Danıştay 8. Daire, Esas No: 2016/12179, Karar No: 2021/777

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2016/12179 E. , 2021/777 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2016/12179
    Karar No : 2021/777

    Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): … Belediye Başkanlığı – …
    Vekili : Av. …

    Karşı Taraf (Davacılar): Kendi adlarına asaleten … adına velayeten …, …
    Vekilleri : Av. …, Av. …

    İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın kabulüne ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

    Danıştay Tetkik Hakimi: …

    Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

    Dava, davacılardan … ve …’un müşterek çocuğu …’un yerde yatık duran ayağı kırık çöp konteyneri ile oynarken koyteynerin kapağına sıkışan sol el parmağının kopması sonucu yaralanmasında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek çocuk … için (ıslah edilen) 18.874,08-TL maddi, 50.000,00-TL manevi; anne ve baba için ayrı ayrı 15.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince; manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile (anne ve baba için ayrı ayrı 10.000,00-TL, çocuk için 30.000,00-TL olmak üzere) toplam 50.000,00-TL manevi tazminatın adli yargı yerinde açılan dava tarihi olan 13/08/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine; maddi tazminat isteminin kabulü ile 18.874,08-TL’nin 13/08/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacılardan küçük …’a ödenmesine karar verilmiştir.
    Mahkeme kararının davanın reddine yönelik kısmının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davanın kabulüne yönelik kısmının ise davalı idarece temyiz edildiği görülmektedir.
    İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
    Uyuşmazlıkta; yaralanan davacı küçük …’un olay tarihinde 3,5 yaşında olduğu gözetildiğinde, meydana gelen zararda küçüğün velisi anne ve babanın üzerine düşen gözetim ve denetim yükümlülüğünü yerine getirmemesinden doğan kusur durumları (müterafik kusur) ile davalı idarenin kusur durumunun birlikte değerlendirilmesi sonucu bulunacak kusur oranları çerçevesinde karar verilmesi gerekmekte iken temyize konu Mahkeme kararında müterafik kusura yönelik değerlendirme yapılmadığı görülmekte ise de, Mahkemece hükme esas alınan 02/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda “Kusur Durumu: … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasından alınan 19/11/2013 tarihli ‘Bilirkişi Raporu’ndan, davalı idare yetkilisinin asli kusurlu yani %75 kusurlu, ebeveyn davacıların tali kusurlu yani %25 kusurlu oldukları düşüncesi ile hesaplama yapılmıştır.” açıklamasına yer verilerek davalı idare aleyhine hükmedilen maddi tazminat tutarının %75 kusur oranı üzerinden hesaplandığı anlaşıldığından, bu husus kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Bu durumda, Mahkemece verilen kararın temyize konu kısmının dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır.
    Mahkeme kararının hükmedilen maddi tazminat miktarına işletilen yasal faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmı yönünden yapılan inceleme:
    Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16. maddesinin 4. fıkrasına, 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile ”Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir” cümlesi, Kanun’un 5. maddesi ile de 2577 sayılı Kanun’a Geçici 7. madde olarak ”Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 16. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.” cümlesi eklenmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13. maddesi ile idari eylemlerden kaynaklanan zararların tazmini gayesiyle açılacak tam yargı davalarında dava açmadan önce idareye başvurarak ön karar elde etme zorunluluğu getirilmiş olup, ön karar için idareye yapılan başvuru tarihi, adli yargıda dava açılması halinde adli yargıda dava açıldığı tarih itibarıyla yasal faiz uygulanması, Danıştay’ın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
    Bununla birlikte, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının artırımına olanak tanıyan 2577 sayılı Kanun’un 16. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca, davanın kabul edilmesi halinde artırılan tazminat miktarı yönünden, miktar artırımına ilişkin dilekçenin idareye tebliğ edildiği tarihte idarenin temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmedilmelidir.
    Bakılan uyuşmazlıkta; davacılardan … için talep edilen 1.000,00-TL maddi tazminat miktarı 25/02/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile 18.874,08-TL’ye yükseltilmiş, Mahkemece 18.874,08-TL maddi tazminatın davalı idarece, adli yargı yerinde açılan dava tarihi olan 13/08/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacı …’a ödenmesine karar verilmiş ise de; kabul edilen maddi tazminatın 1.000,00-TL’lik kısmı için görevsiz mahkemede açılan dava tarihinden itibaren, arttırılan (ıslah edilen) kısım için ise, miktar arttırım (ıslah) dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği açıktır.
    Buna göre, İdare Mahkemesince verilen gerekçeli kararın hüküm fıkrasının “18.874,08-TL’nin 13/08/2014 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davacılardan küçük …’a ödenmesine” kısmının, “kabul edilen 18.874,08 TL maddi tazminatın, 1.000,00-TL’lik kısmına görevsiz mahkemede açılan dava tarihi olan 13/08/2014 tarihinden itibaren, 17.874,08-TL’lik kısmına miktar arttırım (ıslah) dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği 07/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacı …’a ödenmesine” şeklinde düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

    Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının yukarıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/02/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir