Danıştay 8. Daire, Esas No: 2017/4735, Karar No: 2022/209

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2017/4735 E. , 2022/209 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/4735
Karar No : 2022/209

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Türkiye Noterler Birliğinin … tarih ve … Nolu genel yazısındaki “Personele verilecek geri ödeme şartıyla nakdi yardım” başlıklı 4 üncü maddesinin iptali ile 20.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi istemidir.

DAVACININ İDDİALARI :
…Noterliğinde başkatip olarak görev yaptığı, Türkiye Noterler Birliğinin görevleri arasında, noter ve katiplerine, yönetmelikte gösterilecek belirli bir süre ve tutarda borç para vermenin sayıldığı, Kanun ve Yönetmelik maddelerinde borç istemek için bekleme süresi kuralı getirilmediği gibi noter ve kâtibi ayıran bir maddesinin de bulunmadığı, oysa Türkiye Noterler Birliği Yönetiminin çıkardığı ve uygulanılmakta olan dava konusu genel yazısının hem Kanun ve Yönetmeliğe aykırı kural getirildiği hem de Anayasanın özel hayatın ve aile hayatının gizliliği ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu, geçmiş yılların uygulamasında iki asgari ücret miktarında borç belirlendiği ve kâtiplerin eşit şekilde bu borcu aldığı hem de borcu biten kâtibin ihtiyacı olduğunda tekrar borç alabildiği, kanun ve yönetmelik maddesinin öngörmediği ayrımcılığın genel yazının birçok yerinde alenen yapıldığı, kanun ve yönetmelik maddelerinde borç istemek için, ihtiyaç bir kurala bağlamamışken genel yazıda kurala bağlandığı, oysa kişinin başkaları tarafından bilinmesini istemediği hayatının özel alanlarına göre borca ihtiyacı olabileceği, bu durumun zorunlu kılınmanın özel hayatın ihlali niteliğinde olduğu ileri sürülmektedir.
Noterlik Kanunu ve yönetmelik maddelerinin sadece borcun miktarı ve vadesini belirlemesine izin verdiği halde uygulanmakta olan genel yazının ilgili kısmının Kanun, Yönetmelik, özel hayatın ve aile hayatının gizliliği, eşitlik ilkesine aykırı olduğu, dava konusu genel yazıda noterin aldığı borcu 3 yıl sonra ödeyeceği, kâtibin borç almak için 3 yıl bekleyeceği, noterin aldığı borcu icra ile öderse iki yıl sonra tekrar borç alabileceği ama kâtibin borcu icra ile öderse bir daha borç alamayacağı, kâtibin acil borca ihtiyacı olduğunda ancak özel durumunu belirtirse alabileceği gibi daha bir çok konuda ayırımcılık yapıldığı, 01.06.1979 tarihinden itibaren Noterliğe hizmet vermiş biri olarak kendisini derinden etkilediği ve mesleğe olan inancını kaybettirdiği, Kanunlara aykırı olarak katiplere yapılan bu ayrımcılığın, eşitlik ilkesi, özel ve aile hayatı yok sayarcasına davranışta bulunmaları hususunun kendisinde acı, elem ve ıstırap oluşturduğu, kişilik haklarının zedelendiği, bu sebeple tarafına en az 20.000 TL manevî zarar tazminatı ödenmesi gerektiği iddia edilmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Davaya konu genel yazıda öngörülen Nakdi Yardıma ilişkin güncel tutarların, 2-3-4 Haziran 2017 tarihlerinde düzenlenen Türkiye Noterler Birliği 46. Olağan Genel Kurulu’nda gündeme alındığı, Türkiye Noterler Birliği Kongresi tarafından kabul edildiği ve 2017/91 sayılı genel yazı ile duyurulduğu, Türkiye Noterler Birliği’nin tabii üyesi olan noterlere ve noterlik personeline geri ödeme şartıyla nakdi yardım verebildiği, özellikle maddi sıkıntı ile karşılaşma ihtimalinin yüksek olması nedeniyle mesleğe yeni başlayan noterler düşünülerek öngörülen bu nakdi yardımın tutarının her sene Birlik Olağan Genel Kurulu’nda görüşülerek Kongrenin oylarına sunulduğu, birlik tarafından yapılan nakdi yardımın, noterlik personeli ile işveren olan noter tarafından belirlenen brüt aylık ücretin 2 aylık tutarında ve azami olarak 7.630,00 TL’ye kadar verildiği, nakdi yardımda hak kaybına sebebiyet vermemesi açısından bir üst sınır öngörüldüğü, yapılan uygulamanın eşitliğe aykırı olmadığı gibi bilakis noterlik personelinin zor duruma düşmemesi için bu sınırın öngörüldüğü savunulmaktadır.
2017/91 sayılı Genel Yazının ne Noterlik Kanunu’na ne de Noterlik Kanunu Yönetmeliği’ne aykırı olmadığı gibi Anayasanın “Özel Hayatın ve Aile Hayatının Gizliliği” ve “Eşitlik İlkesine” aykırılık bulunmadığı, öngörülen bu nakdi yardımın ticari amaca dönüşmesini önlemek ve diğer ihtiyaç sahiplerinin hak kaybına uğramasını engellemek amacıyla belli şartlar öngörüldüğü, iptali talep edilen Genel Yazıda, doğum ya da sağlık gibi zaruri bir durumun oluşması halinde, öngörülen 3 yıllık sürenin uygulanmayabileceği belirtildiği, bu durumun ayrımcılık yaratmanın ve özel hayatın gizliliğinin ihlalinin aksine, noterlik personeli lehine yapılan bir düzenleme olduğu, ayrıca davaya konu nakdi yardımın her sene Türkiye Noterler Birliği Olağan Genel Kurulu’nda görüşülmekte olduğu ve yıllardır süre gelen bir uygulama olduğu, davacı tarafından sanki ilk defa kararlaştırılan bir uygulama gibi kendisini derinden etkilediğinin ve mesleğe olan inancını yitirdiğinin kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğu, hukuki durumlarının farklılığı dolayısıyla eşitlik ilkesinin noterler ve noterlik personeli arasında gözetilemeyeceği, keza noterler, işveren sıfatını haiz serbest meslek erbabı olduğu, ödemekle yükümlü oldukları vergiler, karşıladıkları personel ve noterlik dairesi giderleri ve aidatlar gibi maddi sıkıntı doğurması muhtemel giderlere sahip oldukları, bu nedenle noterlik personeli açısından yapılan herhangi bir ayrımcılık bulunmadığı, 20.000-TL tutarındaki fahiş manevi tazminat talebinin de reddi gerektiği, amacı nakdi bir yardım sağlamaktan ibaret olan söz konusu uygulamanın kişilik haklarını zedeleyici ve acı, elem ve ıstırap oluşturduğunu kabul etmenin olanaksız olduğu ve davanın reddini gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : …Noterliğinde Başkatip olarak çalışan davacı, Türkiye Noterler Birliğinin 7.6.2017 gün ve 2017/91 sayılı Genel Yazısının 4 üncü maddesinin iptali ile 20.000.-Tl manevi tazminatın tarafına ödenmesini istemektedir.

Türkiye Noterler birliğinin 2-3-4 Haziran 2017 tarihlerinde düzenlenen 46. Olağan Genel Kurulu’nda gündeme alınıp Kongre tarafından kabul edilen Genel Yazısının 4 üncü maddesi ile noter personeline verilecek faizsiz geri ödemeli nakdi yardımın tutarını, süresini ve geri ödeme şartlarını belirlemesinde iptali gerektirecek bir husus bulunmadığı gibi Noterlik Kanununda belirtildiği şekilde noterlik mesleğinin amaçlarına uygun olarak görülmesini, mesleğin gelişmesini ve meslekdaşlar arasında birlik ve yardımlaşmayı sağlamak üzere kurulan davalı kuruluşun; özellikle maddi sıkıntı ile karşılaşma ihtimali bulunan noterleri düşünürek hazırladığı genel düzenleyici işlemin 1,2 ve 3 üncü maddeleriyle öngördüğü nakdi yardımı, dava konusu 4 üncü madde ile personele de teşmil etmesinde hukuka ve üst normlara aykırılık bulunmadığından iptal ve tazminat istemlerinin reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ:
Dava, … Noterliğinde Başkatip olarak çalışan davacı tarafından, Türkiye Noterler Birliğinin …gün ve ….sayılı Genel Yazısının 4 üncü maddesinin iptali ile 20.000-TL manevi tazminatın tarafına ödenmesini istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
05.02.1972 tarih ve 14090 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun “Türkiye Noterler Birliğinin görevleri” başlıklı 166. maddesinde; “Türkiye Noterler Birliğinin görevleri şunlardır:
1. Meslekdaşlar arasında birlik ve yardımlaşmayı sağlamak,
2. Meslekin gelişmesi için kitap ve dergi yayınlamak, konferanslar düzenlemek, milletlerarası toplantılara katılmak ve sair gerekli çalışmalarda bulunmak,
3. Noter katiplerini yetiştirmek için kurslar açmak,
4. Noterliği ilgilendiren konularda görüşünü yetkili mercilere kendiliğinden veya istek üzerine bildirmek,
5. Uyulması zorunlu meslek kurallarını tespit ve tavsiye etmek,
6. Noter ve katiplerine, yönetmelikte gösterilecek belirli bir süre ve tutarda borç para vermek,
7. Üyelerinin ev sahibi olmaları, çocuklarının tahsillerini iyi şartlarla yapabilmeleri ve sair sosyal hizmetlerden faydalanmaları konusunda tedbirler almak,
8. Her adli yılın açılmasından evvel kendi çalışmaları ve mesleki ihtiyaçları hakkında Adalet Bakanlığına rapor vermek,
9. Noterliklere ait evrakın korunması ve saklanması için ortak tedbirler almak,
10. Birliğin taşınır ve taşınmaz malları ile paralarını Birlik amaçlarına uygun şekilde yönetmek ve işletmek,

11. Noterlerle katip ve hizmetliler arasında yapılacak sözleşmeler için tek tip sözleşme örneği hazırlamak,
12. Noterlik işlemlerinin bu kanuna uygun şekilde yapılmasını sağlamak ve özellikle kambiyo senetlerinin (Çek, poliçe ve emre muharrer senet) protestoları ile sair konularda noterler arasında rekabeti önlemek amacı ile ilgili resmi ve özel kuruluşlarla temas etmek, gerekirse varılan sonuçları tarafların uymakla yükümlü olduğu bir protokole bağlamak (İlgili resmi ve özel kuruluşlar, Türkiye Noterler Birliği ile gerekli temasta bulunmaktan ve protokol düzenlemekten kaçınamazlar),
13. Noterlerin genel menfaatlerini ve meslekin ahlak, düzen ve geleneklerini korumak,
14. Noter odalarının üye sayısı ve faaliyeti göz önünde bulundurulmak suretiyle noter odalarına Birlikçe verilecek ödenek miktarını ve ödeme şeklini belli etmek,
15. (Ek: 2/3/2005-5309/5 md.; Değişik: 23/1/2008-5728/357 md.) 109 uncu madde hükümleri saklı kalmak üzere, her nevi ortak hesap paylaşım esaslarını belirlemek,
16. Kanunlarla verilmiş diğer görevleri yapmak,” düzenlemesi yer almaktadır.
Aynı Kanunun “Türkiye Noterler Birliği Kongresi” başlıklı 176. maddesinde; “Türkiye Noterler Birliğinin en yüksek organı Birlik Kongresidir.
Birlik Kongresi, noter odaları genel kurulları tarafından seçilen ikişer noter ile noter odaları başkanlarından kurulur. Noter sayısı 10 dan fazla olan noter odaları, 10 dan fazla her 10 noter için ayrıca bir delege seçerler. Türkiye Noterler Birliği Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri delege seçilemez. Ancak, bunlar kongrenin tabii üyesi olup, Yönetim Kurulunun faaliyet raporu ile ilgili kararlarda oylamaya katılamazlar.
İmkan olduğu takdirde aynı sayıda yedek üye de seçilir.
Oda Yönetim Kuruluna seçilme yeterliği bulunmıyan noterler, delege seçilemezler.
Birlik Kongresi her yıl Haziran ayının ilk haftası içinde toplanır. Toplantı günü, yeri ve gündem Türkiye Noterler Birliği Başkanı tarafından en az otuz gün önce gazetelerle ilan edilir; ayrıca noter odalarına da bildirilir.
Birlik Kongresi, Adalet Bakanlığının ve birlik üyesi noterlerin onda birinin yazılı istemi üzerine olağanüstü toplantıya çağrılır. Birlik Yönetim Kurulu da gerekli gördüğü takdirde, kongreyi olağanüstü toplantıya çağırabilir. Olağanüstü toplantı istemlerinin, bu kanunda yazılı görevlere uygun görüşme konusunu kapsaması şarttır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Aynı Kanunun “Kongrenin görevleri” başlıklı 178. maddesinde; “Birlik Kongresinin görevleri şunlardır:
1. Yönetim Kurulunun faaliyet raporunu incelemek, kabul etmek ve faaliyetini tasvip etmediği takdirde yeniden seçim yapmak,
2. Bütçeyi görüşmek ve onaylamak,
3. Türkiye Noterler Birliğinin görevlerine giren diğer işleri, gündeme dayanarak veya üyelerin teklifi üzerine görüşüp karara bağlamak,
4. Birlik Yönetim ve Disiplin Kurulu üyelerini seçmek,
5. Noterlerin ödiyecekleri giriş paralarını ve aidatı tespit etmek,
6. Birlik Başkanı, Başkan Yardımcısı, Genel Sekreter ve Saymanın ücretleri ile Yönetim ve Disiplin Kurulları üyelerine verilecek huzur hakları miktarını ve ödeme şeklini tespit etmek.
7. Kanunlarla verilmiş diğer görevleri yapmak.” düzenlemesi yer almaktadır.
13.07.1976 tarih ve 15645 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Noterlik Kanunu Yönetmeliği’nin ondördüncü kısmında “Noter ve katiplerine borç para verilmesi” düzenlenmiş olup “Verilecek borcun saptanması” başlıklı 86. maddesinde; “Türkiye Noterler Birliği, noter ve noterlik personeline aşağıdaki şartlar dairesinde borç para verir.
Her yıl bütçesinin (noter ve noterlik personeline verilecek borç) faslına konulacak ödenek, bu kredinin karşılığını teşkil eder.
Yeniden kurulan ve boşalan noterliklere atananlara, noterliklerin sınıfı ve atamanın şekli dikkate alınarak verilebilecek borç para miktarları konulan bu ödeneğe göre, her yıl Yönetim Kurulu tarafından tespit olunur.
Atama dışındaki sebeplerle borç isteyen noterlere kredi verilip verilmemesi, verilecek ise miktarın belirlenmesi noterin gösterdiği nedenlere göre ve ödenek durumu dikkate alınarak Yönetim Kurulunca saptanır.
Noterlik personeline verilecek borç miktarı, almakta oldukları aylık brüt ücretin iki katını geçemez.” düzenlemesi yer almaktadır.
Aynı Yönetmeliğin “Vade ve usul” başlıklı 87. maddesinde; “Borç para bir yıl için verilir. Ancak bu süre Birlik Yönetim Kurulu kararıyla kısaltılabileceği gibi iki yıla kadar da uzatılabilir.
Borç para karşılığında faiz alınmaz. Ancak, bu işlemlerle ilgili giderler borç isteyenden ayrıca tahsil edilir.” düzenlemesi, “Teminat ve kefalet” başlıklı 88. maddesinde; “Borç isteyen noter veya noterlik personelinin, Türkiye Noterler Birliği tarafından verilen borç miktarını ödemeyi taahhüt eden, örnekleri Birlik tarafından kendilerine gönderilecek taahhütnameyi imzalayarak göndermeleri yeterlidir. Ancak, Birlik Yönetim Kurulu gerekli gördüğü takdirde başka teminat isteyebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yine aynı Yönetmeliğin “İstemin kabulü ve tahsil usulü” başlıklı 89. maddesinde; “Türkiye Noterler Birliğine gönderilen borç isteme kâğıdı Yönetim Kurulu tarafından incelenerek istemin kabulü halinde, kendisine borç para verilmesine karar verilen noter veya noterlik personelinden, yukarıdaki maddede anılan taahhütnamenin imzalanarak gönderilmesi istenir.
Ödeme, taahhütnamenin Türkiye Noterler Birliğine gelişindeki kayıt sırasına göre yapılır.
Borç para alan noter veya noterlik personeli, Birlikçe kendisine ödeme yapıldığı ayı takip eden ay sonunda ilk taksidini ve müteakip ay sonlarında da diğer taksitlerini öder.
Taksitlerin ödeneceği belirtilen banka şubesine veya PTT’ye yatırıldığı tarih, taksitin ödeme tarihidir.
Taksitlerden üst üste ikisinin veya üç ay içinde iki taksitin zamanında ödenmemesi halinde borcun tamamı muacceliyet kesbeder ve kanuni takibata geçilir. “ düzenlemesi yer almaktadır.
Dava konusu Türkiye Noterler Birliğinin 7.6.2017 gün ve 2017/91 sayılı Genel Yazısının “Personele verilecek geri ödeme şartıyla nakdi yardım” başlıklı dava konusu 4. maddesinde; “Personele 1 yıl çalışmış olması şartıyla, 2 aylık brüt ücreti tutarında azami 7.630-TL’ye kadar olmak üzere, ödemesi tahsisi müteakip aydan başlanmak ve aylık 12 eşit taksitte geri ödenmek üzere geri ödeme şartıyla nakdi yardım verilir. Personelin tekrar talepte bulunabilmesi için borcunun bitmiş olması ve borç bitiminden itibaren en az 3 yılın geçmesi gerekir.
Kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, kendisinin veya eşinin doğum yapması ile kendisinin, eşinin veya bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının ciddi ameliyat veya uzun süreli tedavi gerektiren hastalıkları hallerinde 3 yıl bekleme süresi Yönetim Kurulu kararı ile uygulanmayabilir. Ancak sayılan sebeplerle 3 yıl beklenmeksizin geri ödeme şartıyla nakdi yardım verilen personelin mevcut borcu var ise verilecek geri ödeme şartıyla nakdi yardım tutarından mahsup edilir.
Bu sebeplerle alınmış geri ödeme şartıyla nakdi yardım tamamen ödendikten sonra 3 yıl geçmedikçe yeniden talepte bulunulamaz.
Hakkında Birliğe olan borcundan dolayı icra takibi başlatılan personele bir daha Birlik tarafından geri ödeme şartıyla nakdi yardım verilemez.
Hakkında Birliğe olan borcu dışında devam eden icra takibi olduğu tespit edilen personele özel sebepler dışında geri ödeme şartıyla nakdi yardım verilemez.
45. Olağan Genel Kurulunda yapılan değişiklikten önce geri ödeme şartıyla nakdi yardım almış ve ödemesi halen devam eden personel, ödemelerinin tamamlanmasını takiben 6 ay geçtikten sonra geri ödeme şartıyla nakdi yardım talep edebilir. Ancak bir sonraki talebi, aldığı geri ödeme şartıyla nakdi yardım geri ödemesi bitiminden itibaren en az 3 yıl sonra olabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Dava Konusu Düzenlemenin İncelenmesi:
Normlar hiyerarşisinde Anayasal ve yasal düzenlemelerden sonra gelen idari düzenlemeler bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanır ve kanun hükümlerine açıklık getirilmesi suretiyle bu kanun hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanır. Diğer yandan, normlar hiyerarşisindeki düzenleme soyuttan somuta doğru kademeli bir sistem içermektedir. Anılan sistemde bir üst norm bir alt norma oranla daha genel ve soyut ifadeler taşımakta, bir alt norm ise daha özel ve somut ifadelerle bir üst normun ne amaçlamak istediğini ortaya koymaktadır.
Noterlik Kanunu’nun 166/6. maddesinde, noter ve katiplerine, yönetmelikte gösterilecek belirli bir süre ve tutarda borç para vermek, Türkiye Noterler Birliğinin görevleri arasında sayılmış, Noterlik Kanunu Yönetmeliği’nin 86. maddesinde ise, Türkiye Noterler Birliği, noter ve noterlik personeline hangi şartlar dairesinde borç para verileceği belirtilmiş olup, 87. maddesinde de borcun vade ve usulü belirlenmiştir. Davaya konu Genel Yazıda öngörülen Nakdi Yardıma ilişkin güncel tutarların ise, 2-3-4 Haziran 2017 tarihlerinde düzenlenen Türkiye Noterler Birliği 46. Olağan Genel Kurulu’nda gündeme alındığı, Türkiye Noterler Birliği Kongresi tarafından kabul edildiği ve 2017/91 sayılı Genel Yazı ile duyrulduğu anlaşılmaktadır.
Türkiye Noterler Birliği’nin, noterlere ve noterlik personeline yardım etme amacı ile geri ödeme şartıyla nakdi yardım verebildiği, bu nakdi yardımın, herhangi bir faiz şartı öngörülmeksizin verildiği ve taksitler halinde geri ödenmesinin istenildiği, mesleğe yeni başlayan noterler düşünülerek öngörülen bu nakdi yardımın tutarının her sene Birlik Olağan Genel Kurulu’nda görüşülerek Kongrenin oylarına sunulduğu, birlik tarafından yapılan nakdi yardımın, noterlik personeli ile işveren olan noter tarafından belirlenen brüt aylık ücretin 2 aylık tutarında ve azami olarak 7.630,00 TL’ye kadar verildiği, nakdi yardımda geliri ne kadar yüksek olursa olsun hak kaybına sebebiyet verilmemesi için üst sınır öngörüldüğü, alınan kararlar ile öngörülen şartların doğum ya da hastalık gibi durumlarda esnetilebildiği, Birlik tarafından yapılan geri ödeme şartıyla nakdi yardımın, gelir durumu göz önünde bulundurularak nakdi yardımı alana külfet oluşturmamak, ödemelerin düzenli yapılabilmesi ve icraya sebebiyet verilmemesi gibi nedenlerle belli süreye ve şartlara bağlı tutulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, noterlik personeli ile noterler arasında öngörülen nakdi yardım şartlarının farklı olduğu bunun da eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddia edilmişse de, Anayasada bulunan “eşitlik” kuralının, Anayasa Mahkemesi kararlarıyla da hüküm altına alındığı gibi mutlak eşitlik anlamına gelmediği, aynı düzenlemelerin aynı durumda bulunanlara yine aynı şekilde uygulanmasını ifade ettiği, noterlerin, işveren sıfatına haiz serbest meslek erbabı olduğu, ödemekle yükümlü oldukları vergiler, karşıladıkları personel ve noterlik dairesi giderleri ve aidatlar gibi muhtemel giderlere sahip oldukları dikkate alındığında noterler ve noterlik personelinin hukuki durumlarının farklı olduğu anlaşıldığından dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle Türkiye Noterler Birliğinin 46. Olağan Genel Kurulu’nda gündeme alınıp Kongre tarafından kabul edilen Genel Yazısının 4 üncü maddesi ile noter personeline verilecek faizsiz geri ödemeli nakdi yardımın tutarını, süresini ve geri ödeme şartlarını belirlemesinde iptali gerektirecek bir husus bulunmadığı gibi Noterlik Kanununda belirtildiği şekilde noterlik mesleğinin amaçlarına uygun olarak görülmesini, mesleğin gelişmesini ve meslekdaşlar arasında birlik ve yardımlaşmayı sağlamak üzere kurulan davalı kuruluşun; özellikle maddi sıkıntı ile karşılaşma ihtimali bulunan noterleri düşünürek hazırladığı genel düzenleyici işlemin 1, 2 ve 3 üncü maddeleriyle noterlere öngördüğü nakdi yardımın, dava konusu 4 üncü maddesiyle personele de uygulanmasında hukuka ve üst normlara aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, hukuka aykırı bulunmayan düzenleme nedeniyle tazmini gerekli bir zararın doğduğunun kabulüne olanak bulunmadığından, davacının tazminat talebinin de hukuksal dayanağı bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 25/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir