Danıştay 8. Daire, Esas No: 2020/7551, Karar No: 2020/5829
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/7551 E. , 2020/5829 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/7551
Karar No : 2020/5829
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI): …
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: Karar düzeltme isteminin kabulü ile … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: …,, T: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … İli, … İlçesi’nde … Şehiriçi Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi üyesi olarak “…” plaka ile ticari yolcu taşımacılığı yapan davacı tarafından, “M” plakalı aracının çalışma ruhsatının onaylanması, güzergah izin belgesi verilmesi, 2018 yılı Aralık ayı itibariyle çalıştığı hat ve güzergahta ticari faaliyete devam etmesine izin verilmesi, kazanılmış hakları gereğince faaliyetinin engellenmemesi için idari karar alınması istemiyle yapılan … tarih ve… kayıt numaralı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karar ile; davacının “M” harf grubunu içeren plakasının tahditli plaka değil, tahsisli plaka olduğu, bahsedilen kooperatifin (davacının da aralarında yer aldığı) üyeleri tarafından Söke İlçesi’nde işletilen toplam 50 adet hattın 34’üne ilişkin il ve ilçe trafik komisyonu kararı bulunmadığı, bu hatların belli bir süreyle sınırlı olan hat kiralama sözleşmelerine istinaden işletildiği, diğer 14 adet hattın işletme hakkı ilk olarak yukarıda bahsedilen trafik komisyonu kararlarıyla davacının üyesi olduğu kooperatife verilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere tahditli plaka uygulaması bulunmadığı müddetçe “M” plakayla toplu taşımacılık yapılmasının tek başına kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, dolayısıyla bahsi geçen komisyon kararlarının söz konusu 14 adet hattın sürekli şekilde adı geçen kooperatif tarafından işletilmesi sonucunu doğurmayacağı, kaldı ki bahsi geçen 14 adet hattın da diğer 36 adet hat gibi en son durumda ilgili kooperatif ile Söke Belediye Başkanlığı arasında 01.01.2009 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle geçerli olmak üzere 30.12.2008 tarihinde imzalanan hat kiralama sözleşmesine istinaden işletildiği, buna göre hem tahditli plaka bulunmadığından hem de hatlarda ticari yolcu taşımacılığı yapma hakkı bahsi geçen sözleşme süresiyle sınırlı olduğundan adı geçen kooperatifin ve bunun bir sonucu olarak davacının kazanılmış hakkının bulunmadığı, davacının üyesi olduğu kooperatif ile Söke Belediye Başkanlığı arasında imzalanan hat kiralama sözleşmesinin 31.12.2018 tarihinde sona ermesiyle birlikte ilgili kooperatifin ve davacının bahsi geçen hatlarda faaliyet gösterme hakkının son bulduğu, söz konusu toplu taşıma hatlarını işletme hakkının sona ermesi nedeniyle davacının faaliyetine devam etmesine izin verilmesinin ve davacı adına çalışma ruhsatı ile güzergah izin belgesi düzenlenmesinin (yeni bir ihaleyle ilgili hatlarda ticari yolcu taşımacılığı yapma hakkı elde edilmedikçe) mümkün olmadığı dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı karar ile; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verilmiştir.
Davacı tarafından bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E: …, K: …, T: … sayılı kararı ile, görülen davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde temyize tabi davalar arasında sayılmadığından, “kesin” olarak verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle davacının temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
İSTEMDE BULUNANIN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu, dava konusu işlemin 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 46. maddesi uyarınca idarenin düzenleyici işlemlerinden olduğu ileri sürülmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : İstemin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
28/06/2014 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 103. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda yer alan “kararın düzeltilmesi” kanun yoluna son verilmiş; 2577 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 8. maddede, “Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanun’un, bu Kanunla değişik 3. maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır…” kuralına yer verilmiştir.
Adalet Bakanlığı tarafından 07/11/2015 günlü Resmî Gazete’de yayımlanan karar ile, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2. ve Geçici 20. maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevreleri belirlenen Bölge İdare Mahkemeleri’nin 20/07/2016 günü itibarıyla tüm yurtta göreve başlayacakları duyurulmuştur.
Belirtilen hukuki duruma göre, 20/07/2016 gününden sonra verilen kararlar bakımından kararın düzeltilmesi kanun yoluna başvurulamayacağı açıktır.
Davacı tarafından, düzeltilmesi ve temyizen incelenerek bozulması istenilen … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: …, T: … sayılı kararı Dairemizin 15/09/2020 gün ve E:2020/5394, K:2020/3559 sayılı kararıyla onanmasına kesin olarak karar verilmiştir.
Bu durumda; 20/07/2016 gününden sonra verilen kararlar bakımından kararın düzeltilmesi kanun yoluna başvurulamayacağından, davacının kararın düzeltilmesi isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Kararın düzeltilmesi isteminin incelenmeksizin reddine,
2. Karar düzeltme aşamasında yapılan yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.