan Maden Kanunu’nda çevresel etki değerlendirmesi işlemleri ve diğer izinlere ilişkin işlemlerin ilgili bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca çevresel etki değerlendirmesi sürecinde en geç üç ay içinde bitirileceği düzenlemesi yer almasına rağmen 5325 sayılı “ÇED Olumlu Belgesi”nin başvurudan yaklaşık olarak 16 ay sonra 10/01/2019 tarihinde düzenlendiği görülmüş olup, ÇED başvurusunun kanunda öngörülen sürede sonuçlandırılamaması nedeniyle davacıya külfet yükletilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı değerlendirildiğinden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiş olup, davalı idare tarafından söz konusu kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürerek kararı temyiz etmesi üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararıyla Bölge İdare Mahkemesince verilen … gün ve E:…, K:… sayılı kararının kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının, hukuka ve usule aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    MADDİ OLAY:
    Dava, Manisa İli, … İlçesinde bulunan IV. Grup … numaralı işletme ruhsatı sahibi davacı şirket tarafından, 3213 sayılı Maden Kanununun 7. maddesine göre alınması gereken izinler alınmadığından bahisle şirket hakkında aynı Kanunun 24/11.maddesine dayalı olarak 77.632-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün … tarih ve E…. sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    2577 sayılı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar; (h) bendinde ise, maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar hakkında bölge idare mahkemelerince verilen kararların Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmış; aynı Kanun’un “Temyiz Dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 6. fıkrasında “…Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmü düzenleme altına alınmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde, istinaf kanun yolu incelemesi sonucunda bölge idare mahkemelerince esas hakkında karara bağlanan dava türlerinden Danıştay’da temyize tabi olanların tahdidi olarak sayılmak suretiyle düzenlendiği, bu maddede tahdidi olarak sayılan konuların birbirinden bağımsız olduğu, bu nedenle bir davanın bu maddede sayılan konulardan birine ilişkin olması durumunda başkaca herhangi bir kritere bağlı olmaksızın temyiz incelemesine tabi olacağı açıktır.
    Olayda, maden mevzuatının uygulanmasına ilişkin işleme karşı açılan dava söz konusu olduğundan, dava değerine bakılmaksızın, 2577 sayılı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendi gereği bölge idare mahkemesince verilen karar kesin nitelikte olmayıp temyiz incelemesine tabiidir.
    Bu durumda, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin davalı idarenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 09/02/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir