Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/959, Karar No: 2022/1406

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/959 E. , 2022/1406 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/959
Karar No : 2022/1406

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : Ankara İli, Etimesgut İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında eğitim tesisi alanı olarak belirlenmesi nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık ıslah edilmek suretiyle belirlenen 6.239.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi iptali istemiyle açılan davanın kabulü ve taşınmazın davacının hissesine isabet eden kısmının tapuda davalı idare adına kayıt ve tescili yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine, Mahkeme kararının; hüküm kısmında yer alan “davacıya ait taşınmazın davalı idare adına tapuya tesciline” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, bu yönden “Bu aşamada mahkeme kararının uygulanması aşamasında taraflarca yapılacak işlemlerin de açıklanması gerekmektedir” başlığı altında yer verilen açıklamalarla birlikte düzeltilmesi suretiyle istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 2. fıkrasında: “Temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarından farklı olarak; 3194 sayılı Kanun kapsamında açılan davalar olduğundan hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibarıyla talep edilen miktar için dava tarihinden, miktar artırım (ıslah) dilekçesiyle artırılan kısım için ise ıslah tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; temyize konu İdari Dava Dairesi kararında istinaf incelemesi yapılan Mahkeme kararına dayanak alınan bilirkişi raporunda, davaya konu taşınmazın değerinin dava açma tarihi dikkate alınarak hesaplandığı, davacı tarafından söz konusu bilirkişi raporundaki tutar dikkate alınarak verilen miktar artırım (ıslah) dilekçesinin 15/01/2020 tarihinde Mahkeme kaydına girdiği, İdare Mahkemesince kabulüne karar verilen 6.239.000,00-TL’nin davanın açıldığı 06/08/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği, anılan karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, İdari Dava Dairesince, davanın kabulüne ilişkin kısmı yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verildiği görülmekte ise de, İdari Dava Dairesi kararının hüküm fıkrasında yer alan “Davanın kabulü yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın; uyuşmazlık konusu taşınmazdaki davacı hissesi için tespit edilen değerin karşılığı olan 6.239.000,00-TL tazminatın dava açma tarihi olan 06/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine ilişkin kısmı, usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından bu kısma yönelik istinaf başvurusunun REDDİNE” ibaresinin “Davanın kabulü yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın; uyuşmazlık konusu taşınmazdaki davacı hissesi için tespit edilen değerin karşılığı olan 6.239.000,00-TL’nin ödenmesine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine, kararın, 6.239.000,00-TL’nin davanın açıldığı 06/08/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine ilişkin kısmına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılmasına, kabulüne karar verilen 6.239.000,00-TL’nin dava dilekçesi ile talep edilen 1.000.000,00-TL’lik kısmının 06/08/2019 tarihinden itibaren, miktar artırım dilekçesi (ıslah) ile artılan kısmının ise miktar artırım (ıslah) tarihi olan 15/01/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın hüküm fıkrasının yukarıda belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde; “1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar. b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar. 2. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozar. 3. Kararların kısmen onanması ve kısmen bozulması hâllerinde kesinleşen kısım Danıştay kararında belirtilir. 4. Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50 nci madde hükümleri kıyasen uygulanır. 5. Temyize konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim aynı davanın temyiz incelemesinde görev alamaz.” hükmü, 50. maddesinin 3. fıkrasında ise; “Bölge idare mahkemesi, Danıştayca verilen bozma kararına uyabileceği gibi kararında ısrar da edebilir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan hüküm ile yargılamanın hızlı ve etkin bir şekilde yapılabilmesi bakımından usul ekonomisi gözetilerek, temyiz incelemesi sonucu yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa, kararın Danıştay tarafından düzeltilerek onanması imkanı getirilmiş ve esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılması amaçlanmıştır. Öte yandan; Danıştayca verilen bozma kararları üzerine, bölge idare mahkemelerinin, bozma kararında yazılı esaslara uygun olarak karar verme ya da ilk kararlarında ısrar etme imkanları bulunmaktadır.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonuç ve kapsamını değiştirecek şekilde hukuki değerlendirme ve tartışma gerektiren konularda düzeltme yapılması mümkün değildir.
Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesince kabulüne karar verilen 6.239.000,00-TL’nin davanın açıldığı 06/08/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği, anılan karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, İdari Dava Dairesince, davanın kabulüne ilişkin kısmı yönünden istinaf başvurusunun reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bakılan davanın temyiz incelemesinde; kararın hüküm fıkrasında, 2577 sayılı Kanunun 49/1. maddesi kapsamında düzeltme yapılmasının mümkün olmaması karşısında, yasal faizin başlatlacağı tarihin maddi hata ya da düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık olarak kabul edilmesi suretiyle, İdari Dava Dairesi kararının düzeltilerek onanması usul hükümlerine aykırılık oluşturduğu gibi, hükmün sonucunu değiştirecek şekilde düzeltme yapılması, İdari Dava Dairesine Kanun hükmü ile tanınan ısrar edilebilme imkanını da ortadan kaldırmaktadır.
Bu durumda; temyize konu İdari Dava Dairesi kararının düzeltilerek onanan kısmının, maddi hata ya da düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık kapsamında değerlendirilemeyeceği, öte yandan, temyiz isteminin, yasal faizin başlangıç tarihine yönelik kısmı yönünden de reddedilerek kararın aynen onanması gerektiği düşüncesiyle, temyize konu İdari Dava Dairesi kararının ıslah edilen miktara uygulanacak faizin başlangıç tarihinin düzeltilerek onanmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir