Danıştay 8. Daire, Esas No: 2019/7841, Karar No: 2021/468
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/7841 E. , 2021/468 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7841
Karar No : 2021/468
Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/05/2019 gün ve E:2013/3221, K:2019/5084 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ve mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede öne sürülen düzeltme nedenleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uygun bulunduğundan düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesinin 27/05/2019 gün ve E:2013/3221, K:2019/5084 sayılı kararı kaldırılarak işin esası yeniden incelendi.
Dava, … Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nda öğretim görevlisi olarak görev yapan davacının, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 11. maddesinin (b) fıkrasının 6. bendi uyarınca “kamu görevinden çıkarma” cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 27/10/2011 tarih ve 2011/91 sayılı Yükseköğretim Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler, ve soruşturma raporu ile … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacıya isnat olunan ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda örgütlü olarak kopya çekilmesi eylemlerinde yer alma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, rüşvetten dönüşümlü görevi kötüye kullanma eylemlerinin sübuta ermiş olduğu ve anılan fiillerin kamu hizmeti veya öğretim üyesi sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan, 21/08/1982 tarih ve 17789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin ‘Üniversite Öğretim Mesleğinden veya Kamu Görevinden Çıkarma’ başlıklı 11. maddesinin (b) fıkrasının 6. bendinde; “Kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili kamu görevinden çıkarma cezasını gerektiren eylemlerden sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; … Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nda öğretim görevlisi olarak görev yapan davacı hakkında, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından …. Üniversitesi Rektörlüğü’ne gönderilen 15/12/2010 tarihli iddianamede; “..davacının ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda suç örgütünden kopya çekilmesi talebinde bulunan şahısların temini, bu şahıslara teknik donanım sağlanması konularında yardımcı olduğu, bu çerçevede 21/03/2010 tarihinde yapılan ÜDS’de, 02/05/2010 tarihinde yapılan KPDS’de, 09/05/2010 tarihinde yapılan ALES’de, 10/07/2010 tarihinde yapılan KPSS’de kopya çekilmesi faaliyetlerinde görev aldığı..” hususlarına yer verildiği, bunun üzerine başlatılan soruşturma sonucunda hakkında örgüt adına suç işlemek, rüşvet almak, rüşvet vermek, rüşvet alınmasına yardım etmek, görevi kötüye kullanma suçuna yardım etmek suçlarından kamu davası açılmış olan davacının Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 11. maddesinin (b) fıkrasının 6. bendinde yer alan “Kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” disiplin suçunu işlediğinden bahisle kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılması üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, davacının suç işlemek amacıyla örgüte üye olmak suçu için 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine; rüşvetten dönüşümle görevi kötüye kullanmak suçundan dolayı ise 6 ay, 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine ise … Ceza Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla görevi kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçu olarak kabul edilen eylemler ile suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olma suçlarının TCK’nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu gerekçesiyle hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı düşmesine karar verilmiştir.
Ayrıca, suç işlemek amacı ile örgüt kurma ve yönetme suçundan yargılanan O.A.U, Ö.F, Z.B ve S.G hakkında verilen mahkumiyet kararları yönünden yapılan temyiz incelemesinde; … Ceza Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında “…sanıkların savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların devamlılık gösterecek şekilde planlı bir ortaklık, iş bölümü ve paylaşım anlayışı içerisinde bir araya geldiklerine, devamlılık içeren kanunun suç saydığı fiilleri işlemek (suç işleme programı altında) amacı ile bir araya gelip aralarında sıkı veya gevşek hiyerarşik bir bağın bulunduğuna, hiyerarşik yapılanmayı gösteren emir komuta zinciri ile altlık üstlük ilişkisinin varlığına ve sanıkların faaliyetleri ile örgütün doğmasına veya üst pozisyonda kolektif faaliyeti kısmen veya tamamen düzenleyip koordine ettiklerine ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğu hususları gerekçeli olarak tartışılıp, buna ilişkin delillerin dosya kapsamına uygun, mantıksal ve hukuksal bağ kurulmak suretiyle neler olduğu denetime imkan verecek biçimde gerekçeleriyle açıklanmak suretiyle, karar yerinde ayrıntılı olarak gösterilmeden yazılı şekilde suç işlemek amacı ile örgüt kurma ve yönetme suçlarından sanıklar hakkında yazılı şekilde hükümler kurulması” gerekçesiyle anılan mahkumiyet hükümlerinin bozulmasına karar verilmiş olup; bozma kararı üzerine … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla suç işlemek amacı ile örgüt kurma ve yönetme suçunun O.A.U, Ö.F, Z.B ve S.G tarafından işlendiği sabit olmadığı gerekçesiyle anılan kişilerin bu suçtan beraatlerine karar verilmiştir.
Bu durumda; somut uyuşmazlıkta hem davalı idarece tesis edilen 27/10/2011 tarihli Yüksek Disiplin Kurulu Kararında hem de İdare Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararda … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dikkate alındığı görülmüş olup; yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında İdare Mahkemesince yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden temyize konu Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … tarihli E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 01/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.