Danıştay 8. Daire, Esas No: 2020/7726, Karar No: 2022/1585

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/7726 E. , 2022/1585 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/7726
Karar No : 2022/1585

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …İdaresi Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…, T:…sayılı temyiz isteminin incelenmeksizin reddine dair kararının kaldırılarak, …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …gün ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, MASKİ Olağanüstü Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının (b) ve (c) fıkrasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen …tarihli ve E:…, K:…sayılı kararda; dava konusu 2 sayılı genel kurul kararının (b) fıkrasının borcunu iki ay üst üste ödemeyen ve bu iki borç toplamı 100,00 TL ve üzeri olan borçlu aboneler için, (c) fıkrasının ise il genelinde yeni bina abonelikleri için getirilen bir düzenleme olduğu, davacı tarafından ise dava dilekçesinde yeni bina aboneliği için başvuru yapıldığı veya borcunu iki ay üst üste ödenmediği yönünde beyanda bulunulmadığı dikkate alındığında, bakılan uyuşmazlık bakımından, davacının bu maddeler ile güncel menfaat ilişkisinin kurulamadığı ve bu maddeler bakımından davanın ehliyet yönünden reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …gün ve E:…, K:…sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…, T:…sayılı kararıyla, kesin karara yönelik temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Manisa ili Şehzadeler ilçesinde oturduğundan dava konusu işlemden doğrudan etkilendiği, dava açmakta menfaati bulunduğu, dava konusu edilen düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idarece, kararın hukuka uygun olduğu ve onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, bakılmakta olan davada verilen kararın 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca temyiz yolu açık olduğundan, …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…, T:…sayılı temyiz isteminin incelenmeksizin reddine dair kararı kaldırılarak, işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı tarafından, 14.01.2019 tarihli MASKİ 1. Olağanüstü Genel Kurulunun 2. sırasında yer alan kararın (b) fıkrası ile (c) fıkrasının; Manisa ili Şehzadeler ilçesinde oturduğundan dava konusu işlemden doğrudan etkilendiği, dava konusu edilen düzenlemelerin MASKİ Tarifeler Yönetmeliğine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7/r maddesinde; “Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak, kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak.” Büyükşehir Belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde; “İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletilmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü kurulduğu” belirtilmiş, Ek-5. maddesinde; bu Kanunun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı kuralı yer almaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanununun 15/e maddesinde; müktesep haklar saklı kalmak üzere; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; kaynak sularını işletmek veya işlettirmek, belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında olduğu belirlenmiştir.
Aynı Kanunu’nun “Hemşehri hukuku” başlıklı 13. maddesinde; “Herkes ikamet ettiği beldenin hemşehrisidir. Hemşehrilerin, belediye karar ve hizmetlerine katılma, belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme ve belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakları vardır. Yardımların insan onurunu zedelemeyecek koşullarda sunulması zorunludur.
Belediye, hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve kültürel değerlerin korunması konusunda gerekli çalışmaları yapar. Bu çalışmalarda üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ve uzman kişilerin katılımını sağlayacak önlemler alınır.
Belediye sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs, belediyenin kanunlara dayanan kararlarına, emirlerine ve duyurularına uymakla ve belediye vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarını ödemekle yükümlüdür.” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun’un 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlandığı, iptal davasının sübjektif ehliyet koşulu olan “menfaat ihlali”nin doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlandığı, menfaatin kişisel ve meşru olması için hukuki bir durumdan ortaya çıkması gerektiği, sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırlarının her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirleneceği açıktır.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir.
Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Aksi halde, kişilerin kendisine etkisi bulunmayan, menfaatlerini ihlal etmeyen idari işlemler hakkında da iptal davası açma hakkı doğar ve bu durum idarenin işleyişini olumsuz etkiler. İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan “dava açma ehliyeti” iptal davasına konu kararın niteliğine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
Öte yandan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ”Hemşehri Hukuku” başlıklı 13. maddesi uyarınca, herkes ikamet ettiği beldenin belediye karar ve hizmetlerine katılma ve belediye faaliyetleri hakkında bilgilenme hakkına sahip olup, bu hak kapsamında da belediyece tesis edilen işlemde kişisel bir menfaat bağı aramaksızın, o beldede ikamet etmek koşuluyla dava açma ehliyetinin bulunduğu açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; 14.01.2020 tarihli MASKİ Olağanüstü Genel Kurulunun 2. sırasında yer alan kararın (b) fıkrası ile “Kayıtlara göre iki dönem üst üste vadesi gelmiş borçları bulunup sms veya borç tebligatı bırakılmasına rağmen borçların tahsilinin yapılamadığı, akabinde sahada su kesme işlemi için personel gönderildiği, ancak bu işlemlerin sonucunda zaman, işgücü kaybı, yakıt maliyetleri, onarım maliyetleri dikkate alındığında vatandaşa verilen hizmetlerin aksamasına neden olduğu görülmektedir. Bu nedenle, “Borçlu abonelerin borcunu iki ay üst üste ödememesi ve bu iki borç toplamının 100,00 TL ve üzeri olması durumunda abonenin suyunun kesileceği ve mekanik sayacın elektronik kartlı sayaç (EKS) ile değiştirileceği tebliğ edilir ve 5 gün süre verilir. Bu sürecin sonunda ödeme yapılmazsa mekanik sayaç elektronik kartlı sayaç ile resen değiştirilir ve işlemler tamamlanır.”, (c) fıkrası ile “İl genelinde yeni bina aboneliklerinde elektronik kartlı sayaç takılacaktır.” hükmünde karar alınmasına karar verilmesi üzerine davacı tarafından Manisa ili, Şehzadeler ilçesinde ikamet ettiğinden bahisle dava konusu işlemden doğrudan etkilendiği ileri sürülerek dava konusu düzenlemenin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar 2560 sayılı yasa ile büyükşehir belediyelerinde su ve kanalizasyon hizmetlerinin yürütülmesi, su ve kanalizasyon idarelerine verilmiş ise de dava konusu işlemin niteliği itibariyle o belediye sınırları içerisinde ikamet edenlerin menfaatini doğrudan ilgilendirdiği, bu nedenle Manisa ili Şehzadeler ilçesi içinde ikamet ettiği anlaşılan davacının, dava konusu işlemin iptalini isteme hususunda dava açma ehliyeti bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2….Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …gün ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 10/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir