Danıştay 8. Daire, Esas No: 2021/4175, Karar No: 2021/3400
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/4175 E. , 2021/3400 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4175
Karar No : 2021/3400
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İletişim Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:
Davacı tarafından, Tekirdağ İli Çorlu İlçesi … Mahalllesi, … Sokak No:… (… ada … parsel) de yer alan taşınmaz üzerine elektronik haberleşme istasyonu tesisi için ” Yer Seçim Belgesi” verilmesi talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; yetkisi olmadığı halde davalı Belediyenin davaya konu işlemlerin dayanağı Yönerge ile baz istasyonlarının kuruluşu aşamasında kendisine yetki atfeden bir düzenlemeyi gerekçe göstermek suretiyle davacı şirketin başvurusunu reddetmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yer seçim belgesi verme görev ve yetkisinin kendilerine ait olduğu; başvurunun gerekçesiz reddedilmediği ve eksikliklerin giderilmesinin zaruret olduğu öne sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dava, davacı tarafından, Tekirdağ İli Çorlu İlçesi … Mahalllesi, … Sokak No:… (… ada … parsel) de yer alan taşınmaz üzerine elektronik haberleşme istasyonu tesisi için ” Yer Seçim Belgesi” verilmesi talebiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde; “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir…
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir…
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.”, aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde; “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin Kanunda sayılanlar dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Olayda; telekominikasyon şirketi olan davacı tarafından, adresi bildirilen taşınmaz üzerine konumlandıracağı baz istasyonu için yer seçim belgesi verilmesi isteminde bulunulduğu, yapılan başvurusunun reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı, davacının ticari faaliyetini devam ettirdiği ve dava konusu işlemin davacının ticari faaliyetinin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlerden olmadığı ve davanın 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sınırlı şekilde sayılan temyiz edilebilecek uyuşmazlıklar kapsamında yer almadığı anlaşıldığından, temyiz istemine esas teşkil eden … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin kararına karşı davalı tarafından yapılan temyiz başvurusunun esasının incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin incelenmeksizin reddine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 24/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.