Danıştay 8. Daire, Esas No: 2019/4867, Karar No: 2021/958

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/4867 E. , 2021/958 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/4867
    Karar No : 2021/958

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALI) :… Üniversitesi Rektörlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: … Üniversitesi Koruma Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde koruma ve güvenlik görevlisi olarak görev yapan davacı tarafından, kamu görevinden çıkarma cezasıyla cezalandırılmasından sonra bu cezanın Mahkeme kararıyla iptali üzerine görevinden ayrıldığı 31.08.2015 tarihinden görevine başladığı 15.02.2017 tarihine kadar açıkta kaldığı süreye ilişkin tüm maaşı, mali hakları ve özlük haklarından kaynaklı maddi zararları ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle 200.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle tarafına ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile görevine devam edemediği 31.08.2015-15.02.2017 tarihleri arasında ödenmeyen maaş ve mali hakları ile özlük haklarının iadesi ve kişilik haklarının ihlali nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırabın telafisi amacıyla 200.000,00 TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti : … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… kararda; davacının kendi kusurlu eylemi sonucu görevinden ayrı kalmış olması sebebiyle, zararlarının tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; açıkta geçen sürelerde mahrum kaldığı parasal haklarının ve manevi tazminatın da olayda hizmet kusuru bulunmayan davalı idarece tazminine hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hakkında yapılan soruşturma sonucu görevinden çekilmiş sayma cezası ile cezalandırılması işlemine karşı açtığı davada Danıştay’ın bozma kararı üzerine yerel mahkemece işlemin iptaline karar verildiği, bunun üzerine görevine başlatıldığı, sonrasında çıkarma cezasıyla cezalandırıldığı, bu cezanın da Mahkemece iptal edildiği, mahkemelerce iptaline karar verilen işlemlerin doğurduğu bütün hukuki sonuçların idarece ortadan kaldırılması gerektiği, bu kapsamda memurun iptal edilen işlemle sıkı ilişkisi bulunan bütün maddi haklarının görev yapılmış gibi ve başkaca hükme gerek olmaksızın ödenmesi gerektiği, bu hususta Danıştay kararları bulunduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    … Üniversitesi Koruma Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde koruma ve güvenlik görevlisi olarak görev yapan davacı hakkında, “kasten adam öldürmeye teşebbüs suçuna yardım etme, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme” suçları nedeniyle… Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının, … adlı şahsın işyerinin bahçesine rızasına aykırı olarak girmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçunu oluşturduğu, bu nedenle davacının, 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davalı idare tarafından, davacının işlediği söz konusu suç kamu hizmeti sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici bir eylem olarak değerlendirilmek suretiyle, davacı hakkında düzenlenen soruşturma raporuna istinaden getirilen teklif doğrultusunda, Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile olay tarihinde yürürlükte bulunan, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 11/b-6 maddesi uyarınca eylemi sabit görülerek “Kamu Görevinden Çıkarma Cezası” ile tecziyesi gerekmekte ise de iyi halin düzenlendiği Yönetmeliğin 16. maddesi uygulanmak suretiyle bir alt ceza olan “Görevinden Çekilmiş Sayma” cezası ile cezalandırıldığı, söz konusu cezanın iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyiz incelemesi sürecinde ‘görevinden çekilmiş sayma’ cezasını düzenleyen Yönetmelik maddesinin 29.01.2014 tarihli Yönetmelik değişikliğiyle yürürlükten kaldırılması sebebiyle Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 06.02.2015 tarih ve E:2011/1233, K:2015/557 sayılı kararı ile bozulduğu, bozma kararı uyarınca davacının 14.05.2015 tarihli olur ile tekrar göreve başlatıldığı, ancak davacı hakkında yeniden yapılan incelemede yeni hukuki durum dikkate alınarak, getirilen teklif doğrultusunda, Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile olayda iyi halin düzenlendiği Yönetmeliğin 16. maddesinin uygulanamayacağı sonuç ve kanaatine varılarak davacının, Yönetmeliğin 11/e maddesi uyarınca kamu hizmeti sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak eylemi sabit görülmek suretiyle “Kamu Görevinden Çıkarma” cezası ile cezalandırıldığı, anılan işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında açılan davada … tarih ve K:…. sayılı kararla davacının iyi hali dikkate alınmadan daha ağır bir ceza olan “Kamu Görevinden Çıkarma” cezasıyla cezalandırılmasının hak arama hürriyetiyle bağdaşmayan bir hal olmasının yanı sıra aleyhe karar verme yasağına ilişkin hukuk ilkesine de aykırılık oluşturduğundan bahisle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bunun üzerine 09.02.2017 tarihli Rektörlük oluru ile davacının …Yüksekokulu’nda görevine başlatıldığı, davacı tarafından, görevinden ayrıldığı 31.08.2015 tarihinden görevine başladığı 15.02.2017 tarihine kadar açıkta kaldığı süreye ilişkin tüm maaşı, mali hakları ve özlük haklarından kaynaklı maddi zararları ile kişilik haklarının ihlali nedeniyle 200.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle tarafına ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle reddi üzerine anılan işlemin iptali ile görevine devam edemediği 31.08.2015-15.02.2017 tarihleri arasında ödenmeyen maaş ve mali hakları ile özlük haklarının iadesi ve kişilik haklarının ihlali nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırabın telafisi amacıyla 200.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasa’nın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin son fıkrasında, idarenin eylem ve işlemlerinden doğan (maddi ve manevi) zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
    İdarenin hukuki sorumluluğu, kamusal faaliyetler sonucunda, idare ile bireyler arasında bireyler zararına bozulan ekonomik dengenin yeniden kurulmasını, idari etkinliklerden dolayı bireylerin uğradığı maddi zararlar yanında manevi zararların da idarece tazmin edilmesini sağlayan bir hukuksal kurumdur. Bu kurum, kamusal faaliyetler nedeniyle bireylerin malvarlığında ortaya çıkan eksilmelerin ya da çoğalma olanağından yoksunluğun giderilebilmesini, yine bu surette oluşan manevi zararların karşılanabilmesi için aranılan koşulları, uygulanması gereken kural ve ilkeleri içine almaktadır.
    İdareler kural olarak yürüttükleri kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdürler. İdari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
    Bir başka anlatımla, kamu idareleri, yürüttükleri hizmetin işleyişini sürekli kontrol etmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararların, hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan idare tarafından tazmini gerekmektedir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Mahkeme Kararının davacının özlük ve parasal haklarına ilişkin kısmının incelenmesi;
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Mahkeme Kararının 200.000,00 TL manevi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi;
    Davacının görevden çekilmiş sayılma cezası ile cezalandırılmasına yönelik işlemin Mahkeme kararıyla iptaline karar verildiği, sonrasında açılan soruşturma sonucunda verilen “Kamu Görevinden Çıkarma” cezasının iptaline ilişkin karar hakkında da … Bölge İdare Mahkemesince … gün ve E:…, K:… sayılı kararı ile istinaf isteminin reddine, Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 17/02/2021 gün ve E:2017/6915, K:2021/957 sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, daha sonra davacıya 16712/2017 günlü işlemle 3 yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildiği görülmektedir.
    Manevi tazminat, zararı karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ısdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de, tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek miktarın meydana gelen zararı giderecek bir oranda olması da gerekmektedir.
    Dava konusu olayda, davacı hakkındaki yargılama süreci değerlendirildiğinde davacı için sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde Mahkemece manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine;
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının … TL manevi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA oyçokluğuyla,
    3. Kararın diğer kısımlarının ONANMASINA oybirliğiyle,
    4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 17/02/2021 tarihinde kesin olarak karar verildi.

    KARŞI OY :
    X- Kararın manevi tazminata ilişkin kısmının da onanması gerektiği görüşüyle bozmaya ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir