Danıştay 7. Daire, Esas No: 2016/6649, Karar No: 2020/5240

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2016/6649 E. , 2020/5240 K.

    “İçtihat Metni”

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2016/6649
    Karar No : 2020/5240

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, POS cihazıyla tefecilik faaliyetinde bulunduğunun tespit edildiği yolunda düzenlenen vergi tekniği raporuna done alınmak suretiyle, takdir komisyonu kararına dayanılarak, 2010 yılının Nisan-Haziran dönemi için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı gelir geçici vergisi ile aynı yılın Ocak ilâ Haziran dönemlerine ilişkin olarak re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı banka ve sigorta muameleleri vergilerine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Uyuşmazlık konusu vergi ziyaı cezalı gelir geçici vergisi tarhiyatına karşı Mahkemelerinin E:2015/821 sayılı dosyasında da dava açıldığı anlaşıldığından, aynı işleme karşı açılan huzurdaki davanın bu kısmının derdestlik nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı, re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı banka ve sigorta muameleleri vergilerine ilişkin işlemlerin iptali istemine ilişkin olarak; davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuyla davacının faaliyetinin büyük kısmının herhangi bir mal ve hizmet teslimi hareketi bulunmaksızın kredi kartı aracılığıyla komisyon karşılığı para ticareti yapılmasına dayandığı, banka ve sigorta muameleleri vergisi beyannamelerini vermemesi nedeniyle re’sen tarh nedeni bulunduğu, bu nedenle matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk işleminin yapıldığı, davacının işlemlerinin bir kısmının gerçek mal satışları karşılığı kredi kartıyla yapılan tahsilata, bir kısmının komisyon alınmaksızın yapılan kredi kartı çekimi karşılığı verilen nakit para teminine ve bir kısmının da bazı şahısların kredi kartıyla yapılan kart çekimleri sonucu kendi ihtiyaçları için nakit para teminine dayandığı, ancak anılan vergi tekniği raporunda, davacının POS cihazıyla tefecilik faaliyetine ilişkin hasılatının net bir şekilde ortaya konulamadığı ve hasılatın tespit edilebilmesi için takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonu tarafından ise yukarıda yer verilen hususlara ilişkin herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın ilgili vergi tekniği raporu done alınarak davacının ilgili dönem pos cihazı hasılatı üzerinden %2.5 komisyon oranı uygulanarak matrah takdirinde bulunulduğu, dolayısıyla vergi ziyaı cezalı banka sigorta muameleleri vergisi tarhiyatlarında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen de incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında 2009 ve 2010 takvim yılllarına ilişkin olarak düzenlenen vergi tekniği raporuyla, davacının, tefecilik yaparak elde ettiği faiz gelirlerini kayıt ve beyan dışı bıraktığı tespit edildiğinden takdire sevkedildiği, takdir komisyonu tarafından vergi tekniği raporundaki matrahlar done alınarak takdir edilen matrahlar üzerinden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca 2010 yılının Ocak ilâ Haziran dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen banka ve sigorta muameleleri vergileri ile kesilen üç kat vergi ziyaı cezaları tarhiyatlarının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın temyize ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir