Danıştay 7. Daire, Esas No: 2016/7859, Karar No: 2021/1737

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2016/7859 E. , 2021/1737 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/7859
Karar No : 2021/1737

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Mobilya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden 2009 yılının muhtelif dönemleri için re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ve kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Olayda, davacı şirketin 26/09/2014 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmesi üzerine, matrah takdirinin 19/10/2015 tarihli kararla sevk tarihinden itibaren 1 yıl 22 gün sonra yapıldığının anlaşıldığı, takdire sevk işleminin zamanaşımını durdurduğundan bahsedilebilmesi için matrah takdirinin azami bir yıllık süre içinde yapılması gerektiği, takdir komisyonu kararı bu süre aşılarak alındığından takdire sevk işleminin zamanaşımı süresini durdurmayacağı, bu durumda dava konusu döneme ait vergi ve cezaya ilişkin beş yıllık tarh zamanaşımı süresi 31/12/2014 tarihinde dolacağından, 26/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülen vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinde, takdir komisyonunun matrah takdiri yapması için herhangi bir süre sınırının öngörülmediği, duran zamanaşımı yönünden yasa koyucunun amacının idarenin keyfiliğinin önüne geçmek olduğu, 1 yıl 22 günlük süre hakkaniyete uygun olduğundan olayda böyle bir keyfilikten söz edilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ :Olayda, takdir komisyonuna başvurulması ile duran sürenin, takdir komisyonunda işlemeyecek olan sürenin hitamında bir diğer ifadeyle bir yıl sonra kaldığı yerden işlemeye başlayacağı açık olup, takdir komisyonuna sevk ile 26/09/2014 tarihinde duran ve belirtilen sürenin dolmasıyla birlikte yeniden işlemeye başlayan süre içinde davacıya 26/10/2015 tarihinde tebliğ edilen vergilerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararına katılmak mümkün değil ise de; daha önce vergi inceleme raporunda önerilen ve uzlaşarak ödenen vergilerle aynı yıl ve döneme ilişkin olarak bu kez re’sen tarh nedeni olmaksızın takdir komisyonuna sevk üzerine dayanağı olmayan komisyon kararına dayanılarak yapılan tarh ve ceza kesme işlemlerinde hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemi iptal eden mahkeme kararına yönelik temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket adına, 2009 yılı hesaplarının özel tüketim vergisi yönünden incelenmesi sonucunda, satışını yaptığı araçların özel tüketim vergisi matrahının ithalattaki katma değer vergisi matrahından düşük gösterildiğinden bahisle vergi inceleme raporunda önerilen ve uzlaşılarak ödenen vergilerle aynı yıl ve dönemlere ilişkin olarak takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ve kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinde ise, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının, zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımının mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği; ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un Tarhiyat Öncesi Uzlaşma başlıklı Ek 11. maddesinde ise Maliye Bakanlığı’nın vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergiler ile bunlara ilişkin kesilecek vergi ziyaı cezalarında tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verebileceği; tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılması halinde tutanakla tespit edilen bu husus hakkında dava açılamayacağı ve hiçbir mercie şikayette bulunulamayacağı hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Olayda, takdir komisyonuna başvurulması ile duran sürenin, takdir komisyonunda işlemeyecek olan sürenin hitamında bir diğer ifadeyle bir yıl sonra kaldığı yerden işlemeye başlayacağı açık olup, takdir komisyonuna sevk ile 26/09/2014 tarihinde duran ve belirtilen sürenin dolmasıyla birlikte yeniden işlemeye başlayan süre içinde davacıya 26/10/2015 tarihinde tebliğ edilen vergilerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararına katılmak mümkün değil ise de; daha önce vergi inceleme raporunda önerilen ve uzlaşarak ödenen vergilerle aynı yıl ve dönemlere ilişkin olarak bu kez re’sen tarh nedeni olmaksızın takdir komisyonuna sevk üzerine dayanağı olmayan komisyon kararına dayanılarak yapılan tarh ve ceza kesme işlemlerinde hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu işlemi iptal eden mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X- KARŞI OY :
Olayda, takdir komisyonuna başvurulması ile duran sürenin, takdir komisyonunda işlemeyecek olan sürenin hitamında bir diğer ifadeyle bir yıl sonra kaldığı yerden işlemeye başlayacağı açık olup, takdir komisyonuna sevk ile 26/09/2014 tarihinde duran ve belirtilen sürenin dolmasıyla birlikte yeniden işlemeye başlayan süre içinde davacıya 26/10/2015 tarihinde tebliğ edilen vergilerin zamanaşımına uğramadığı sonucuna ulaşıldığından, uyuşmazlığın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle verilen temyize konu kararın bozulması gerektiği oyu ile, karara katılmıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir