Danıştay 8. Daire, Esas No: 2020/6049, Karar No: 2022/478
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/6049 E. , 2022/478 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6049
Karar No : 2022/478
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:2020/56, K:2020/1336 sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde … olarak görev yapan davacı tarafından; hakkında yürütülen soruşturma neticesinde “başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek” fiilini işlediği gerekçesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53. maddesinin (b) fıkrasının 5. bendi uyarınca “Üniversite Öğretim Mesleğinden Çıkarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun …tarih ve … karar sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyasında yer alan etik kurul kararı, öğretim üyelerine ait raporlar, davacının ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının … Dergisinde Volume 1. Issue 1, Pages 1-8, 2017 yılında yayımlanan ve davacıya ait “…” isimli makalesinin, Doç. Dr. …’nın 2010 yılında … Dergisi’nde yayımlanan “…” isimli makalesinden intihal yoluyla oluşturulduğu sonucuna ulaşıldığı, dosya kapsamına göre 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53/b-5 maddesindeki başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek fiilini işlediği sabit olan davacıya, bu fiilinin karşılığı olarak maddede düzenlenmiş olan “akademik bir kadroya bir daha atanmamak üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarma” cezasının, atamaya yetkili amirin teklifi üzerine, yetkili kurul tarafından verilmesine dair dava konusu Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Yüksek Disiplin Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı; gerek davacı, gerekse davacı vekili tarafından verilen dilekçelerde getirilen teklif doğrultusunda alt ceza uygulaması yapılarak “kademe ilerlemesinin 3 (üç) yıl süreyle durdurulması” cezası verilmesi gerektiği ileri sürülmüşse de, Anayasa’nın 125. maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesinde, “takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.” kuralına ve yine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin ikinci fıkrasında da, “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler, yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.” kuralına yer verilerek, 2547 sayılı Kanun’un 53/D maddesinin üçüncü fıkrasında, idareye kendilerine disiplin cezası verilenlerden geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alanlara bir derece hafif olan disiplin cezasını uygulamak konusunda takdir hakkı tanındığı, Anayasal ve yasal düzenlemeler karşısında, söz konusu yetkinin kullanılması açısından idarenin yargı kararıyla yönlendirilmesine veya takdir hakkına müdahale edilmesine hukuken olanak bulunmadığı, davacının bu talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; 2547 sayılı Kanun’un “disiplin ve ceza işleri”ne ilişkin maddelerine, 6764 sayılı Kanun ile eklenen, “657 sayılı Kanundaki fiillere ilave olarak…” şeklindeki ibarelerinin, Anayasa Mahkemesi’nin 10/04/2019 tarihli, E:2017/33 sayılı kararı ile Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak (17/07/2019) 9 ay sonra yürürlüğe girmek üzere “iptal” edilmesi sonrasında, 7243 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen 2547 sayılı Kanun’un 53/b-5-a maddesinde, “(Ek:15/4/2020-7243/7 md.) Başkalarına ait özgün fikir, metot, veri veya eserleri bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendisine ait gibi göstermek.” fiilinin üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayıldığı hususu da görülmek suretiyle; istinaf başvurusuna konu edilen Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine; “davanın reddine” ilişkin kararın davalı Üniversite tarafından istinaf başvurusuna konu edilmesinde, hukuki menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle, davalı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörlüğü’nün istinaf başvurusunun ise incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, alt cezanın uygulanması gerektiği, verilen cezanın orantısız olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörlüğü tarafından savunma verilmemiş olup, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi … Bölümü’nde … olarak görev yapan davacının yazarı olduğu “…” isimli makalenin 03/04/2017 tarihinde …, Dergisinin Volume 1. Issue 1, Pages 1-8 yayımlanması üzerine Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi … Bölümü öğretim üyesi olan Doç. Dr. … tarafından 10/05/2017 tarihinde Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’ne gönderilen yazıda özetle; davacının makalesinin, 2010 yılında … Dergisi’nde yayımlanan “…” isimli makaleleri ile büyük benzerlikler içerdiği, davacının çalışmasında ekte verilen tablo 2’deki rakamlar incelendiğinde kendi çalışmalarında verilen rakamların yarısının aynı, diğer yarısının ise çok yakın değerler olduğu, çalışmalarına atıfta bulunulmadığı, intihal şüphesinin olduğu bildirilerek konunun incelenmesinin talep edildiği; Üniversite Etik Kurulu tarafından başlatılan inceleme sonucunda alınan … tarih ve … sayılı Etik Kurul kararında; davacının savunması, gerekli bilgi ve belgeler ile üç öğretim üyesinden alınan raporlar dikkate alınarak, davacının Yükseköğretim Kurulu Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin 4/1-a maddesi gereğince intihal eyleminde bulunduğu kanaatine varıldığı, Üniversite Etik Kurul Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısında; disiplin soruşturmalarının kadro durumu nedeniyle sıralı disiplin amiri tarafından yerine getirilmesi gerektiğinden Yükseköğretim Kurulu Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinin 10/1-5 maddeleri ile 2547 sayılı Kanunu’nun 53/b-5 bendine göre işlem yapılması gerektiği hususunun Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanlığı’na bildirildiği; Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısında, davacı hakkında 2547 sayılı Kanun’un 53-c maddesi hükümleri uyarınca ceza soruşturması yapmak üzere Doç. Dr. …’.nun komisyon başkanı olarak görevlendirildiği, yine Dekanlığın … tarih ve … ve … sayılı yazılarında da Doç. Dr. …’nın ve Yrd. Doç. Dr. …’nin de davacı hakkında 2547 sayılı Kanun’un 53-c maddesi hükümleri uyarınca ceza soruşturması yapmak üzere komisyon üyeleri olarak görevlendirildikleri, anılan komisyon tarafından hazırlanan 16/11/2017 tarihli soruşturma raporunda, soruşturma emri olarak Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısına yer verilerek, davacının intihal eyleminin gerçekleştiği kanaatine varılarak, 2547 sayılı Kanun’un 53/b-5 maddesi uyarınca “akademik bir kadroya atanmamak üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarma” cezası ile tecziye edilmesinin uygun olacağı ancak 2547 sayılı Kanun’un 53/d maddesi dikkate alındığında bir alt ceza olan “kademe ilerlemesinin durdurulması veya birden fazla ücretten kesme cezası” kapsamında 3 yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması yönünde teklif getirildiği; anılan teklifin Yüksek Disiplin Kurulunda görüşülmesini teminen Rektörlüğün … tarih ve … sayılı yazısıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na gönderilmesi sonucunda, Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla davacının üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle) ‘Disiplin ve Ceza İşleri’ üst başlıklı ve ‘Genel esaslar’ başlıklı 53. maddesinin (b) fıkrasının 5. bendinde; “Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermektir.” eylemi üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hallerden sayılmış; 17/04/2020 tarih ve 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7243 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesiyle değiştirilen 2547 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (b) fıkrasının 5. bendinin (a) alt bendinde de; “Başkalarına ait özgün fikir, metot, veri veya eserleri bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendisine ait gibi göstermek” eylemi üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hallerden sayılmış olup, 53. maddesinin (c) fıkrasında, ceza soruşturması usulüne ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un disiplin soruşturmasında uyulacak esaslara ilişkin olarak ‘Disiplin soruşturması ve savunma hakkı’ başlıklı 53/A maddesinde; “Disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiilin işlendiğini öğrenen disiplin amiri yazılı olarak disiplin soruşturması başlatır…Disiplin amiri soruşturmayı kendisi yapabileceği gibi soruşturmayı yapmak üzere birim içerisinden soruşturmacı veya komisyon görevlendirebilir. Ancak zorunlu hallerde rektörlük aracılığıyla diğer birimlerden soruşturmacı talep edilebilir…Soruşturmacı, görevlendirildiği konuda soruşturma yürütür; soruşturma sırasında disiplin soruşturmasına konu olabilecek başka fiillerin ortaya çıkması durumunda bunları gecikmeksizin disiplin amirine bildirir.” hükmü, 53/C maddesine ise; “Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;…Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezasında altı ay içinde, disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin soruşturması açılamaz. Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil açısından altı yıl geçmiş ise disiplin cezası verilemez. Bilimsel bir eserin akademik atama ve terfilerde kullanılması ya da kısmen veya tamamen yeniden yayımlanması hâlinde ikinci fıkrada belirtilen zamanaşımı süreleri yeniden işlemeye başlar. Disiplin cezasının yargı kararıyla iptal edilmesi hâlinde, kararın idareye ulaştığı tarihten itibaren kalan disiplin ceza zamanaşımı süresi içerisinde, zamanaşımı süresinin dolması veya üç aydan daha az süre kalması hâlinde en geç üç ay içerisinde karar gerekçesi dikkate alınarak yeniden disiplin cezası tesis edilebilir.” hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar mevzuatla belirlenmekte olup, disiplin soruşturması ve bunun sonucunda tesis edilecek disiplin cezasına ilişkin işlemlerin belirli usuller çerçevesinde gerçekleştirilmesi de zorunludur.
Uyuşmazlıkta; davalı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dekanlığı’nın … tarih ve …-…-… sayılı yazılarında; davacı hakkında 2547 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (c) fıkrası hükümleri uyarınca ceza soruşturması yapmak üzere komisyon görevlendirildiği, usulüne uygun verilmiş bir disiplin soruşturma onayının bulunmadığı görülmekle birlikte; ceza soruşturması yapmak üzere görevlendirilen komisyon tarafından disiplin soruşturmasının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davacı hakkında usulüne uygun olarak verilmiş disiplin soruşturma onayı bulunmaksızın, 2547 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (c) fıkrası hükümleri uyarınca ceza soruşturması yapmak üzere görevlendirilen komisyon tarafından yetkisiz olarak disiplin soruşturması yapılmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk, aksi yöndeki davayı reddeden İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine kesin olarak, 02/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.