Danıştay 7. Daire, Esas No: 2019/3570, Karar No: 2022/187
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2019/3570 E. , 2022/187 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3570
Karar No : 2022/187
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Kimya Taahhüt Nakliyat Petrol Gıda
İnşaat İthalat İhracat İmalat Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından ithal edilen veya yurt içinden temin edilen solvent ve baz yağların, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrası kapsamında tecil-terkin uygulamasına tabi tutulmasına karşın, taahhüt edilen ürünlerin üretilmediği, katık olarak alınmış olan mamullerle karıştırmak suretiyle ortaya çıkan ürünün yoğunluğunun değiştirildiği, söz konusu ürünün amacı dışında gayri yasal faaliyetlerde kullanılmak amacıyla çeşitli firmalara satıldığı, mamüllerin üretim formülasyonları ve kullanılan katıkların incelenmesinden, ürünlerin 27.20 pozisyonunda olup 4760 sayılı Kanun’a ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alması nedeniyle mevzuata uygun üretim yapılmadığı, müstahzarlar, pas ve korozyon önleyici üretimlerinin ise, taahhüt edilene uygun olmadığı, “akışkanlık düzenleyici, dokumaya elverişli maddeleri yağlama, civata ve somun gevşetme makine cihaz ve taşıt yağlama müstahzarları, pas ve korozyon önleyici ve VI katığı vb.” isimler altında mamul madde satıldığı ve bunlara ilişkin sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeler düzenlendiğinin ve kullanıldığının tespit edildiğinden bahisle vergi inceleme raporuna dayanılarak davacı adına, 2010 yılının Kasım ayının (1.) dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda davacının, ilgili dönemlerde “sentetik tiner, akışkanlık düzenleyici müstahzar, döküm kalıplarına mahsus müstahzar, pas ve korozyon önleyici müstahzar vb.” isimler altında mamul madde satışına dair sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler düzenlediği, işyerinde yapılan yoklamalarda hiçbir üretim faaliyetine rastlanmadığı, bildirilen işçilerin kapasite raporu almaya yönelik olduğunun şirket yetkilisince beyan edildiği, kimyager …’ün, söz konusu iş yerinde 2008 yılında kimyager olarak bulunduğu, üretim ve satış aşamalarında çalışmadığı, sadece kapasite raporu almaları için bazen orada bulunduğu, gerçek faaliyetlerini bilmediği yolunda beyanda bulunduğu, üretim tasdik raporlarında olması gereken dönem dışındaki dönemlere ait kapasite raporlarının kullanıldığının tespit edilmesi karşısında yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı; 2006 yılının Mart ve Nisan dönemleri özel tüketim vergisi beyannamelerinin kanuni süresinden sonra verilmesi nedeniyle kesilen ve 22/09/2006 tarihinde uzlaşılarak kesinleşen vergi ziyaı cezalarının, dava konusu vergi ziyaı cezaları bakımından tekerrüre esas alınmasının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tarhiyat döneminden sonra yapılan yoklamalarda işyerinin tadilatta veya kapalı olmasının üretim yapılmadığına karine oluşturmayacağı, şirketle ilgisi olmayan şahısların ifadelerine dayanılarak işlem tesis edildiği, üretimin kapasiteyle orantılı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Vergi inceleme raporuyla tespit edilen fiiller nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 339. maddesinin, 26/10/2021 tarih ve 31640 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 38. maddesiyle değişik halinde; Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı, artırım tutarının kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamayacağı, birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihinin dikkate alınacağı belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan kararın, davacı adına re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ve kesilen vergi ziyaı cezaları yönünden davanın reddine dair hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Temyiz isteminin kararın, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan kısımları yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasına yönelik kısmına gelince;
Olayda, Mahkemenin tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için gerekli şartların oluştuğu şeklindeki yorumu yerinde olmakla birlikte, “lehe olan kanun hükümlerinin geçmişe yürüyeceği” yolundaki Ceza Hukukunun temel ilkesi çerçevesinde, 213 sayılı Kanun’un 339. maddesinin 7338 sayılı Kanun’la değişik halindeki, artırım tutarının kesinleşen (tekerrüre esas alınan) cezadan fazla olamayacağı yolundaki düzenlemenin göz önünde bulundurulması suretiyle vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısımları yönünden yeniden bir karar verilmek üzere, Mahkeme kararının anılan hüküm fıkrasının bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; özel tüketim vergileri ve kesilen vergi ziyaı cezaları yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, vergi ziyaı cezalarının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL’den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
6. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
7. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.