Danıştay 8. Daire, Esas No: 2016/6310, Karar No: 2021/238
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2016/6310 E. , 2021/238 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/6310
Karar No : 2021/238
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … Barosu Başkanlığı – …
Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı – …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına açılan dava ve icra takiplerinde vekaletnamelere yapıştırılan baro pulu bedellerinin Kurumda sözleşmeli çalışan baro mensubu avukatlarca ödenmesi gerektiğine dair uygulamanın kaldırılması istemiyle yapılan … tarih ve …sayılı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, Avukatlık Kanununun 27. maddesi ile avukat stajyerlerine staj süresi içerisinde kredi sağlanmasının amaçlandığı, aynı maddenin kredinin kaynaklarına ilişkin açıklamaya yer veren ikinci fıkrası ile bu kaynaklardan biri durumunda bulunan pulun bulunmadığı vekaletnameler yönünden ilgili mercilerce yapılması gereken işlemleri gösteren üçüncü fıkranın da salt bu amacın gerçekleştirilmesine yönelik düzenlemeler içerdiği, verilecek 10 günlük sürede pul eksikliği giderilmeyen vekaletnamelerin işleme konulmamasına ilişkin yaptırımın da yine salt bu amaçla öngörüldüğü dikkate alındığında, vekaletname ve örneklerine pul yapıştırma yükümlülüğünün müvekkile ait olmadığı, vekaletnameyi ilgili makama sunan avukata ait olduğunun anlaşıldığı, bu itibarla davalı idare ile serbest bir şekilde vekalet akdi kuran avukatlar tarafından, idare adına takip ettikleri dava ve icra takiplerinde sundukları vekaletnamelerde baro pulu bedelinin ödenmesinden sorumlu oldukları anlaşıldığından, söz konusu baro pulu bedelinin avukatlarca ödenmemesine dair yapılan başvurunun reddine ilişkin davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un “Mahkemenin görevi” başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.”; “Olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma” başlıklı 10. maddesinin birinci fıkrasında, “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli ve idari bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.”; ikinci fıkrasında, “Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, (…) idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır.”; üçüncü fıkrasında, “Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır.”; dördüncü fıkrasında, “Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay (…) Başkanunsözcüsüdür.”; “Yargı merciince yapılacak işlemler” başlıklı 12. maddesinin birinci fıkrasında, “Görev itirazında bulunan kişi veya makam, itirazın reddine ilişkin kararın verildiği tarihten, şayet bu kararın tebliği gerekiyorsa tebliğ tarihinden, itiraz yolu açık bulunan ceza davalarında ise ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde, uyuşmazlık çıkarılmasını istemeye yetkili makama sunulmak üzere iki nüsha dilekçeyi itirazı reddeden yargı merciine verir.”; ikinci fıkrasında, “Bu yargı mercii, dilekçenin bir nüshasını ve varsa eklerini yedi gün içinde cevabını bildirmesi için diğer tarafa tebliğ eder. Tebligat yapılan taraf, süresi içinde bu yargı merciine cevabını bildirmezse, cevap vermekten vazgeçmiş sayılır.”; üçüncü fıkrasında, “Yargı mercii, itiraz dilekçesi üzerine verdiği itirazı ret kararını kaldırarak görevsizlik kararı vermediği takdirde; yetkili makama sunulmak üzere kendisine verilen dilekçeyi, alınan cevabı ve görevsizlik itirazının reddine ilişkin kararını, dava dosyası muhtevasının onaylı örnekleriyle birlikte uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makama gönderir.”; dördüncü fıkrasında, “Bir davada uyuşmazlık çıkarılması için yalnız bir kez başvurulabilir.”; “Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makamca yapılacak işlemler” başlıklı 13. maddesinin birinci fıkrasında, “Uyuşmazlık çıkarma konusundaki dilekçe ile ekleri kendisine ulaşan yetkili makam, gerekirse dilekçedeki veya eklerindeki eksiklikleri tamamlattıktan sonra, uyuşmazlık çıkarmaya yer olmadığı sonucuna varırsa veya yapılan başvuruda 12 nci maddenin birinci fıkrasında öngörülen sürenin geçirilmiş olduğunu tespit ederse, istemin reddine karar verir. Bu karar, ilgili kişilere veya makama ve ilgili yargı merciine, hemen tebliğ olunur. Bu karara karşı hiç bir yargı merciine başvurulamaz.”; ikinci fıkrasında, “Uyuşmazlık çıkarılmasını gerekli gördüğü durumlarda yetkili makam, dilekçe ve eklerinin kendisine ulaştığı tarihten, şayet eksiklikleri tamamlatmak yoluna gitmiş ve bu erekle gönderdiği yazıları on gün geçmeden postaya vermiş ise eksikliklerin tamamlandığı tarihten başlayarak en geç on gün içinde düzenleyeceği gerekçeli düşünce yazısını, kendisine gönderilen dilekçe ve ekleri ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine yollar ve ayrıca Uyuşmazlık Mahkemesine başvurduğunu ilgili yargı merciine hemen bildirir. Bu takdirde ilgili yargı mercii, 18 inci maddede öngörüldüğü şekilde davanın görülmesini geri bırakır.” üçüncü fıkrasında, “Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, düşünce yazısıyla eklerini, görevsizlik itirazını reddeden yargı merciine göre ilgili bulunan Başsavcı veya Başkanunsözcüsüne tebliğ edebilir. Tebliği alan makam karşılık vermek isterse, yedi gün içinde yazılı karşılığını vermekle görevlidir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına açılan dava ve icra takiplerinde vekaletnamelere yapıştırılan baro pulu bedellerinin Kurumda sözleşmeli çalışan baro mensubu avukatlarca ödenmesi gerektiğine dair uygulamanın kaldırılması istemiyle yapılan … tarih ve … sayılı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve …sayılı davalı idare işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada, davalı idarenin savunma süresi içerisinde 31.07.2015 tarihinde kayda giren savunma dilekçesi ile Kurumun sözleşmeli avukatlar ile yaptığı sözleşmelerin idari sözleşme niteliğinin bulunmadığı, dava konusu ihtilafın taraflar arasındaki özel hukuk sözleşmesi hükümlerine dayalı olması sebebiyle davanın adli yargıda görülmesi gerektiği belirtilerek görev itirazında bulunulduğu anlaşılmakta olup; İdare Mahkemesince davalı idarenin görev itirazı hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmeden davanın esastan karara bağlandığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, adlî veya idarî yargı yerlerine açılan davalarda görev itirazında bulunulması hâlinde, başkaca bir usûli işlem yapılıp esasın incelenmesine geçilmeden, bu itiraz hakkında bir karar verilmesi; eğer görev itirazı Mahkemece görevlilik kararı verilerek reddedilmiş ise, bu kararın tebliğ edilerek görev itirazında bulunan kişi veya makama görev uyuşmazlığı çıkarmayı isteme konusunda olanak tanınması gerektiği açık olup; davalının savunma dilekçesinde görev itirazında bulunarak, uyuşmazlıkta adlî yargı yerinin görevli olduğunu ileri sürmesine karşın 2247 sayılı Kanunun amir hükümleri uygulanmaksızın davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.