Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/567, Karar No: 2021/14533
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/567 E. , 2021/14533 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/567
Karar No : 2021/14533
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- …- …
2- …Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALILAR YANINDA): …Elektrik Enerji Üretim A. Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : … Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla belirtilen taşınmazlarn, tapuda Hazine adına tescil edilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 22/10/2020 tarih ve 31282 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21/10/2020 tarih ve 3108 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının, Amasya İli, Taşova İlçesi, … Mahalle, … ada, … parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI: 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca ancak olağanüstü koşulların varlığı halinde istisnai olarak acele kamulaştırma yoluna başvurulabileceği, dava konusu işlemin tesisinde ise anılan istisnai şartların gerçekleşmediği, dava konusu işlemin tesis edilmesinde kamu yararının bulunmadığı, dava konusu projeye ilişkin ÇED olumlu kararının …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E…., K:…sayılı kararıyla iptal edildiği ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI : Usul yönünden; davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun aldığı kamu yararı kararı üzerine 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca taşınmazlarla ilgili kamulaştırma kararının alındığı, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca alınan acele kamulaştırma kararının hukuka ve ilgili mevzuat hükümleri ile hizmet gerekleri ve kamu yararına uygun olduğu, yılda 71.399.000 kWh elektrik enerjisi üretileceği, bu nedenle tesisin bir an evvel işletmeye alınmasında kamu yararının bulunduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Enerji üretimine duyulan ihtiyaç nedeniyle, enerji yatırımının bir an önce yapılabilmesi için acelelik halinin gerçekleştiği sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …DÜŞÜNCESİ : Dava … Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla davacıya ait taşınmazın acele kamulaştırılmasına ilişkin 21.10.2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin usule yönelik iddialarına itibar edilmemiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun “Kamulaştırma” başlıklı 19. maddesinin ikinci fıkrasında, “Kamulaştırılan taşınmazın mülkiyeti ve/veya üzerindeki sınırlı ayni haklar, üretim veya dağıtım tesislerinin mülkiyetine sahip olan ilgili kamu kurum veya kuruluşuna, bunların bulunmaması hâlinde ise Hazineye ait olur. Kamulaştırma bedeli önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişisi tarafından ödenerek tapuda Hazine adına tescil edilen veya niteliği gereği tapudan terkin edilen taşınmazlar üzerinde Maliye Bakanlığınca kamulaştırma bedelini ödeyen önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri lehine bedelsiz irtifak hakkı tesis edilir ve/veya kullanma izni verilir. İrtifak hakkının ve/veya kullanma izninin süresi önlisans veya lisansın geçerlilik süresi ile sınırlıdır”, “Arz güvenliği” başlıklı 20. maddesinin birinci fıkrasında ise, “Bakanlık, elektrik enerjisi arz güvenliğinin izlenmesinden ve arz güvenliğine ilişkin tedbirlerin alınmasından sorumludur…” hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun “Acele kamulaştırma” başlıklı 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Amasya İli, Taşova İlçesi, …ve …Köyleri Mevkiinde … Hidroelektrik Enerji Üretim A.Ş tarafından yapılması planlanan … HES projesi ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen 13/05/2020 tarihli ÇED olumlu kararının …İdare Mahkemesinin …tarihli,E:…, K:…sayılı kararı ile iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda … Hidroelektrik Santralinin yapımı amacıyla davacıya ait taşınmazın acele kamulaştırılmasına ilişkin 21.10.2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 29/10/2021 günlü, 31643 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi uyarınca, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığı “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” şeklinde değiştirildiğinden, husumetin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davaya müdahale isteminde bulunan … Hidro Elektrik Enerji Üretim A. Ş.’nin davanın sonucuyla ilgili olduğu anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanunun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili düzenlemeleri uyarınca, davalılar yanında davaya müdahale istemi kabul edilerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… HES Santrali projesi kapsamında, yatırıma başlanabilmesi için gerekli izin, ruhsat ve benzerlerinin alınabilmesi amacıyla 6446 sayılı Yasa kapsamında …tarih ve …sayılı elektrik üretim önlisansı verilmiştir.
… HES Santralinin kurulabilmesi için gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılabilmesi amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunca …tarihli, …sayılı kamu yararı kararı alınmıştır.
Dava konusu 21/10/2020 tarih ve 3108 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, Amasya İli, Taşova İlçesi, …Mahalle, …ada, …parsel sayılı taşınmazın “… Hidroelektrik Santrali”nin yapımı amacıyla tapuda Hazine adına tescil edilmek üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Bakılan dava, dava konusu acele kamulaştırma kararının davacıya ait taşınmaz yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
Davaya konu “… HES (Toplam 22,4 MWm/ 21,6 MWe) projesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce verilen 13/05/2020 tarih ve 5887 sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin iptali yolundaki …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, Dairemizin 23/09/2021 tarihli ve E:2021/4835, K:2021/10068 sayılı kararıyla “nihai ÇED raporunun ve alınacak önlemlerin teknik ve bilimsel açıdan yeterliliğinin tespiti amacıyla aralarında çevre mühendisi, jeoloji mühendisi, ziraat mühendisi, hidrolog ve biyolog olmak üzere, tarafların iddiaları da dikkate alınarak gerekirse başka dallarda da uzmanlar seçilerek oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetiyle, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın esası hakkında alınacak rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ve dosya yeniden karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 35. maddesinde: “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” hükmü, 46. maddesinde “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir yer almaktadır.” hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 No’lu Protokolünün “Mülkiyetin korunması” başlıklı 1. maddesinde: “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.” hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 1. maddesinde “Bu Kanun; kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzel kişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenler” hükmüne, 3. maddesinde “İdareler, kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler” hükmüne, 27. maddesinde ise; 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanunun 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 19. maddesinin 1. fıkrasında; “Elektrik piyasasında üretim veya dağıtım faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin, önlisans ve lisansa konu faaliyetleri için gerekli olan kişilerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlara ilişkin kamulaştırma talepleri Kurum tarafından değerlendirilir ve uygun görülmesi hâlinde Kurul tarafından kamu yararı kararı verilir. Söz konusu karar çerçevesinde gerekli kamulaştırma işlemleri 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununda belirtilen esaslar dâhilinde üretim faaliyetlerinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişileri için Maliye Bakanlığı, dağıtım faaliyetlerinde bulunan lisans sahipleri için TEDAŞ tarafından yapılır. Bu durumda kamulaştırma bedelleri ile kamulaştırma işlemlerinin gerektirdiği diğer giderler kamulaştırma talebinde bulunan önlisans veya lisans sahibi tüzel kişi tarafından ödenir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
Davanın süresinde açılmadığı iddiası bakımından;
Dava konusu işlemin 22/10/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandığı, davacı tarafından 11/11/2020 tarihinde açılan davada, Dairemizin 24/11/2020 tarihli ve E:2020/10332, K:2020/11328 sayılı kararıyla dava dilekçesinin reddine karar verilmesi üzerine, süresi içinde dava dilekçesinin yenilendiği görüldüğünden, otuz günlük dava açma süresi içinde dava açıldığından, davalı idarelerin davada süre aşımı bulunduğu yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
Özel mülkiyet hakkının korunması gereken temel insan hakları arasında öngörüldüğü, anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük yada orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarıyla da bu hususların açık bir şekilde ortaya konulduğu görülmektedir.
Anayasa’nın 35. maddesinin ikinci fıkrasında mülkiyet hakkının ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceği belirtilmek suretiyle mülkiyet hakkına yönelik müdahalelerin Kanunda öngörülmesi gereği ifade edilmiştir Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir. Acele kamulaştırma usulü, olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte; yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye, kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkânı tanımaktadır. Taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi, bunun mümkün olamaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir. Kamulaştırılmasına karar verilen taşınmaza acele olarak ihtiyaç duyulması halinde, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca kamulaştırma acele usulle yapılmaktadır.
Bu çerçevede, 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile acele kamulaştırmada olağan kamulaştırmaya oranla özel koşulların varlığı aranmış ve üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır. Anılan hüküm uyarınca taşınmazların bir an önce kullanılmasına ihtiyaç duyulan, kamu düzenine ilişkin olarak acelilik halinin bulunduğu durumlarda Cumhurbaşkanınca, taşınmazların acele kamulaştırılmasına karar verilebilmektedir.
Acele kamulaştırma istisnai bir yöntem olduğundan, olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında aceleliğin varlığına dair şartlarının ortaya konulması gerekmektedir.
Acelelik koşulunun kamu düzenine ilişkin olması gerektiği ve kamu yararının ise, olağan kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu açıktır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına yönelik şartların oluşup oluşmadığı, yani acelelik durumunun bulunup bulunmadığı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
2942 sayılı Kanunun 3. maddesinde, Cumhurbaşkanınca kabul olunan, büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda, kamulaştırma yöntemi konusunda özel bir düzenleme getirilmiştir.
Dava konusu işlem ile enerji üretiminde kamu yararı görülmüş ve en kısa sürede enerji üretimine geçilmesinin acelelik hali oluşturması sebebiyle davaya konu taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir.
Öte yandan, Ülkemizin enerji açığı değerlendirildiğinde, dava konusu olayda olduğu gibi Devlet adına lisans verilmek suretiyle yapılan enerji yatırımlarında kamulaştırma ile ilgili diğer hususların yerine getirilmiş olması koşuluyla acelelik halinin bulunduğu da tartışmasızdır.
Bu durumda; davaya konu hidroelektrik santralinin kurulması ve bu suretle en kısa sürede elektrik üretiminin sağlanması amacıyla yapılacak kamulaştırmada acelelik halinin bulunduğu sonucuna varıldığından, enerji yatırımının bir an önce yapılabilmesi maksadıyla taşınmaza el konulmasına imkan veren dava konusu Cumhurbaşkanı kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer yandan; davacı tarafından dava konusu projeye ilişkin ÇED olumlu kararının anılan Mahkeme kararıyla iptal edildiği, bu nedenle dava konusu acele kamulaştırma kararının dayanağının kalmadığı ileri sürülmüş ise de; söz konusu …tarih ve …sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemi iptal eden …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının, Dairemizin 23/09/2021 tarihli ve E:2021/4835, K:2021/10068 sayılı kararıyla bozulduğu, ayrıca, davaya konu proje için Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci tamamlanarak ÇED olumlu kararının verildiği, ÇED sürecinin projeye başlanılmadan önce projenin çevreye olabilecek tüm etkilerinin detaylı olarak araştırıldığı ve yapılacak çalışmalar ile alınacak tedbirlerin uygunluğunun değerlendirildiği bir süreç olduğu ve yapılması planlanan faaliyete başlanabilmesi için ön koşul niteliği taşıdığı, ilgili mevzuat uyarınca alınması zorunlu olan ruhsat, izin ve onay gibi gerekli izinler alınmadan proje inşaatına başlanamayacağı, gerekli izinler verilirken projeye ilişkin ÇED kararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmek suretiyle, ÇED gerekli değildir kararı veya ÇED olumlu kararı bulunmayan projede yatırıma başlanılması için izin verilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu proje alanına ilişkin ÇED kararı bulunmamasının, acele kamulaştırma kararını sakatlayan bir husus olmadığı ve hukuka aykırı hale getirmeyeceği değerlendirildiğinden, davacının bu yöndeki iddiasına itibar edilmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Varsa posta avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.