Danıştay 7. Daire, Esas No: 2020/3489, Karar No: 2021/1500

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2020/3489 E. , 2021/1500 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2020/3489
    Karar No : 2021/1500

    KARAR DÜZELTME
    İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI) : …

    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü

    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararını bozan Danıştay Yedinci Dairesinin 09/12/2019 tarih ve E:2015/6015, K:2019/6528 sayılı kararının düzeltilmesi istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: … Turizm Seyahat Acenteliği Tekstil Tarım Ürünleri … Gıda İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinden tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili amacıyla şirket müdürü olan …’nun mirasçısı olduğundan bahisle davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, savunma dilekçesi ekinde yer alan belgelerin incelenmesinden, dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan ve asıl borçlu şirket adına düzenlenen ek tahakkuk ve para cezası kararının şirketin işyeri adresi olduğu belirtilen “… Caddesi, … İşhanı, Kat:… No:… …” adresine gönderildiği, bu yerde mükellefe tebligatın yapılamadığı, bu adresin kapı numarasının ”No:… olarak düzeltilerek ek tahakkuk ve para cezası kararlarının tekrar tebligata çıkarıldığı, yeni çıkarılan tebliğ mazbatasında posta memuru tarafından “davacı şirketin adresten ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediği, yeni adres tespitinin yapılması için merciine iade olunduğu, mahalle adı belirtilmediğinden muhtardan beyanın alınamadığı” şeklinde not düşüldüğü, aynı notun şirket adına düzenlenen ödeme emrine ilişkin tebliğ evrakında da bulunduğu, hem ek tahakkuk ve para cezasına ilişkin karara hem de ödeme emrine ilişkin tebligatların davacı şirketin bilinen adresinde bulunamaması sebebiyle iade edildiği ve ilanen tebliğ yoluna gidildiğinin görüldüğü, ödeme emrinin şirketin bilinen adreslerinde tebliğ cihetine gidilerek tebliğ alındılarının üzerine adreste bulunamama hususunun 213 sayılı Kanun’un 102. maddesinde öngörülen şahıslara imzalatılmak suretiyle tutanak haline getirilmediği, dolayısıyla kamu alacağının asıl borçlu şirketten tahsilinin mümkün bulunmadığı hususunun usulüne uygun olarak ortaya konulamadığı, asıl borçlu şirket adına usulüne uygun bir şekilde kesinleştiği, tahsil edilebilir safhaya geldiği ispat edilemeyen kamu alacağının tahsili için şirketin kanuni temsilcisi/ortağı …’nun mirası reddetmeyen tek varisi olduğundan bahisle davacı adına düzenlenen ödeme emrinde yasal isabet görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
    Daire kararının özeti: Olayda, ilanen tebliğ koşullarının gerçekleştiği sonucuna varıldığından ilanen tebliğin 213 sayılı Kanun’un 104. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kamu alacağının şirketin mal varlığından tahsil imkanının bulunup bulunmadığı ve davacının söz konusu borçtan sorumluluğu değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulmasına karar verilmiştir.

    KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği için kesinleşmeyen alacağın ödeme emri ile tahsil edilmeye çalışılmasının hukuka aykırı olduğu, ilanen tebliğin usulüne uygun olduğu kabul edilse dahi amme alacağının zamanaşımına uğradığı, ayrıca para cezasının miktarında hata yapıldığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Davacı şirket hakkında düzenlenen ödeme emrinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ilanen tebliğe ilişkin 104 ve devamı maddelerinde yer verilen hükümlere göre tebliğ edilmesi gerekirken, dosyada mevcut olan 07/11/2012 tarihli … Gazetesi nüshasının incelenmesinden 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun ilanen tebligata ilişkin hükümleri uyarınca ilan edilerek tebliğ edilmeye çalışıldığının anlaşılması karşısında, ortada usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmaması nedeniyle şirket adına kesinleşmiş bir vergi alacağından söz edilemeyecek olup kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürülen hususlar, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, istem kabul edilerek anılan kararın ortadan kaldırılmasından sonra, temyize konu kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, 6545 sayılı Kanun’la yürürlükten kaldırılan ve aynı Kanun’un 27. maddesiyle eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam olunan (mülga) 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemizin 09/12/2019 tarih ve E:2015/6015 K:2019/6528 sayılı kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, istem kabul edilerek anılan kararın ortadan kaldırılmasından sonra temyiz incelemesine geçildi:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 11/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    X- KARŞI OY :
    Dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarının düzeltme yoluyla yeniden incelenebilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden birinin bulunması ile mümkün olup, dilekçe sahibinin ileri sürdüğü nedenlerin ise bunlardan hiçbirine uymaması karşısında, yerinde olmayan isteğin reddi gerektiği oyu ile Dairemizin kararına katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir