Danıştay 8. Daire, Esas No: 2020/6806, Karar No: 2021/862
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/6806 E. , 2021/862 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6806
Karar No : 2021/862
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Bakanlığı – …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E:… sayılı “karar düzeltme isteminin süre yönünden reddine” ilişkin kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının belirtilen açıklama ile onanması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; … Barosuna kayıtlı Avukatlar …, … ve … hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davanın reddine dair karar temyiz incelemesi sonucu Dairemizce bozulmuş olup, bu kararın düzeltilmesi istemi de İdare Mahkemesince süre aşımı nedeniyle reddedilmiştir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan maddelerinden; 54.maddesinin 1.fıkrasında; Danıştay Dava Daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen on beş gün içinde taraflarca kararın düzeltilmesinin istenebileceği, aynı Kanun’un 55. maddesinin 5. fıkrasında; 53, 54 ve bu madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kararın düzeltilmesinde bu Kanunun diğer hükümlerinin uygulanacağı, aynı Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrasında da; temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde kararı veren merciin temyiz isteminin reddine karar vereceği, ilgili merciin bu kararına karşı tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği öngörülmüştür.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 48/6. maddesinde, “…Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması halinde de kararı veren mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya
bakan Danıştay dairesi, temyiz isteminin reddine karar verir. Mahkemenin veya Danıştay dairesinin bu kararları ile bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurabilir.” hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Elektronik Tebligat” başlıklı 7/a maddesinde; “Madde kapsamında belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılacağı, bu kapsamda 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) sayılı Cetvelin sekizinci sırasında yer alan Adalet Bakanlığı’na yapılacak tebligatların da elektronik olarak yapılmasının yasal bir zorunluluk olduğu, anılan maddenin birinci ve ikinci fıkrası hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılacağı, elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı, bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemlerinin, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütüleceği, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi’nin, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri alacağı ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği” hükme bağlanmıştır. 7201 sayılı Kanun’un Ek 2. Maddesi (Ek: 28/2/2018-7101/49 md.), “Elektronik tebligat adresi, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından, 7/a maddesi kapsamında kalan her bir gerçek kişi için kimlik numarası, tüzel kişi için ise tabi oldukları sistem numarası esas alınmak suretiyle sadece bir tane olacak şekilde oluşturulur ve sistemde kaydedilir. Oluşturulan elektronik tebligat adresleri, adres sahiplerine teslim edilmek üzere, ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderilir; 7/a maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kalan kişilere ise doğrudan teslim edilir. Bu adresler, adres sahibine teslim edildikten sonra 1. madde uyarınca tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına sunulur. Kurum, kuruluş veya birlikler ile gerçek veya tüzel kişilerin 7/a maddesi uyarınca elektronik tebligat zorunluluğuna tabi olmaları veya bunlar hakkında elektronik tebligat zorunluluğunun ortadan kalkması hâllerinde gerekli bildirimler, ilgili kurum, kuruluş veya birlik tarafından bir ay içinde yapılır ve bildirimi takip eden bir ay içinde Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından gerekli işlem yapılır. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, elektronik tebligat sisteminin yürütülmesi için gerekli bilgi ve belgeleri ilgili kurum, kuruluş veya birliklerden ister. İlgili kurum, kuruluş veya birlikler, talep edilen bilgi ve belgeleri Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketine göndermek zorundadır.”; Geçici 1. maddesi; “Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü, elektronik ortamda yapılacak tebligatla ilgili her türlü teknik altyapıyı bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (19.01.2011) itibaren en geç bir yıl içinde kurarak faaliyete geçirir. 60. maddede belirtilen yönetmelik, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen altı ay içinde hazırlanır. Anılan yönetmelik yürürlüğe girene kadar Tebligat Tüzüğünün bu Kanuna aykırı
olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Mevzuatta, Tebligat Tüzüğüne yapılan atıflar
60. madde hükmü uyarınca çıkarılacak yönetmeliğe yapılmış sayılır.”; Geçici 2. maddesi ise; “Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten(15.03.2018) itibaren bir ay içinde Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, elektronik tebligat adreslerini oluşturmak amacıyla ihtiyaç duyduğu tüm bilgi ve belgeleri; 1. İlgili kamu kurum veya kuruluşundan, 2. Mahallî idareler bakımından Çevre ve Şehircilik Bakanlığından, 3. İlgili kamu iktisadi teşebbüsünden, 4. İlgili kamuya ait ortaklıktan, 5. Şirketler ve kooperatifler bakımından Gümrük ve Ticaret Bakanlığından, 6. İlgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu veya üst kuruluşundan, 7. Türkiye Noterler Birliğinden, 8. Türkiye Barolar Birliğinden, ister. İlgili kurum, kuruluş veya birlik, talep edilen bilgileri bir ay içinde Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketine bildirmek zorundadır. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, elektronik tebligat adreslerini, bu bilgileri esas almak suretiyle üç ay içinde oluşturur. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi oluşturulan elektronik tebligat adreslerini, adres sahiplerine teslim edilmek üzere, ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderir ve teslim işlemi gerçekleştikten sonra bu adresleri, 1 inci madde uyarınca tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına sunar.” hükmünü içermektedir.
7201 sayılı Kanun’un 7/a maddesi uyarınca 06.12.2018 tarih ve 30617 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 1. fıkrasında “Elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu olanların, zorunluluğun başladığı tarihten itibaren bir ay içinde ilgili kurum, kuruluş veya birlik tarafından PTT’ye başvuracakları”; 8. maddesinde ” PTT, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde elektronik tebligat adresini, gerçek kişiler için kimlik bilgilerini, tüzel kişiler için ise tabi oldukları sistem bilgilerini esas almak suretiyle tek ve benzersiz olacak şekilde oluşturur ve UETS’ye kaydeder. PTT, 5. maddenin birinci fıkrası kapsamında kalanlar için oluşturduğu elektronik tebligat adresini, adres sahibine teslim edilmek üzere ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderir. Teslim işleminin gerçekleştiği bilgisi kendisine iletildikten sonra bu adresi tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına derhâl sunar.”; 12. maddesinde; “Tebligat Kanunu ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemlerini yürütmek amacıyla PTT tarafından kurulan, işletilen ve güvenliği sağlanan sistem olarak tanımlanan UETS, elektronik tebligatın muhatabın adresine ulaşıp ulaşmadığına dair delil kayıtlarını tutar ve bu kayıtları, tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercie derhâl ve en geç yirmi dört saat içinde bildirir. Süresinde bildirim yapılmadığı için yeniden elektronik tebligat çıkarılması durumunda bu tebligatın masrafı PTT tarafından karşılanır.”, 15. maddesinde; “İşlem ve delil kayıtları erişilebilir şekilde, güvenliği, gizliliği ve bütünlüğü sağlanarak aşağıda belirtilen süreler kadar arşivde muhafaza edilir: a) UETS kapsamında görev yapan sistem yöneticileri ve operatörler, tebligat çıkarmaya yetkili makam ve merciler ile muhataplar tarafından gerçekleştirilen
işlem kayıtları on yıl. b) UETS iş süreçlerinin sürekliliğini veya bilgi güvenliğini tehdit eden ya da öngörülemeyen durumlara ait işlem kayıtları on yıl. c) Muhatabın UETS’ye erişim kayıtları on yıl. c) Delil kayıtları otuz yıl. İşlem ve delil kayıtlarının silinmesi en az bir defa denetimden geçmiş olması şartına bağlıdır. PTT, talep halinde elektronik tebligata ilişkin işlem ve delil kayıtlarını yetkili mercilere elektronik ortamda sunmakla yükümlüdür.” 25. maddesinde; “Elektronik tebligat sisteminin etkin, verimli ve güvenli bir şekilde yürütülmesi için PTT’nin kullanacağı sistemler ve cihazlar hakkındaki teknik kriterlere ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığı tarafından belirlenir.”; 27. maddesinde; “Adalet Bakanlığı, PTT’nin elektronik tebligat hizmetini mevzuata uygun olarak verip vermediğini resen veya şikâyet üzerine her zaman denetleyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince, Dairemizin 17/12/2019 gün ve E:2015/11361, K:2019/12093 sayılı kararının; davalı İdareye 18/03/2020 tarihinde elektronik tebligat ile gönderildiği, mevzuat uyarınca 23.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve okunmuş sayıldığı ve (15) günlük karar düzeltme süresinin 23.03.2020 tarihini takip eden 24.03.2020 tarihinden itibaren başladığı, bununla birlikte COVİD-19 salgını kapsamında 7226 sayılı Kanun ile duran süreler 15/06/2020 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağından, (15) günlük sürenin son günü olan 30/06/2020 tarihi geçirildikten sonra 28/07/2020 tarihli dilekçe ile yapılan karar düzeltme isteminin süre yönünden reddine karar verildiği, davalı Adalat Bakanlığınca, Dairemizin anılan kararının taraflarına tebliğ edilmediği, sözkonusu karardan Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı “Bildirimi Yapılmayan Elektronik Tebligatlar” başlıklı yazının Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü’ne yazılmasıyla haberdar olunduğu, zira Adalet Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce 31.01.2020 tarihi itibariyle elektronik tebligat kabulü yapılmaya başlandığının 02.03.2020 tarihli yazı ile tüm adli mecilere duyurulduğu, bu nedenle teknik alt yapıdan kaynaklı aksaklıklar nedeniyle haberdar olunmayan ve 16.07.2020 tarihi itibariyle haberdar olunan kararın yeniden tebliği veya adil yargılanma hakkı çerçevesinde karar düzeltme istemlerinin süresi içinde yapıldığının kabul edilerek İdare Mahkemesi kararının itirazen incelenerek kaldırılmasının istenildiği görülmektedir.
Yukarıda yer verilen Yasa ve Yönetmelik hükümlerinden de anlaşılacağı üzere; hukuk sistemimize 19.01.2011 tarih ve 27820 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6099 sayılı Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile giren “elektronik tebligat” müessesi ile bildirimlerin elektronik ortamda yapılmasının hukuki alt yapısı sağlanmıştır. Sistemin güvenli ve verimli işleyebilmesine yönelik usul, esas ve ilkeler 19.01.2013 tarih ve 28533 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektronik Tebligat Yönetmeliği ile düzenlenmiş, sonrasında teknik alt yapının hazırlanma süreci ve kamu kurumlarının sisteme uyumu açısından aynı amaç
doğrultusunda güncellenen Elektronik Tebligat Yönetmeliği 06.12.2018 tarih ve 30617 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler uyarınca; elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu olan kamu kurum ve kuruluşları arasında sayılan Adalet Bakanlığı’nın 01.01.2019 tarihinden itibaren mevzuat ile öngörülen süreler içerisinde elektronik tebligata yönelik teknik alt yapıyı oluşturmak ve elektronik tebligat hizmetinin PTT tarafından mevzuata uygun olarak verilip verilmediğini re’sen veya şikayet üzerine denetlemekle yükümlü olduğu, PTT’nin ise muhatabın UETS’ye erişim kayıtlarını 10 yıl süreyle muhafaza etmek durumunda olduğu görülmektedir.
Bu çerçevede; Adalet Bakanlığı’nca var olduğu iddia edilen teknik alt yapıdan kaynaklanan sorunların (6) ayı aşkın bir süre giderilememesi ve bu hususa ilişkin UETS kayıtlarının davalı İdare tarafından ibraz edilmemesi (muhatabın UETS’ye erişimi) karşısında elektronik tebligatın 23.03.2020 tarihinde yapılmadığının kabulüne yönelik haklı ve hukuken kabul edilebilir bir gerekçe bulunmadığından, 24.03.2020 tarihinden itibaren işlemeye başlayan (15) günlük sürenin COVİD-19 salgını kapsamında 7226 sayılı Kanun ile durması ve 15/06/2020 tarihinden itibaren işlemeye başlaması sebebiyle, (15) günlük sürenin son günü olan 30/06/2020 tarihi geçirildikten sonra 28.07.2020 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile yapılan karar düzeltme isteminin süre yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesince verilen karar, sonucu itibariyle doğru olmakla birlikte belirtilen açıklama ile temyiz isteminin reddi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen açıklama ile onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kesin olarak 11/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.