Danıştay 8. Daire, Esas No: 2018/4942, Karar No: 2021/844
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/4942 E. , 2021/844 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4942
Karar No : 2021/844
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Milli Emlak Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi kapsamında bedelsiz iadesi isteminin reddine ilişkin 19/07/2016 tarih ve …,19/07/2016 tarih ve …, 15/07/2016 tarih ve … sayılı işlemlerin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünün tapu kayıtlarında değişiklik meydana getirebilecek bir şekilde karar vermeye yetkili olan adli yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine anılan kararın istinaf incelemesini yapan … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile bozulması üzerine işin esasına giren Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; davalı idarece yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen raporda; dava konusu … parsel sayılı taşınmazın, … parsel sayılı taşınmazın bir kısmında yapılan arazi kadastrosu sonucu oluşan parsellerden biri olduğu, ifraz sonucu oluşan bu parsellerle ilgili yapılan çalışmanın ikinci kadastro olması nedeniyle kesinleşmeden Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün talimatıyla iptal edildiği, dava konusu parselin kapsadığı alan için eski zabıt kaydına dayanılarak tescil davası açılmış ise de Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin kararıyla tapu iptalinin söz konusu olmadığı, anılan parselin ikinci kadastro sonucu oluştuğu ve bu nedenle kadastro çalışmasının ve kadastro tutanağının iptaline karar verildiği, inceleme konusu alanda kadastro çalışmaları sonrası eski zabıt kayıtlarına dayanılarak şahıslar adına bir sınırlandırma yapılmadığı dolayısıyla tapu iptali sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar kapsamında bulunmadığı, diğer taraftan kadastro çalışmaları sonrasında 1974 yılında Devlet Ormanı olarak Hazine adına tescil edilen, daha sonra tamamı orman vasfını yitirdiği gerekçesiyle orman sınırları dışarısına çıkarılan 1277 sayılı parsel sınırları içerisinde Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskanen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan herhangi bir taşınmaz parçasının bulunmadığı nedenleriyle dava konusu taşınmazın, 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi kapsamında iadesinin mümkün olmadığı görüşüne yer verildiği, ilgili mevzuat hükümleri ve dosyaya sunulan belge ve bilgilerin birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu taşınmazın davacılara bedelsiz olarak iade edilebilmesi için 6292 sayılı Kanun’da öngörülen şartları taşımadığı dolasıyla davacılar tarafından bedelsiz iade talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, taşınmazın iadesinin mümkün olmadığı, kullanıcı olmaları halinde ayrıca başvurmaları gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 11/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.