Danıştay 8. Daire, Esas No: 2017/6125, Karar No: 2021/946
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2017/6125 E. , 2021/946 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/6125
Karar No : 2021/946
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacı) …
Vekili : Av. …
2- (Davalı) … Odası Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, taraflarca 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davacı tarafından istemin reddi gerektiği savunulmakta olup; davalı tarafından savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının kısmen bozulması, kısmen gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Odası’na kayıtlı olan üyeler hakkında 2009 yılı ve öncesindeki aidat borçları nedeniyle icra takibi başlatılmasına dair … Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işleminin, davacının üyeliğinin askıya alınmasına ve aidat tahakkukunun durdurulmasına ilişkin … tarih ve … sayılı kararının ve aynı kararın düzeltilerek üyeliğinin 2009 yılı Ocak ayı itibariyle askıya alınması ve aidat tahakkuk ettirilmesi ve oda sicil kaydının silinmesi istemiyle yaptığı başvrunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davacının 30.06.2008 yılı itibari ile ticareti terk ettiği, bunun dosyada mevcut maliye yoklama fişi ile de sabit olduğu ve aksinin de iddia edilmediği açık olduğuna göre, bu tarihten itibaren itibaren 2 yıldan sonraki ilk ocak ayında yani 2011 Ocak ayı içerisinde üye aidat tahakkukunun durdurulması ve meslek grupları ve seçmen listelerinden silinmesi şeklinde karar alınması, bu kararın alındığı tarihten 2 yıl içerisinde ilgilinin kayıtlı olduğu odaya adres ve durumunu bildirmemesi durumunda 2013 Ocak ayı içerisinde ticaret sicilinden resen silinmesi gerektiği, bu nedenle davacının üye aidat tahakkuklarının durdurulduğu 2011 yılına kadar üye aidat borçlarından sorumlu olacağı, 2011 yılı ve sonrası üye aidatlarından sorumlu olmayacağı anlaşıldığından, 2007, 2008, 2009, 2010 yılına ilişkin üye aidatı istenilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, 2011 yılına ilişkin üye aidatı istenilmesine ilişkin işlemde ise hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin davacı için 2011 yılı aidatı istenilmesine ilişkin kısmının iptaline; 2007, 2008, 2009, 2010 yıllarına ilişkin aidat istenilmesine ilişkin kısma yönelik istemin ise reddine karar verilmiştir.
5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu’nun “Odalara kayıt zorunluluğu” başlıklı 9. maddesinde, “Ticaret siciline kayıtlı tacirler ve 5 inci maddeye göre sanayici ve deniz taciri sıfatını haiz tüm gerçek ve tüzel kişiler ile bunların şubeleri ve fabrikaları, bulundukları yerdeki odaya kaydolmak zorundadırlar. Meslek gruplarına göre yapılacak üye kayıtları, elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri tabanında güncel olarak tutulur.” kuralına, “Değişikliklerin bildirilmesi” başlıklı 10. maddesinde, “Odalara kayıt zorunluluğu bulunanlar, durumlarında meydana gelen ve Türk Ticaret Kanununa göre tescil ve ilânı gereken her türlü değişikliği, gerçekleşmesinden itibaren bir ay içinde, kayıtlı oldukları odalara bildirmek zorundadır. Ticaret siciline tescili zorunlu olup da yasal şekil ve sürede tescil ettirilmemiş olan bir hususu haber alan ilgili oda, bu yasal zorunluluğu yerine getirmeyenlerin durumlarını gerekli sicil değişikliklerinin yapılması için ilgili ticaret sicil memurluğuna bildirir. Ticaret sicil memurluğu, bu bildirim üzerine gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür.
İçinde bulunulan yıldan önceki iki yıldan itibaren adresleri ve durumları tespit edilemeyenler ile bu süre zarfında aidat ödemeyen üyelerin isimleri, oda yönetim kurulu kararıyla, meslek grupları ve seçmen listelerinden silinir; aidat tahakkukları durdurulur. Bu fıkra hükmünün gereğinin her yılın ocak ayı içinde yerine getirilmesinden oda yönetim kurulu sorumludur.
Yukarıdaki fıkrada anılan oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ticaret sicil kaydının re’sen silinmesi için ticaret sicil memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemezler.” kurallarına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … Bilgisayar ve Bilgisayar Malzemeleri Satışı ve İnternet Cafe İşletmeciliği adı ile bilgisayar perakende ticareti ile uğraştığı, 13.06.2005 tarihinde, davalı Oda’ya …ticaret sicil nosu ile kaydını yaptırdığı, 30.06.2008 yılı itibari ile ticareti terk ettiği, ticareti terk etmesine ve vergi kaydını sildirmesine rağmen ticaret sicil kaydını sildirmediği; oda yönetim kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla davacının, oda aidatlarını ödemediğinden bahisle, Oda üyeliğinin askıya alınmasına ve aidat tahakkukunun durdurulmasına karar verildiği, davacı hakkındaki bu karara rağmen aidat tahakkukuna devam edildiği; Oda Yönetim Kurulu’nun dava konusu … tarih ve … sayılı kararıyla, 2009 yılı ve öncesinden aidat borcu bulunan üyeler hakkında ödenmeyen munzam aidat borçlarının ödenmesi için icra takibi başlatılmasına karar verildiği, davacı hakkındaki davalı idarece yapılan 21.11.2011 tarihli “aidat bildirgesi” başlıklı borç hesabında 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait aidat borçlarına yer verildiği, anılan borç hesabı ile uyumlu olarak … İcra Müdürlüğünün icra emri ile söz konusu borçların tahsilinin davacıdan istenilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, içinde bulunulan yıldan önceki iki yıldan itibaren adresleri ve durumları tespit edilemeyenler ile bu süre zarfında aidat ödemeyen üyelerin isimlerinin, oda yönetim kurulu kararıyla, meslek grupları ve seçmen listelerinden silineceği ve aidat tahakkuklarının durdurulacağı; bununla birlikte, bu fıkra hükmünün gereğinin her yılın ocak ayı içinde yerine getirilmesinden oda yönetim kurulunun sorumlu olacağı anlaşılmaktadır. O halde, davacının 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait aidatları ödemediği dikkate alındığında, 5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu’nun 10/2. maddesi gereği, davacının 2007 ve 2008 yıllarına ait aidat borçları nedeniyle 2009 yılının Ocak ayında davalı oda yönetim kurulunca karar alınarak aidat tahakkukunun durdurulması gerekirken, … tarih ve … sayılı kararla davacının üyeliğinin askıya alınmasına ve aidat tahakkukunun durdurulmasına karar verildiği, bu haliyle oda yönetim kurulunun kanunla kendisine verilen yükümlülüğü süresinde yerine getirmediğinin açık olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca; dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, oda yönetim kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla davacının üyeliğinin askıya alınmasına ve aidat tahakkukunun durdurulmasına karar verilmiş olmasına rağmen, hukuka aykırı bir şekilde, davacı hakkında 2010 ve 2011 yıllarına ait işlemeyen aidatlar da borç hesabında sayılarak icra takibine konu edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla, dava konusu işlemin 2007 ve 2008 yıllarına ait aidat borçlarının tahsili için icra takibi başlatılmasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık olmadığı; ancak önceki iki yıla ait aidat borcunun ödenmemiş olması sebebiyle 2009 Ocak ayında oda yönetim kurulunca aidat tahakkukunun durdurulması gerekirken, kanunla oda yönetim kuruluna verilen yükümlülüğe aykırı hareketle aidat tahakkukuna devam edilmesinde hukuka uyarlık olmadığından, dava konusu işlemin 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait aidat borçlarının tahsili için icra takibi başlatılmasına ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamıştır.
Sonuç olarak; dava konusu işlemin davacı için 2009 ve 2010 yıllarına ait aidatların istenilmesine ilişkin kısmına yönelik istemin reddine karar veren Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmadığından bu kısım yönünden bozulmasına, dava konusu işlemin davacı için 2007 ve 2008 yıllarına ait aidatların istenilmesine ilişkin kısma yönelik istemin reddine ve 2011 yılına ait aidatın istenilmesine ilişkin kısmının iptaline karar veren Mahkeme kararında hüküm fıkrası itibariyle hukuka aykırılık görülmediğinden bu kısım yönünden yukarıda yer verilen gerekçeyle onanmasına karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının dava konusu işlemin davacı için 2009 ve 2010 yıllarına ait aidatların istenilmesine ilişkin kısmı yönünden bozulmasına, 2007, 2008 ve 2011 yıllarına ait aidatların istenilmesine ilişkin kısmı yönünden yukarıda yer verilen gerekçe ile onanmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.