Danıştay 7. Daire, Esas No: 2018/3887, Karar No: 2021/4898
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/3887 E. , 2021/4898 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3887
Karar No : 2021/4898
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Teknik Tekstil Anonim Şirketince … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine, bu belge kapsamında işlem gören … tarih ve … sayılı beyanname için ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve gecikme faizinin adı geçen şirketten tahsil edilemediğinden bahisle şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin davacı yönünden iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, dosyaya sunulan 23/09/2004 tarih ve 6142 sayılı ile 19/03/2008 tarih ve 7023 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetelerinin incelenmesinden, kamu alacağı 1 ay içinde ödenmediği takdirde tahsil işlemlerine devam edileceği hususunu asıl borçlu şirkete bildiren yazının düzenlendiği 04/01/2016 tarihinde, asıl borçlu şirkette yönetim kurulu üyesi ya da şirket yetkili temsilcisi olmayan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirketten tahsil imkanı kalmayan amme alacağının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca kanuni temsilci olan davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Teknik Tekstil Anonim Şirketince … tarih ve … sayılı yatırım teşvik belgesinin iptal edilmesi üzerine, bu belge kapsamında işlem gören … tarih ve … sayılı beyanname için ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, kaynak kullanımını destekleme fonu payı ve gecikme faizinin adı geçen şirketten tahsil edilemediğinden bahisle şirket ortağı sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin davacı yönünden iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Limited şirketlerin amme borçları” başlıklı 35. maddesinde; limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen ve kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, aynı Kanun’un mükerrer 35. maddesinde de; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Olayda, dava konusu ödeme emrinde davacının hissesi oranında ortak sıfatıyla takip edildiğine yer verildiği ve asıl borçlu şirketin anonim şirket olduğu göz önüne alındığında; limited şirket ortaklarını, şirketten tahsiline olanak bulunmayan kamu alacaklarının ödenmesinden doğrudan doğruya ve hisseleri oranında sorumlu tutan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesi uyarınca davacının takibine kanunen olanak bulunmadığı gibi, kamu alacağının anonim şirket şeklinde örgütlenmiş tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, esas sözleşmede aksi öngörülmemişse temsil ve ilzama yetkisi bulunan, bir başka ifadeyle kanuni temsilci konumundaki yönetim kurulu üyelerinden takip ve tahsili cihetine gidilmesi gerekmekte olup, anonim şirket ortaklarının sorumluluğunu doğuracak şekilde “ortak” sıfatıyla davacının takibi yoluna gidilemeyeceğinden, dava konusu ödeme emrini iptal eden mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.