Danıştay 7. Daire, Esas No: 2018/1775, Karar No: 2022/637
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/1775 E. , 2022/637 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1775
Karar No : 2022/637
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacının kaçak kırsal motorin alımlarını, sahte belge düzenleme fiili nedeniyle haklarında vergi tekniği raporu bulunan mükelleflerden aldığı faturalarla belgelendirdiğinden bahisle, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 4. fıkrası uyarınca, 2011 yılının Mayıs ayının (2.), Haziran ayının (1.), Temmuz ayının (1. ve 2.), Eylül ayının (1. ve 2.) ve Kasım ayının (1.) dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile tekerrür hükümlerinin de uygulanması suretiyle kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesi …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 2. fıkrasını açıklamak suretiyle, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunun incelenmesinden, 2011 yılı bir kısım mal ve hizmet alımlarının sahte fatura ile belgelendirildiği, faturaların haklarında vergi tekniği raporu bulunan …, …, …Taşımacılık Metal Orman Ürünleri Elektrik İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, …, …, …ve …isimli mükellefler tarafından düzenlendiği, sahte faturalar içeriği motorinin gerçekten satın alındığı ancak faturalarda yazılı şahıslardan alınmadığı, 2011 yılında paravan şirketler vasıtasıyla sahte belgeler ile alındığı tespit edilen motorinin birim fiyatı üzerinden maktu olarak hesaplanan özel tüketim vergilerinin davacı adına tarh edildiği ve tarhiyatın dayanağının 4760 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 2. fıkrasında açıklanan müteselsil vergi sorumluluğuna dayandırıldığı tespiti yapılarak, anılan madde kapsamında tarhiyat yapılabilmesi için satın alınan malların daha yüksek tutarda vergiye tabi bir mal olarak kullanılması veya satılmasının gerektiği, düzenlemenin bir kısım alışlarını belgesiz yaptığı sonucuna ulaşılan davacıyı kapsamayacağı, öte yandan davacıya mal teslim eden mükelleflerin sahte fatura düzenleyicisi olduğundan hareketle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 11. maddesinin uygulanamayacağı, malın teslim alındığı kişi veya kişilerin 1 seri nolu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği’yle vergi sorumlusu kılınanlardan olup olmadığı yolunda bir tespitin bulunmadığı dolayısıyla Hazineye intikal ettirilmediği ileri sürülen vergilerden davacının anılan madde uyarınca da sorumlu tutulmasının mümkün olmadığından cezalı özel tüketim vergisi tarhiyatlarında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kaçak olarak belgesiz alındığı tespit edilen motorin ile ilgili olarak 4760 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 4. fıkrası uyarınca tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Dosyanın incelenmesinden, mahkemece, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 2. fıkrası kapsamında yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş ise de, gerek tarhiyata dayanak vergi inceleme raporunda, gerek yargılama aşamasında davalı idarenin savunma, istinaf ve temyiz dilekçelerinde tarhiyatın dayanağının 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 4. fıkrası olarak belirtildiği anlaşıldığından, anılan madde kapsamında bir değerlendirme yapılması suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının kaçak olarak elde ettiği kırsal motorinleri sahte faturalarla belgelendirdiğinden bahisle düzenlenen …tarih ve …sayılı vergi inceleme raporuna istinaden 2011 yılının Mayıs ayının (2.), Haziran ayının (1.), Temmuz ayının (1. ve 2.), Eylül ayının (1. ve 2.) ve Kasım ayının (1.) dönemlerindeki kırsal motorin alımlarına ilişkin bir kısım şahıs ve firmalarca düzenlenen faturaların sahte olduğunun kabul edilmesi suretiyle faturalara konu kırsal motorine ait özel tüketim vergilerinin 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 4. fıkrası uyarınca re’sen tarh edilerek tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle 3 kat vergi ziyaı cezası kesildiği, işlemlerin iptali istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun “Müteselsil sorumluluk ve ceza uygulaması” başlıklı 13. maddesinin 5766 sayılı Kanun ile eklenen ve 6455 sayılı Kanun ile değişik 4. fıkrasında, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 18. maddesinin verdiği yetki uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen ulusal markeri bulunmayan ya da standartlara uygun olmayan özel tüketim vergisine tabi malları bulundurduğu tespit edilen iş yeri sahipleri adına, malların tespit tarihindeki emsal bedeli veya miktarı üzerinden 11. maddedeki esaslara göre özel tüketim vergisinin re’sen tarh edileceği, tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezasının uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Ulusal marker” başlıklı 18. maddesinde, yurt içinde pazarlanacak akaryakıta veya akaryakıtla harmanlanan ürünlere rafineri çıkışında veya serbest dolaşıma girişinde rafinericilerce ve dağıtıcılarca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun belirleyeceği şart ve özellikte ulusal marker ekleneceği hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 4. fıkrasında; ulusal marker bulundurma zorunluluğu getirilen mallar bakımından, Kanun’un genel hükümleriyle düzenlenen vergiyi doğuran olay ve vergi mükellefinden farklı olarak ve “müteselsil sorumluluk ve ceza uygulaması” başlığıyla “bulundurma” fiili vergiyi doğuran olay, “bulunduranlar” da vergi mükellefi olarak kabul edilerek, bulunduranlar adına vergi tahakkuk ettirileceği ve vergi ziyaı cezası kesileceği, özel tüketim vergisi tahakkuku için “bulundurma” fiili ile birlikte bulundurulan ürünlerin de, kullanılma zorunluluğu getirilen ulusal markerinin olmaması gerektiği ve bu iki koşulun birlikte gerçekleştiğinin tespit edilmesi durumunda re’sen vergi tarhı ile vergi ziyaı cezası uygulanabileceği, re’sen tarh edilen özel tüketim vergisinin muhatabının ise, yasal düzenlemenin doğal bir sonucu olarak bu malları bulunduranlar olacağı düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; mahkemece yukarıda belirtilen madde kapsamında bir değerlendirme yapılmadığı, maddi ve hukuki durumun yanlış nitelendirilmesi suretiyle tarhiyatın dayanağının 4760 sayılı Kanun’un 13. maddesinin 2. fıkrası olduğu kabul edilerek karar verildiği anlaşıldığından, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinin 4. fıkrası kapsamında yapılacak inceleme sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere vergi dava dairesinin temyize konu kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2….Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 21/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.