Danıştay 7. Daire, Esas No: 2016/3994, Karar No: 2021/882
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2016/3994 E. , 2021/882 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3994
Karar No : 2021/882
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıya ait işyerinde adli kolluk görevlilerince yapılan denetim esnasında bandrolsüz olarak ele geçen 102 şişe 200 ml’lik Viski ve 108 şişe 200 ml’lik … ile ilgili olarak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca kanuni süresi geçtiği halde beyanname verilmediğinden bahisle takdir komisyonu kararına istinaden 2014 yılının Ağustos dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 31. maddesinin 8. fıkrasına göre, takdir komisyonu kararlarının gerekçeli olması ve belirlenen matrahın, takdir komisyonunca yapılacak inceleme ve araştırmaya dayanması ile gerçek miktarın bulunması, mümkün olmaması halinde gerçeğe en yakın matrahın tespiti gerektiğinin açıklanması suretiyle, davalı idareye takdir yetkisi verilmesinin belirli bir tutarın dönem matrahı olarak belirlenmesi gerektiği anlamına gelmeyeceği, vergilendirmede vergiyi doğuran olay esas olduğundan, takdir komisyonlarınca somut verilere dayalı olarak ve takdirin dayanaklarının da gösterilmesi suretiyle matrah takdiri yapılmasının zorunlu olduğu, olayda ise, alınan ihbar üzerine asayiş büro ekiplerince davacının iş yerinde yapılan aramada çeşitli miktarlarda bandrolsüz alkol ürünleri ele geçirildiği sabit ise de, söz konusu içkilerin satış değerlerinin ve özel tüketim vergisi matrahlarının ne olduğuna ilişkin somut bir tespit yapılmadığı, özel tüketim vergisine esas alınması gereken kıymeti konusunda hiçbir somut veriye dayanılmadan, genel ve soyut ifadelerle belirlenen matrah üzerinden tarh edilen vergide ve kesilen cezada hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Takdir komisyonunca takdir edilen matrahın hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacıya ait işyerinde adli kolluk görevlilerince yapılan denetim esnasında bandrolsüz olarak ele geçen 102 şişe 200 ml’lik Viski ve 108 şişe 200 ml’lik … ile ilgili olarak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesi uyarınca kanuni süresi geçtiği halde beyanname verilmediğinden bahisle takdir komisyonu kararına istinaden 2014 yılının Ağustos dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin 1. fıkrasında, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlandıktan sonra inceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkının resen takdir olunmuş sayılacağı belirtilmiş, 31. maddesinin 1. fıkrasında, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı; 74. maddesinde, takdir komisyonlarının görevleri sayılmış; 75. maddesinin 1. fıkrasında, takdir komisyonunun 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanun’da yazılı inceleme yetkisine haiz olduğu belirtilmiş; aynı Kanun’un 134. maddesinin 1. fıkrasında da, vergi incelemesinden amacın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırarak, tespit etmek ve sağlamak olduğu açıklanmıştır.
213 sayılı Kanun’un mükerrer 257. maddesinin 6. fıkrasında ise, vergi güvenliğini sağlamak amacıyla niteliklerini belirleyip onayladığı elektrikli, elektronik, manyetik ve benzeri cihazlar ve sistemleri kullandırmaya, bu cihaz ve sistemler vasıtasıyla bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin kullanılmasına ilişkin zorunluluk getirmeye, mükelleflere bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin verilmesinde, mükelleflerin Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi dairelerine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına ilişkin belge arama zorunluluğu getirmeye, bu zorunluluk kapsamına girecek amme alacaklarını tür ve tutar itibarıyla tespit etmeye ve hangi hâllerde bu zorunluluğun aranılmayacağına, bandrol, pul, barkod, hologram, kupür, damga, sembol gibi özel etiket ve işaretlerin basımı, dağıtımı ile sistemin kurulması ve işletilmesi hizmetlerinin, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na tabi olmaksızın, süresi 5 yılı geçmemek üzere ve 04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (5. maddesinin 5. fıkrası hariç) hükümleri çerçevesinde; yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişiler tarafından yerine getirilmesine, bu hizmetlerde ve yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişilerde bulunması gereken özellikleri, yetkilendirilecek gerçek veya tüzel kişilerin faaliyetlerinin yönlendirilmesi, izlenmesi, denetlenmesi, yetkilendirmenin sonlandırılması ve bunların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasında özel tüketim vergisinin mükellefinin, bu Kanuna ekli (I), (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanları imal, inşa veya ithal edenler ile bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler olduğu düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden; özel tüketim vergisi mükellefi olmayan davacıya ait iş yerinde 13/08/2014 tarihinde adli kolluk ekiplerince yapılan denetim esnasında 102 şişe 200 ml’lik Viski ile 108 şişe 200 ml’lik … türünde bandrolsüz alkol ürünleri ele geçirildiği, ilgili vergi dairesi yetkililerince düzenlenen 13/08/2014 tarihli Bandrol Denetim Tutanağı ile 213 sayılı Yasa’nın 30. maddesinin 1. fıkrası uyarınca özel tüketim vergisi beyannamesinin kanuni süresi geçtiği halde verilmediğinden bahisle takdire sevk edilen davacı adına … tarih ve … sayılı Takdir Komisyonu Kararıyla 2014 yılının Ağustos dönemi için re’sen özel tüketim vergisi tarhiyatı yapıldığı ve vergi ziyaı cezası kesildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerden, Tekel Bayii olan davacının 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu kapsamında mükellef olmasını gerektiren bir faaliyeti olmadığı için özel tüketim vergisi beyanında bulunma zorunluluğundan bahsedilemeyecektir. Davalı idarece tespiti yapılan bandrolsüz eşyalarla ilgili 4760 sayılı Kanun kapsamında davacının sorumlu tutulması gerektiğine ilişkin başkaca bir iddiada da bulunulmaması karşısında, yasal mükellef olmayan davacının kanuni süresi geçtiği halde beyanda bulunmadığından bahisle takdire sevk edilmesinde yasaya uyarlık bulunmadığından mahkeme kararında da sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.