Danıştay 8. Daire, Esas No: 2017/450, Karar No: 2022/1359

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2017/450 E. , 2022/1359 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/450
Karar No : 2022/1359

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … İl Özel İdaresi
Vekili : Av. …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacılar tarafından, Sivas ili … ilçesi … Köyü ve mezralarına … 1,2,3,4 menbalarından su tahsis edilmesine ilişkin davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davacının zilyetliğinde olmayan aksine Hazinenin mülkiyetinde yer alan menbanın ihtiyaç sahibi … Köyü ve mezralarında yerleşik insan ve hayvanların en tabii hakkı olan sağlıklı içme ve kullanma suyuna ulaştırılmasına dönük dava konusu işlemle tahsisine vaki davacı iddilarının hukuken korunmaya değer üstün bir hakka dayanmadığı ve ayrıca yasal dayanağı olmadığı anlaşılmakla, tahsis kararında kamu yararı ve hizmet gerekleri ile anılan mevzuata aykırılıkta bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
22.5.1985 gün ve 18761 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanarak Yürürlüğe giren 3202 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’da 13/1/2005 tarihli ve 5286 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle yapılan değişiklik sonucu, bu Kanun’un adı “Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir.
3202 sayılı Köye Yönelik Hizmetler Hakkında Kanun’un “Hizmetler” başlıklı 5286 sayılı Kanun’la değişik 2. maddesinde köye yönelik hizmetler sayma yolu ile belirlenmiş olup, maddenin (e) fıkrasında; “Köy ve bağlı yerleşme birimlerine, askeri garnizonlara sağlıklı, yeterli içmesuyu ile kullanma suyu tesislerini yapmak, geliştirmek ve yapımına destek olmak, sondaj kuyuları açmak, bu maksatla umuma ait sular ile kanunlarla köye ve köylüye devir ve tahsis edilmiş veya köyün veya köylülerin eskiden beri intifaında bulunmuş olan suları; köylerin ve bağlı yerleşme birimlerinin, askeri garnizonların ihtiyacına göre tevzi etmek, kısmen veya tamamen başka köye, köylere bağlı yerleşme birimlerine, askeri garnizonlara tahsis etmek ve tahsis şeklini değiştirmek” bu görevler arasında sayılmıştır.
3202 sayılı Kanuna 5286 sayılı Kanun’la eklenen ek 2. maddesinde ise; “Bu Kanunda belirtilen hizmetler, İstanbul ve Kocaeli illeri dışında il özel idarelerince, İstanbul ve Kocaeli illerinde ise il sınırları dahilinde yapılmak üzere büyükşehir belediyelerince yerine getirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
04.03.2005 tarih ve 25745 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 10. maddesinin (f) fıkrasında; Taşınmaz mal alımına, satımına, trampa edilmesine, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın akar haline getirilmesine izin; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi yirmibeş yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek; anılan maddenin (j) fıkrasında; Encümen üyeleri ile ihtisas komisyonları üyelerini seçmek İl Genel Meclisininin görev ve yetkileri arasında sayılmış, yine 5302 sayılı Kanunun 6. maddesinin (b) fıkrasında; İl Özel İdaresi, belediye sınırları dışındaki, imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, …; orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri yapmakla görevli ve yetkilidir denildikten sonra, takibeden paragrafta; bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşlarının; … içme suyu, sulama suyu, … gibi hizmetlere ilişkin yatırımları ile bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşlarının görev alanına giren diğer yatırımlarının, kendi bütçelerinde bu hizmetler için ayrılan ödenekleri il özel idarelerine aktarmak suretiyle gerçekleştirebilecekleri, … işin, il özel idaresinin tabi olduğu usul ve esaslara göre sonuçlandırılacağı belirtilmiş; anılan Kanunun 16. maddesinde ihtisas komisyonları düzenlenmiş, anılan maddenin 5. bendinde ihtisas komisyonlarının görev alanına giren işlerin bu komisyonlarda görüşüldükten sonra il genel meclisinde karara bağlanacağı kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle yollamada bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Bilirkişi İncelemesi” başlıklı beşinci bölümünde yer alan 266. maddesinde, mahkemenin çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı; 273. maddesinde, mahkemenin bilirkişinin görevlendirilmesine ilişkin kararında inceleme konusunun bütün sınırlarıyla açıkça belirlenmesine ve bilirkişinin cevaplaması gereken sorulara ilişkin hususlara yer vermek zorunda olduğu; 279. maddesinde, bilirkişi raporunun gerekçeli olması gerektiği ve bilirkişinin hukuki değerlendirmelerde bulunamayacağı; 282. maddesinde ise hâkimin bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Sivas ili … ilçesi … Köyü ve mezralarına … 1,2,3,4 menbalarından su tahsis edilmesine ilişkin davalı idarenin … tarih ve … sayılı İl Genel Meclisi kararının; menbaların bulunduğu arazinin bitişiğinde maliki olduğu parseller üzerinden yetişmiş ağaçları olduğu ve suya ihtiyacı bulunduğu, anılan köye iki ayrı noktadan su geldiği, davalı idarenin yetkisi olmadığı belirtilerek iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar İdare Mahkemesince; davacının zilyetliğinde olmayan aksine Hazinenin mülkiyetinde yer alan menbanın ihtiyaç sahibi … Köyü ve mezralarında yerleşik insan ve hayvanların en tabii hakkı olan sağlıklı içme ve kullanma suyuna ulaştırılmasına dönük dava konusu işlemle tahsisine vaki davacı iddilarının hukuken korunmaya değer üstün bir hakka dayanmadığı ve yasal dayanağı olmadığı, tahsis kararında kamu yararı ve hizmet gerekleri ile anılan mevzuata aykırılıkta bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, tahsisine karar verilen membanın içme suyu özelliğine sahip olup olmadığının, membanın tahsis edildiği mahallerin ve davacının hangi içme ve kullanma suyu kaynaklarına sahip olduğunun, bu kaynakların debilerinin, içme ve kullanma suyu olarak yeterliliklerinin ve tahsis edilen mahallere uzaklıklarının, içme ve kullanma suyu olarak tahsis edilebilecek alternatif kaynaklar olup olmadığının, var ise debilerinin, yeterliliklerinin ve mahallere uzaklıklarının, tahsis edilen membanın tüm niteliklerinin ve membanın tahsis edildiği mahallerin ve davacının içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının ve tahsisin çevresel etkilerinin ortaya konulmasını sağlamak amacıyla, bilirkişi heyetiyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılıp, belirtilen hususların değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, Mahkemece davaya ilişkin taraf iddiaları da gözetilerek keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu bir karar verilmesi gerekirken dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığından eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir