Danıştay 8. Daire, Esas No: 2019/3408, Karar No: 2022/516

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/3408 E. , 2022/516 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3408
Karar No : 2022/516

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 153. maddesi uyarınca tedbiren işten yasaklanması yönünde verilen Konya Barosu Disiplin Kurulu kararına karşı yapılan itirazın reddi yönündeki Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E:… , K: … sayılı kararının ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı onay işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar başlıklı beşinci bölümünde yer alan silahlı terör örgütüne üye olma suçunun Avukatlık Kanununun 5/1-a maddesinde belirtilen bir suç olduğu, davacı hakkında da bu suçtan dolayı dava açıldığı ve halen tutuklu bulunduğu, 153. maddesinde belirtilen şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, avukatlık mesleğinin önem ve niteliği, söz konusu örgüte mensup olduklarına dair kuvvetli delil ve şüphe bulunanların görevine devamının kovuşturmanın selameti ile yargı erkinin nüfuz ve itibarını zedeleyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacı avukat hakkında tedbir mahiyetinde işten yasaklama kararı verilmesi yönündeki karara yaptığı itirazın reddedilmesi işleminin ve bu işlemin onaylanması yönünde tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Avukatlık Kanununun 5/1-a maddesinde yer alan bir suçtan dolayı salt dava açılmış olması yahut tutuklama kararı verilmiş olmasının aynı Kanunun 153. maddesi gereği tedbir mahiyetinde işten yasaklama kararı verilebilmesi için yeterli olmadığı, zira hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, aksi düşüncenin masumiyet karinesine aykırılık teşkil edeceği, verilen kararların gerekçesiz olduğu belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararların Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararları dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği belli bir mesleği yapmaktan çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davalarının temyiz yolu ile Danıştay nezdinde incelenme olanağının bulunduğu, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 153. maddesinde ise, hakkında meslekten çıkarma cezasını gerektirebilecek mahiyette bir işten dolayı kovuşturma yapılmakta olan avukatın disiplin kurulu kararı ile tedbir mahiyetinde işten yasaklanabileceğinin düzenlendiği, söz konusu düzenleme gereği tesis edilen işlemlerin ise kovuşturmanın devam ettiği süre zarfında avukatlığa ait mesleki yetkilerin kullanılmasının tedbiren yasaklanması amacını taşıdığı, dolayısıyla avukatlık mesleğinden çıkarılma sonucunu doğuran işlem kapsamında yer almadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, davacının tedbir mahiyetinde işten yasaklanmasına ilişkin Konya Barosu Disiplin Kurulu kararına karşı yapılan itirazın reddi yönündeki Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararının ve Adalet Bakanlığı’nın onay işleminin iptali istemiyle Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği’ne karşı açılan davada; Bölge İdare Mahkemesince verilen kararın kesin mahiyette olduğu ve 2577 sayılı Kanun’un 46/1-c bendi kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- Temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Dava aşamasında davacının adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339/1. maddesi uyarınca peşin alınmayan temyiz yargılama giderinin hesaplanarak tahsili için Mahkemesince merciine müzekkere yazılmasına,
Kesin olarak, 03/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir