Danıştay 8. Daire, Esas No: 2020/2880, Karar No: 2021/1631
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/2880 E. , 2021/1631 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2880
Karar No : 2021/1631
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Borsası
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul Ticaret Borsası Canlı Hayvan ve Et Şubesinde … olarak görev yapmakta olan davacının brüt aylığından 1/8 oranında kesinti yapılmasına ilişkin İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile maaşından kesinti yapılan miktarın yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; Dairemizin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesi birinci fıkrası uyarınca davacının duruşma isteminde bulunmasına karşın duruşma yapılmadan karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının eşinin 14.11.2012 tarihinde doğum yaptığı, davacının da bu süreçte 657 sayılı Kanun’da düzenlenen doğum izni bağlamında, doğum öncesinde kendisine izin verilmesi talebinde bulunduğu anlaşılmakla birlikte, doğum öncesinde talep edilecek mazeret izninin davacının bağlı bulunduğu amirinin iznine tabi olduğu, amirince yerinde görülmeyerek kabul edilmemesi sonrasında “çalışmayacağı” ve “verilen görevleri yapmayacağı” yönünde beyanlarda bulunarak kasıtlı olarak görev mahallinde çalışma usul ve esasları yerine getirmediği anlaşıldığından, fiiline uygun disiplin cezası ile tecziyesi yönündeki davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstanbul Ticaret Borsası Personel Yönetmeliği’nin 56/C maddesinin (a) bendinde “Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam zamanında yapmamak, görev mahallinde borsaca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek” fiili uyarma cezası verilmesini gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, İstanbul Ticaret Borsası’nda kontrol memuru olarak görev yapan davacı tarafından 13.11.2012 tarihinde ertesi günü öğleden sonrası için alışverişe gideceğini beyan ederek mazeret izni istediği, izin talebinin kabul edilmemesi üzerine kendisine karşı art niyetli davranıldığını ileri sürerek çalışmayacağını ve verilen işleri yapmayacağını belirtmesi üzerine aynı birimde görev yapan personelce … tarih ve … sayılı tutanak tutulduğu, bu tutanak dahilinde davacının savunmasının talep edildiği, davacı tarafından 19.11.2012 tarihli savunma dilekçesi sonrasında durumun değerlendirilerek bir karar verilmek üzere ilgili bilgi ve belgelerin Yönetim Kurulu’na sunulduğu, yapılan değerlendirme sonrasında davacının fiilinin İstanbul Ticaret Borsası Personel Yönetmeliği’nin 56/C maddesinin (a) bendi kapsamında değerlendirildiği, bununla birlikte … tarih ve … sayılı Yönetim Kurulu kararı ile öncesinde de disiplin cezası almış olduğu dikkate alınarak, davacı hakkında uygulanacak aylıktan kesme cezasının üst sınırı uygulanmak suretiyle 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile tecziyesi yönünde İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işleminin tesis edildiği, bu işlemin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda; davacının 23.01.2003 tarihinde sözleşmeli personel olarak göreve başladığı, 29.12.2005 tarihinde kadroya alındığı, 01.01.2007-01.01.2010 tarihleri arasında Canlı Hayvan ve Et Şubesi … olarak, 01.01.2010-18.07.2012 tarihleri arasında … olarak, 18.07.2012 tarihinden itibaren ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle Canlı Hayvan ve Et Şube … olarak çalışmakta olduğu, davacının eşinin 14.11.2012 tarihinde sezaryenle doğum yapacak olması nedeniyle çeşitli ihtiyaçları karşılamak için 13.11.2012 öğleden sonrası için mazeret izni talebinde bulunduğu, bu talebin acil ihtiyaç veya ehemmiyet arz eden bir görevin varlığı belirtilmeksizin amirlerince reddedildiği, 80 saat yıllık mazeret izninin 76 saat 30 dakikasını kullanmış olan davacının 3 saat 30 dakika mazeret izninin ve 7 gün yıllık izin hakkının bulunduğu, izin talebi reddedilen davacının amirlerine karşı “Bana karşı art niyetli davranıyorsunuz, kıllık yapıyorsunuz. Bana kimlerin izin verdirmediğini biliyorum.” şeklinde hakaret, tehdit içeren ifadelerde bulunarak psikolojisinin bozulduğu gerekçesi ile kasıtlı olarak verilen işleri yapmayacağını belirttiği şeklinde altı personel tarafından imzalanan bir tutanak tutulduğu, 13.11.2012 tarihli tutanakta davacının alışverişe gideceğini ifade ederek izin talep ettiği ve 08.00-16.00 saatleri arasında verilen işleri yapmadığının belirtildiği, 13.11.2012 tarihinde herhangi bir disiplin suçu belirtilmeksizin tutulan tutanağa istinaden davacının savunması istenilmiştir,
Davacı 19.11.2012 tarihli savunmasında alışveriş için değil karısının 14.11.2012 tarihinde yapacağı doğum için gerekli ihtiyaçları karşılamak maksadıyla izin istediğini, davalı idarenin yöneticileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca … sayılı dosyada yürütülen soruşturma kapsamında 04/08/2010 tarihinde ifade vermesinin ardından kendisine yönelik sistematik ve süreklilik arz eden psikolojik tacize (mobbing) maruz kaldığını, nitekim doğumhane önünde beklerken dahi doğum raporunu getirmesi istemiyle 20 kere arandığını, tutanakta belirtilen ifadeleri asla kullanmadığını belirttiği, tutanakta imzası olan ve davacının amiri ve suçlamaların muhataplarından Canlı Hayvan ve Et Şubesi Müdürünün soruşturmacı olarak görevlendirildiği, hazırlanan soruşturma raporunda soruşturmaya konu olay öncesinde ve sonrasında yaşanan ve soruşturma konusu ile ilgisi olmayan bir takım olaylarla birlikte davacının eylemlerinin anlatıldığı, davacının eylemine yönelik bir tespit ve disiplin cezası teklifinde bulunulmadığı anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulunca izin talebinin amirler tarafından iş durumu, inandırıcı ve kabul edilebilir mazeret olup olmadığı yönünden değerlendirilerek bir karar verildiği, aksi halde mazeret izninin bir hak gibi görülerek yerli yersiz kullanılabileceği tespiti ile birlikte davacının amirlerinin talimatlarına karşı gelerek çalışmayacağını belirtmesi ve hakaret ve tehdit içeren söylemlerde bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davacının fiilinin İstanbul Ticaret Borsası Personel Yönetmeliği’nin 56/C maddesinin (a) bendi kapsamında değerlendirildiği görülmektedir.
Bununla birlikte … tarih ve … sayılı Yönetim Kurulu kararı ile öncesinde de disiplin cezası almış olduğu dikkate alınarak, davacı hakkında uygulanacak aylıktan kesme cezasının üst sınırı uygulanmak suretiyle 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile tecziyesi yönünde … tarih ve … sayılı dava konusu işleminin tesis edildiği, davacıya üst sınırdan ceza verilmesine gerekçe olarak gösterilen … tarih ve … sayılı Yönetim Kurulu kararına konu “3 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması” cezasının, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiği ve iptal kararının temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek Dairemizin 10.11.2020 tarih ve E:2019/4400, K:2020/5005 sayılı karar düzeltme ret kararı ile kesinleştiği, anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede; davacının eşinin tüp bebek tedavisi sonrası hamile kaldığı, eşinin doğum yapacağı günden bir gün önce talep ettiği mazeret izni talebinin, mazeret izin hakkı bulunmasına karşın hiçbir neden gösterilmeksizin reddedildiği, davacının bu durum karşısında sarf ettiği iddia edilen “Bana karşı art niyetli davranıyorsunuz, kıllık yapıyorsunuz. Bana kimlerin izin verdirmediğini biliyorum.” sözlerin hukuken hakaret ve tehdit olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca soruşturma kapsamında davacının verilen emirleri yapmaktan kaçındığı şeklinde genel ifadeler kullanıldığı, davacının görev tanımında olmakla birlikte hangi işleri yapmaktan imtina ettiğine ilişkin bilgi verilmediği gibi dosya içeriğinde bu hususa yönelik herhangi bir bilgi, belge ve tutanak da bulunmadığı gözönünde bulundurulduğunda, davacıya disiplin cezası verilmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık aksi yöndeki Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/03/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
X- Dava, İstanbul Ticaret Borsası Canlı Hayvan ve Et Şubesinde … olarak görev yapmakta olan davacının brüt aylığından 1/8 oranında kesinti yapılmasına ilişkin İstanbul Ticaret Borsası Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile maaşından kesinti yapılan miktarın yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; Dairemizin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesi birinci fıkrası uyarınca davacının duruşma isteminde bulunmasına karşın duruşma yapılmadan karar verilmesinde usul hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle verilen 02.05.2019 tarih ve E:2014/7816, K:2019/4101 sayılı bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının eşinin 14.11.2012 tarihinde doğum yaptığı, davacının da bu süreçte 657 sayılı Kanun’da düzenlenen doğum izni bağlamında, doğum öncesinde kendisine izin verilmesi talebinde bulunduğu anlaşılmakla birlikte, doğum öncesinde talep edilecek mazeret izninin davacının bağlı bulunduğu amirinin iznine tabi olduğu, amirince yerinde görülmeyerek kabul edilmemesi sonrasında “çalışmayacağı” ve “verilen görevleri yapmayacağı” yönünde beyanlarda bulunarak kasıtlı olarak görev mahallinde çalışma usul ve esasları yerine getirmediği anlaşıldığından, fiiline uygun disiplin cezası ile tecziyesi yönündeki davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; İstanbul Ticaret Borsası’nda … olarak görev yapan davacı tarafından 14.11.2012 tarihinde karısının sezaryenle doğum yapacak olması nedeniyle bir takım ihtiyaçlarını karşılamak üzere 13.11.2012 öğleden sonrası için mazeret izni istediği, izin talebinin gerekçe belirtilmeksizin kabul edilmediği, davacının kendisine karşı art niyetli davranıldığını ileri sürerek çalışmayacağını ve verilen işleri yapmayacağını belirttiği iddiası ile aynı birimde görev yapan personelce … tarih ve … sayılı tutanak tutulduğu, anılan tutanağa istinaden, eylemlerinin hangi disiplin suçunu oluşturduğu ve hakkında uygulanması öngörülen disiplin hükümleri belirtilmeksizin 13.11.2012 tarihinde davacının savunmasının istenildiği, davacının 19.11.2012 tarihli savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek işyerinde kendisine psikolojik taciz (mobbing) yapıldığı iddiasında bulunduğu, davacı hakkında 05.12.2012 tarihli soruşturma raporu hazırlandığı, 13.11.2012 tarihli tutanakta imzası bulunan ve davacının amiri ve suçlamaların muhataplarından olan Canlı Hayvan ve Et Şubesi … soruşturmacı olarak görev yaptığı, soruşturma raporunda olaylarla ilgili herhangi bir çalışanın ifadesine başvurulmadığı, soruşturma konusu olayın gerçekleştiği 13.11.2012 tarihi öncesinde ve sonrasında yaşanan bir takım olaylara da atıfta bulunularak (… verilen örneklerde de görüldüğü gibi … … amirlerine yalan beyanlarda bulunmakta, tutarsız ve disiplinsiz davranışlar içinde olmakta, amirlerini tehdit etmekte, iftira atmakta ve bir memurun asli görevi olan amirleri tarafından verilen emir ve görevleri yerine getirmek olmasına rağmen psikolojisinin bozuk olduğunu ileri sürerek, çalışmayarak memuriyete yakışmayan tutum ve davranışlar içinde bulunmaktadır. Konu ile ilgili olarak tutulan tutanak Ek’te sunulmuştur.), suçlamaları somut ve objektif olarak olarak ortaya koymaktan uzak, genel ifadelerle davacının tutanakta belirtilen eylemlerde bulunduğunun belirtildiği, davacının görev tanımında olmakla birlikte hangi işleri yapmaktan imtina ettiğine ilişkin bilgi verilmediği gibi dosya içeriğinde bu hususa yönelik herhangi bir bilgi, belge ve tutanak da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olması, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.
Bu çerçevede; davacıya disiplin cezası verilmesine esas soruşturma raporunun davacıya isnat olunan eylemleri somut ve objektif olarak ortaya koymaktan uzak, genel ve subjektif değerlendirmelere dayalı olduğu, davacıya isnat edilen eylem ve söylemlerle ilgili olarak herhangi bir çalışanın ifadesine başvurulmadığı, davacının görev tanımında olmakla birlikte hangi işleri yapmaktan imtina ettiğine ilişkin olarak dosya içeriğinde herhangi bir bilgi, belge ve tutanak da bulunmadığı gözönüne alındığında eksik incelemeye ve disiplin hukukunun temel usul ilkelerine aykırı olarak hazırlanan soruşturma raporu esas alınarak tesis edilen dava konusu işlem ile bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden temyize konu Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabul edilerek Mahkeme kararının belirtilen gerekçe ile bozulması gerektiği görüşüyle daire kararına gerekçe yönünden katılmıyoruz.