Danıştay 7. Daire, Esas No: 2018/1743, Karar No: 2022/129

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/1743 E. , 2022/129 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1743
Karar No : 2022/129

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Nakliyat Turizm Petrol Ürünleri Kimyevi Maddeler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından satın alınan 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelinde yer alan 27.10 tarife pozisyonundaki malların, 2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında, bu listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere taahhüt verilerek üretilmesinin ve yapılan mahsuben iade başvurusunun yerine getirilmesinin ardından, inceleme raporu ile imal edilen ürünün liste dışı olmadığının tespit edildiğinden bahisle, 2014 yılının Ocak ayının (1. ve 2.) dönemleri ile Nisan ayının (2.) dönemine ilişkin re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ve tekerrür hükümlerinin uygulanması suretiyle artırılarak bir kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan tespitlerin değerlendirilmesinden, davacı şirket tarafından teslim alınan baz yağlara, gerçekte, imal edilen ürünü 27.10 tarife pozisyonunda yer alan ürünler sınıfından çıkarmaya (%70’ten daha az baz yağı ihtiva eden ürünler) yetmeyecek kadar az miktarda katkı maddesi eklenerek, üretilen mamulün 27.10 tarife pozisyonundaki ürünler arasında değilmiş gibi beyan edildiği, üretim tasdik raporu, üretim formülleri ve davacı şirket yetkilisinin ifadesinde üretilen ürünlerin %95 oranında baz yağı içerdiği hususunun açıkça yer aldığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kocaeli Laboratuvar Müdürlüğü’nce üretim formülleri üzerinde yapılan araştırmada da, baz yağı oranlarının %70’ten fazla olduğu, bu ürünlerin bağlayıcı olmamakla birlikte 27.10 tarife pozisyonunda yer alacağının bildirildiği, dolayısıyla üretilen ve %70’ten çok daha fazla oranda baz yağı ihtiva eden mamulün gerçekte 27.10 tarife pozisyonunda bulunduğu, davacı şirketin imalatçı sıfatıyla ithal ettiği ve yurt içinden satın aldığı 4760 sayılı Kanun’un (I) sayılı listesinin (B) cetvelinde yer alan baz yağları taahhütlerine uygun bir şekilde kullanmadığı sonucuna varıldığı; öte yandan, tekerrüre esas alınan 2013 yılının Nisan dönemine ilişkin vergi ziyaı cezasının 10/12/2013 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği ve 09/01/2014 tarihinde kesinleştiği, dava konusu vergi ziyaı cezasının da bu takvim yılına ilişkin olduğu göz önüne alındığında, tekerrüre esas alınan cezanın kesinleştiği yılı takip eden yılın başından itibaren kesilen cezalara tekerrür hükmü uygulanabileceğinden, vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısımlarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ve bir kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları yönünden davanın reddine, vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısımlarının ise iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Olayda tekerrür şartları oluştuğundan, kesilen vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir