Danıştay 8. Daire, Esas No: 2018/4672, Karar No: 2021/963

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/4672 E. , 2021/963 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/4672
    Karar No : 2021/963

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği … Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacının alacaklı olduğu icra dosyasında borçlu bulunan M.Ç.’nin, … Kadastro Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla İstanbul ili, … ilçesi, … mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı taşınmazda hak sahibi olduğundan bahisle, söz konusu taşınmaz için İcra Müdürlüğünce verilen haciz kararının uygulanması ve borçlunun taşınmazdaki haklarını devretmemesi yönündeki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; uyuşmazlık konusu taşınmazın başvuru tarihi itibarıyla halen Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, buna göre Hazine adına kayıtlı olan taşınmazın haczi ile kesinleşmemiş ve muaccel olmayan ileride doğması muhtemel alacakların haczinin mümkün olmadığı hususları dikkate alındığında, davacının “borçlunun Mahkeme kararına göre kullanım hakkına sahip olduğunu … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz için haciz kararının uygulanması, hak ve alacaklarını 3. kişilere devretmemesi, kararın kesinleşmesinden önce verilen noter muvafakatnamelerine göre işlem yapılmaması, kesinleşme tarihinden sonra hak ve alacaklarını 3. kişilere devretmemesi” yönündeki başvurusunun reddine ilişkin davaya konu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu istemin devlet malının haczi olmadığı, dava dışı 3. şahsın ekonomik bir değeri olan, 6292 sayılı Kanunun 6. maddesine göre sahibi olduğu hakkın haczinin talep edildiği, 6292 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca, kesinleşmiş mahkeme kararına göre tapu kayıtlarının beyanlar hanesinin oluşturulduğu, dava dışı 3. şahsın ise kararın kesinleşmesinden önce hakkını devrettiği, hak sahipliği henüz doğmadan devir işleminin yapılmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından dava konusu taşınmazın değil, dava dışı 3. şahsın taşınmaz üzerindeki kullanım hakkının haczi talep edildiğinden, temyize konu kararın Hazine adına kayıtlı taşınmazın haczedilemeyeceğine yönelik gerekçesinde hukuki isabet bulunmamaktadır. Ancak, 6292 sayılı Kanunun 6. maddesine göre, kullanıcı olarak hak sahibi olmak için kesinleşmiş mahkeme kararı aranmakta ise de, anılan maddede bu hakkın devredilebilmesi için aynı (Mahkeme kararı) ya da başkaca bir koşulun arandığına ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Bu nedenle, 6292 sayılı Kanun uyarınca 3. şahsın kullanım hakkının devrine engel bir hal olmadığından, sonucu itibarıyla hukuka uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının anılan gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
    4. Kesin olarak, 17/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir