Danıştay 7. Daire, Esas No: 2017/1092, Karar No: 2021/4172
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2017/1092 E. , 2021/4172 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/1092
Karar No : 2021/4172
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Uluslararası Taşımacılık İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İkrazatçılık faaliyetinde bulunduğundan bahisle, düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporuna dayanılarak, davacı adına 2011 yılının Aralık dönemi için re’sen tarh edilen banka ve sigorta muameleleri vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla, davacı şirket adına … Gayrimenkul Yatırım Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne yapılan 12.650.000,00-TL tutarında banka havaleleri karşılığında toplam 18.585.000,00-TL tutarlı senetler alınması nedeniyle arada oluşan fark tutar kadar borç para verme işlemi karşılığında faiz geliri elde edildiğinden bahisle davacı şirket adına re’sen cezalı tarhiyat yapıldığı, ancak, davacı şirketin gerçekleştirdiği banka havalelerinin, yapılan protokol karşılığında daire alımı-satımı işlemine ilişkin olduğu, bu ödemelere teminat olması amacıyla protokol tarihinden daha sonraki tarihlerde düzenlenmiş senetlerin alındığı, borç verme fiilinin, tefecilik faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen bir borç verme işlemi olarak değerlendirilebilmesi için senetlerin ödemenin yapılmasından önce düzenlenmesinin gerektiği, davacı şirket tarafından senetler icraya konulmasına rağmen herhangi bir tahsilat yapılamadığı, senetlerin karşılıksız olduğu, … Gayrimenkul Yatırım Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin temsilcisi … hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, diğer taraftan … tarafından farklı tarihlerde tefecilik ve dolandırıcılık, tehdit ve evrakta sahtecilik suçlarından dolayı davacı şirket temsilcileri hakkında yapılan şikayetler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların verildiği, bu suçlarla ilgili kovuşturmaya yer olmadığı yönünde alınan kararın kesinleşmesi üzerine, davacı şirket temsilcilerinin … hakkında iftira suçlaması nedeniyle şikayetçi olduğu ve anılan şahıs hakkında 1 yıl hapis cezasına hükmedildiği, davacı şirketin de adı geçen kişi tarafından dolandırıldığı, satın alınan daire karşılığında ödenen ancak dolandırılmak suretiyle alınamayan paranın teminata bağlaması amacıyla düzenlenen senetler karşılığında tahsilat yapıldığı yönünde davalı idarece yapılmış bir tespit bulunmadığı, olayda gerçekleşen borç verme işleminin tefecilik faaliyeti kapsamında olmayıp, ticari mahiyette bir ilişki kapsamında yatırım amaçlı olarak gayrimenkul alımı satımı işlemine ilişkin yapılan bir ödeme olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 19/10/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.