Danıştay 6. Daire, Esas No: 2022/2272, Karar No: 2022/4941
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2022/2272 E. , 2022/4941 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2022/2272
Karar No : 2022/4941
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : …, Hukuk Müşaviri (E-Tebligat)
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Yapı Denetim Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Kocaeli İli, … İlçesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki … YİBF numaralı yapının denetimini üstlenmiş olan davacının, denetim faaliyetlerini 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (c) ve (g) bentlerine uygun yerine getirmediğinden bahisle aynı Kanunun 8. maddesi uyarınca denetim faaliyetlerinin bir (1) yıl durdurulmasına ilişkin 16.03.2013 tarihli, 28589 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27.02.2013 tarihli ve 1326 sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Altıncı Dairesinin 15/01/2019 tarih ve E:2014/5325, K:2019/228 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararda; Mahkemelerince verilen 15.09.2021 tarihli ara kararı üzerine 19.10.2021 tarihinde kayda alınan cevabi yazıda, davacı şirket hakkında 4708 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca denetim faaliyetlerinin bir (1) yıl durdurulmasına ilişkin 16.03.2013 tarihli, 28589 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27.02.2013 tarihli kararın, 16.03.2013-16.03.2014 tarihlerinde uygulandığı bildirildiğinden, lehe hükümlerin infazı tamamlanmış söz konusu yaptırıma uygulanma imkanının bulunmadığı, davacı şirketin ise 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin (a), (c) ve (g) fıkralarında belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği anlaşıldığından, işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine göre denetim faaliyetlerinin 1 yıl süreyle durdurulmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davanın reddi yolundaki temyize konu Mahkeme kararında idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmediğinden, kararın vekalet ücretine ilişkin kısım yönünden bozulması gerektiği hususu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 29/10/2021 günlü, 31643 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi uyarınca, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığı “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” şeklinde değiştirildiğinden, husumetin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacının denetim sorumluluğunda bulunan Kocaeli İli, … İlçesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki … YİBF numaralı yapıya ilişkin mahallinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan … tarihli, … sayılı teknik inceleme raporu ile imar durumuna aykırı yapı ve onaylı projesine aykırı imalat yapıldığı hususlarının tespit edilmesi üzerine davacının denetim sorumluluğunu 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (c) ve (g) bentlerine uygun yerine getirmediği ileri sürülerek aynı Kanunun 8. maddesi uyarınca denetim faaliyetlerinin bir (1) yıl durdurulmasına ilişkin … tarihli, … sayılı davalı idare işlemi tesis edilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesi ile göndermede bulunulan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 04/02/2011 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış; anılan Kanun’un 447. maddesinin 2. fıkrasında ise, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/06/1927 tarih ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na yapılan göndermelerin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde; “vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti”, yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinde; yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, “Vekalet ücretinin taraf lehine hükmedilmesi” başlıklı 330. maddesinde de; vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekalet ücretinin, taraf lehine hükmedileceği belirtilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık ücreti” başlıklı 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
02/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekâlet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında, “Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekâlet ücreti takdir edilir.” hükmüne yer verilmiş olup anılan kuralda bahsi geçen “ilgili mevzuat”tan, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile söz konusu Kanun’un 168. maddesinde değinilen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin anlaşılması gerekmektedir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, hukuk müşavirleri ve avukatlar aracılığıyla davalarını takip eden, süresinde savunmalarını veren ve Mahkemelerce lehine hüküm kurulan idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; davalı idarenin 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca vekil aracılığıyla temsil edilerek davayı takip ettiği, savunma, temyize cevap ve karar düzeltme dilekçelerinin avukat ve hukuk müşavirleri vasıtasıyla süresi içerisinde dosyaya sunulduğu anlaşıldığından, Mahkemece davanın reddi yolunda verilen kararda 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararında, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı yönünden hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 19/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.