Danıştay 7. Daire, Esas No: 2018/612, Karar No: 2021/1622

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/612 E. , 2021/1622 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/612
    Karar No : 2021/1622

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gıda Turizm İnşaat İthalat İhracat Sanayi
    Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile tercihli tarife kapsamında ithal edilen “badem” cinsi eşyaya ilişkin olarak, menşe ispat belgesinin sonradan kontrole tabi tutulması üzerine, Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti arasında Tercihli Ticaret Anlaşması Çerçevesindeki Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmelik ekinde bir örneği yer alan menşe ispat belgesinin ibraz edilmesi durumunda indirimli vergi oranının uygulanması ve ibraz edilen belge bu niteliğe haiz olmadığından %43,2 olan indirimsiz vergi oranının esas alınması gerektiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile bu vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Mahkemelerince verilen ara karar üzerine davalı idarece gönderilen cevabi yazıda; uyuşmazlık konusu “badem” cinsi eşyanın İran menşeili olduğuna dair Form A menşe belgesinin ve ithal lisansının bulunduğunun ifade edildiği, beyannameye “Form A menşe belgesi veya fatura beyanı V.” şeklinde şerh düşülmek suretiyle menşe belgesinin eklendiğinin görüldüğü, söz konusu menşe ispat belgesindeki maddi hatalar ve şekil eksikliklerinin belgenin geçerliliğini etkilemeyeceği, eşyanın menşei hakkında şüphe bulunması halinde ithalat yapılan ülkenin yetkili makamları ile yapılacak bilgi alış verişi ile inceleme yapılabileceği, ancak olayda eşyanın İran menşeili olmadığı konusunda şüpheli bir durum bulunmadığı gibi, bu hususta davalı idarece herhangi bir araştırmanın yapılmadığı, bu durumda salt davacı tarafından beyannameye eklenen menşei ispat belgesinin Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti arasında Tercihli Ticaret Anlaşması Çerçevesindeki Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmelik ekinde bir örneği yer alan belgenin formatına uygun olmadığından bahisle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Menşei ispat belgesinin ibrazı durumunda indirimli vergi oranlarından faydalanılabileceği, davaya konu beyannameye konu eşya için indirimsiz vergi oranlarının uygulanması gerektiğinden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin reddine,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
    3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

    (X).KARŞI OY :
    Temyiz başvurusu, davacı adına tescilli 19/06/2015 tarih ve 2235 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile tercihli tarife kapsamında ithal edilen “badem” cinsi eşyaya ilişkin olarak, menşe ispat belgesinin sonradan kontrole tabi tutulması üzerine, Türkiye Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti arasında Tercihli Ticaret Anlaşması Çerçevesindeki Ticarette Eşyanın Tercihli Menşeinin Tespiti Hakkında Yönetmelik ekinde bir örneği yer alan menşe ispat belgesinin ibraz edilmesi durumunda indirimli vergi oranının uygulanması gerektiğinden ve ibraz edilen belge bu niteliğe haiz olmadığından %43,2 olan indirimsiz vergi oranının esas alınması gerektiğinden bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergileri ile bu vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezalarına vaki itirazın reddine dair işleminin iptaline ilişkin mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kararın bozulması istemine ilişkindir.
    4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun “Gümrük Tarifesi ve Eşyanın Tarife Pozisyonlarına Ayrılması” başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasında; “Gümrük vergileri gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine göre hesaplanır.”, 2. fıkrasında; “Eşya ticaretine ilişkin özel hükümlerle belirlenmiş diğer önlemler, gerektiği takdirde, söz konusu eşyanın tarife pozisyonununa göre uygulanır.”, 3. fıkrasında; “Gümrük tarifesi: a) Gümrük tarifesi Cumhurbaşkanınca kabul edilen Türk Gümrük Cetvelini, d) Türkiye’nin bazı ülkeler veya ülke grupları ile yaptığı tercihli bir tarife uygulaması gerektiren anlaşmalarda yer alan tercihli tarife uygulamaları, e) Türkiye tarafından tek taraflı olarak bazı ülkeler, ülke grupları veya toprak parçaları için tanınan tercihli tarife uygulamalarını kapsar.” düzenlenmesine yer verilmiştir.
    Aynı Kanun’un “Eşyanın Tercihli Menşei” başlıklı 22. maddesinde; ” 15. maddede belirtilen tercihli tarife uygulamalarından yararlandırılmak istenen eşyanın tercihli menşe kuralları; a) 15. maddenin 3. fıkrasının (d) bendinde belirtilen anlaşmalar kapsamı eşya için bu anlaşmalar ile, b) 15. maddenin 3. fıkrasının (e) bendinde belirtilen tercihli tarife uygulamalarından yararlanan eşya için Cumhurbaşkanı Kararı ile, belirlenir.” hükümleri yer almaktadır.
    Menşe Şehadetnamesi ya da ürün kimliği, uluslararası ticarete konu olan ürünlerin menşeini belirten belgelerdir. 4458 sayılı Kanun’un 18. maddesinde yer alan, tümüyle bir ülkede elde edilen veya üretilen eşyanın o ülke menşeli olduğuna ilişkin düzenleme ile menşe tanımı yapılmıştır.
    Uluslararası ticarette karşılıklı anlaşmalar ile tercihli tarife uygulamaları yapılmakta olup, belli oranlarda avantajlar ve muafiyetler sağlanmaktadır. Bu anlaşmalar dahilinde de çeşitli adlar altında menşe ispat belgelerinin varlığı kabul edilmiştir. Yine 149 seri nolu Gümrük Genel Tebliğinde de menşe ispat belgeleri sınırlı sayıda belirlenerek tanımlanmıştır.
    Buna göre menşe ispat belgeleri; eşyanın tercihli menşeini gösteren ve ikinci maddede belirtilen mevzuat ile belirlenen şekle uygun olarak düzenlenen EUR.1 ve EUR-MED Dolaşım Belgelerini, Form A Belgelerini, İran Menşe İspat Belgelerini, Malezya Menşe Belgelerini, D-8 Menşe İspat Belgelerini ve tercihli olmayan menşeini gösteren Menşe Şehadetnamelerini kapsadığı belirtilmiştir.
    Form A Özel Menşe Şehadetnamesi, Genelleştirilmiş tercihler (Preferanslar) Sistemi (GPS) çerçevesinde gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerden ithal ettikleri mallar üzerindeki vergilerin tek taraflı olarak indirilmesi veya sıfırlanması amacıyla düzenlenen menşe ispat belgesi olup, Kanun’un 22. maddesinin (b) bendi gereğince 2014/7064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir) şekli içeriği şartları düzenlenen menşe ispat belgesidir.
    Dava konusu olayda ise İran İslam Cumhuriyeti ile ülkemiz arasında imzalanan ikili anlaşma kapsamında menşe ispat belgesi aranmakta olup, Kanun’un 22. maddesinin (a) bendi gereğince ikili anlaşmalar çerçevesinde düzenlenmesi kabul edilen menşe şehadetnamesi söz konusudur. Özel ikili anlaşma çerçevesinde düzenlenmesi gereken belge olmaksızın tercihli tarifeden yararlandırılmama tabii olup, davalı idarenin menşe araştırma gibi bir ispat yükü yasal olarak bulunmadığından ve menşe ispat belgelerinin birbirinin yerine kullanılması mümkün olmamakla işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
    Bu sebeple, genelleştirilmiş tercihli sistemde kullanılan Form A belgesinin ikili anlaşma çerçevesinde kabulü gerektiği, bunun şekil noksanlığı olarak kabulü gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolundaki karara yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kararın bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir