Danıştay 7. Daire, Esas No: 2019/2039, Karar No: 2021/5239

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2019/2039 E. , 2021/5239 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2039
Karar No : 2021/5239

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Motorlu araç ticareti yapan … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile, belirli bir organizasyon kapsamında paravan mükellefiyet tesis ettirilerek ithal edilen araçların trafik tescil ve kayıt işlemlerinin yapılarak noter satış senetleri ile ikinci el araç süsü verilerek önceden anlaşılan nihai tüketicilere satıldığı, aslında satışı yapılan araçların özel tüketim vergisi matrahı aşındırılmış sıfır araçlar olduğu, araçları alan şahısların nihai tüketici olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığının tespit edilmesi üzerine, …’den alınan … plakalı araç nedeniyle tahsil edilemeyen özel tüketim vergisinin müteselsil sorumlu sıfatıyla davacıdan tahsil edilmesi amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, olayda, … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda alıcıların nihai tüketici olmadığı yönünde bir tespite yer verilmediği, aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunulduğu yönünde somut bir saptamanın yapılmadığı, ayrıca 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 11. maddesinin 4. fıkrası ile müteselsil sorumluluğun nihai tüketici ile sınırlandığı hususu da dikkate alınarak davacı hakkında kanaate dayalı işlem tesis edildiği gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : …’den tahsil edilmeyen amme alacağının müteselsil sorumluluğu bulunan davacıdan tahsili için ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 01/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir