Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/7018, Karar No: 2021/14226

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/7018 E. , 2021/14226 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7018
Karar No : 2021/14226

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul İli, Beykoz İlçesi, …Hisarı Mahallesi, …ada, …parsel sayılı boğaziçi öngörünüm bölgesi içerisinde kalan taşınmazda ruhsata aykırı imalatlar yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca fenni mesul sıfatıyla davacıya 70.105,89-TL para cezası verilmesine ilişkin …tarih ve …karar sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Encümen Kararı, bu kararda belirtilen meblağın yatırılmasının istenildiği …tarih ve …sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Boğaziçi İmar Müdürlüğü işlemi ve anılan encümen kararının dayanağı …tarih ve …sayılı yapı tatil tutanağının iptali istemiyle açılan davada; yapı tatil tutanağı yönünden davanın süre yönünden reddi, Encümen kararı ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü işlemi yönünden ise davanın reddi yolundaki …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
…Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen …tarihli, E:…, K:…sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 21/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

KARŞI OY (X):
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun, 4577 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar “iptal davası” olarak tanımlanmış olup, bu davalar idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli araçlardandır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Aynı Kanunun 14. maddesinde de; dava dilekçelerinin ehliyet yönünden inceleneceği ve 15/1-b maddesinde; bu hususta Kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği hükmü düzenlenmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 28. maddesinin 2. fıkrasında “Yapıda inşaat ve tesisat işleri ile kullanılan malzemelerin kamu adına denetimine ilişkin fenni mesuliyet, ruhsat eki etüt ve projelerin gerektirdiği uzmanlığı haiz meslek mensupları tarafından ayrı ayrı üstlenilmek zorundadır. Fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre; yapının, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, bu Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevlidir. Yapı sahibine ve idareye karşı sorumlu olan fenni mesuller, uzmanlık alanına uygun olarak yapıda yetki belgesi olmayan usta çalıştırılması veya şantiye şefi bulundurulmaksızın yapım işinin sürdürülmesi veya yapının mevzuata aykırı yapılması veya istifaları halinde, bu durumları altı iş günü içinde ilgili idareye yazılı olarak bildirmek zorundadır. Aksi takdirde, fenni mesuller kanuni mesuliyetten kurtulamaz. Bildirim üzerine, en geç üç iş günü içinde 32 nci maddeye göre işlem yapılır.” hükmüne yer verilmiş, 42. maddesinin 1. fıkrasında; bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyidelerin uygulanacağı, 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede öngörülen şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiştir.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde; yapı denetim kuruluşlarının yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetleme, (g) bendinde; ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ilgili idareye bildirme görevlerini yerine getirmekle yükümlü oldukları, 8. maddesinde ise; yapı denetim kuruluşlarından bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri tespit edilenlere, tespit edilen fiil ve hâllerin durumuna göre idari yaptırımlar uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlıkta; yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre bir yapı denetim şirketinin görev ve sorumlulukları ile uygulanacak idari yaptırımların 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun maddelerinde düzenlendiği, 3194 sayılı İmar Kanununda düzenlenen fenni mesullük yetki ve sorumluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla söz konusu inşaatın ruhsat ve eklerine aykırı yapılmasından davacı yapı denetim kuruluşunun fenni mesul olarak sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılmıştır.
Nitekim; 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun “İdari müeyyideler ve teminat” başlıklı 8. maddesine 14/2/2020 tarih ve 7221 sayılı Kanunun 25. maddesi uyarınca eklenen fıkra ile “Bu Kanun ve ilgili mevzuata göre görevini yerine getirmeyen yapı denetim kuruluşları hakkında bu madde uyarınca idari para cezası uygulanmasını gerektiren fiillerin tespiti halinde ayrıca 3194 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası uygulanmaz.” hükmüne yer verilerek kanun koyucunun da iradesini bahsedilen şekilde kullandığı görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlığa konu taşınmazda ruhsata aykırı imalatlar yapıldığından bahisle, davacı yapı denetim şirketine 3194 sayılı İmar Kanunun 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin Encümen kararının, dayanağı yapı tatil tutanağının ve encümen kararında belirtilen meblağın yatırılmasının istenildiği Boğaziçi İmar Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yapı tatil tutanağı yönünden, yapının sahibi konumunda yer almayan, yapı denetim kuruluşu konumundaki davacının, ruhsata aykırı imalatların tespitine ve yapının mühürlenmesine yönelik yapı tatil tutanağı ile kişisel, güncel ve meşru bir menfaatinin ihlal edildiğinden söz edilemeyeceğinden, dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmış olup, davanın bu kısmının süre yönünden reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı bozularak davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, para cezası verilmesine ilişkin encümen kararı ile encümen kararında belirtilen meblağın yatırılmasının istenildiği Boğaziçi İmar Müdürlüğü işlemi yönünden ise, davalı idarenin, uyuşmazlığa konu imalatların ruhsat ve eklerine aykırı yapıldığından bahisle, davacı şirkete yapı denetim kuruluşu (fenni mesul) sıfatı nedeniyle 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca imar para cezası verilmesine ilişkin encümen kararında ve encümen kararında belirtilen meblağın yatırılmasının istenildiği Boğaziçi İmar Müdürlüğü işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından, aksi yöndeki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir