Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/443, Karar No: 2022/4470

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/443 E. , 2022/4470 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/443
Karar No : 2022/4470

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, anılan kararın kaldırılmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere İdare Mahkemesine gönderilmesine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, Mersin ili, Yenişehir ilçesi, … Mahallesi, … mevkii, … parsel sayılı taşınmazın belediye hizmet alanına ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufunun hukuken kısıtlandığı ileri sürülerek, taşınmazın kısıtlılığının imar planı değişikliği ya da imar uygulaması yapılarak veya farklı bir yöntem kullanılarak kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarihli, … sayılı imar ve şehircilik müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmış, … İdare Mahkemesinin dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki … tarihli, E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 10/10/2018 tarih ve E:2018/435, K:2018/7709 sayılı kararıyla bozulması üzerine, anılan bozma kararına uyularak … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla, anılan kaldırma kararına uyularak, davacılar tarafından dava konusu taşınmaz üzerindeki kısıtlılığın, taşınmazın belediye hizmet alanından çıkarılması, yani plan değişikliği yapılmak suretiyle kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin dava konusu edildiği, bu plan değişikliği talebinin üst ölçekli planlara, şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olup olmadığı noktasında değerlendirme yapılması gerektiği, taşınmazın … tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planında eğitim alanı ve 15 metre genişliğindeki yolda kaldığı, 1/5000 ölçekli plana uygun olacak şekilde 1/1000 ölçekli planda lise alanına ayrıldığı, … tarihli, … sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli revizyon nazım imar planından önceki 1/5000 ölçekli nazım imar planında belediye hizmet alanında kaldığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ayrıldığı kullanım kararının revizyon öncesi ve revizyon 1/5000 ölçekli nazım imar planındaki kullanım kararına uygun olduğu, davacı tarafından taşınmaz üzerindeki kısıtlılığın kaldırılması için öncelikle 1/5000 ölçekli nazım imar planında değişiklik yapılması için Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığına başvuruda bulunulması ve ardından müteakip işlemlerin yapılması gerektiği, taşınmazın belediye hizmet alanına alınması ile getirilen kısıtlılığın kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla, davacı tarafından, taşınmazın imar planında kamusal alan olarak ayrılması sebebiyle oluşan kısıtlılığın imar planı değişikliği ya da imar uygulaması yapılması veya farklı bir yöntem kullanılmak suretiyle kaldırılarak mülkiyetin serbest kullanımına imkan tanınması talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı, davacının idareye başvurusu ile dava dilekçesindeki talep ve iddiaları incelendiğinde, amacının 3194 sayılı Kanunda öngörülen yöntem ve araçlardan herhangi birinin davalı idarece uygulanması suretiyle taşınmazının üzerindeki hukuki kısıtlılık halinin kaldırılmasını sağlamak olduğu, Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararında da idarenin bu mahiyetteki taşınmazlar üzerindeki hukuki kısıtlılığı kaldırma konusunda İmar Kanunu ile öngörülen farklı yöntem ve araçları kullanma yetkisinin olduğu belirtilip davacının talebinin bu kapsamda değerlendirilerek, dava konusu işlem hakkında hukuki irdeleme yapılmasının istenildiği, İdare Mahkemesince, davanın konusunun yalnızca plan değişikliği talebinin reddine ilişkin işlem olarak alınıp 1/1000 ölçekli uygulama imar planının üst ölçekli nazım imar planına uygunluğunun denetlendiği, taşınmaz üzerindeki kısıtlılığın kaldırılması için davacı tarafından uygulanması talep edilen ve başvuru dilekçesi ile dava dilekçesinde belirtilen diğer yöntem ve istemlerin de davalı idarece reddedilmesi yönlerinden hiçbir hukuki değerlendirme ve irdeleme yapılmadığı, uyuşmazlığın temelini oluşturan davacının esaslı iddia ve itirazları hakkında gerekçe ve hüküm oluşturulmadığı ve Danıştay Altıncı Dairesinin bozma kararında yer verilen gerekçeye uygun karar verilmediği, dava konusu işlem hakkındaki yargısal incelemenin ve hukuki değerlendirmenin eksik yapılarak, uyuşmazlığın bir kısmı hakkında gerekçe ve hüküm oluşturulmaksızın karar verilmiş olması nedeniyle eksik inceleme ve gerekçeden oluşan kararın bu kısmı bakımından doğrudan üst derece mahkemesince ilk kez yargılama yapılarak bir hükme varılması, kanunun öngördüğü iki aşamalı yargısal denetime aykırılık teşkil ettiğinden, ilk derece yargısal denetimin gerçekleştirilmesi için dosyanın belirtilen eksiklik yönüyle de irdelenip davanın bütünü açısından İdare Mahkemesince hüküm kurulması gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, işin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, bu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı Kanunun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 4. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu halde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması halinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.” düzenlemesine, aynı maddenin 5. fıkrasında; “Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hakim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu doğrultuda, Bölge İdare Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi yolunda karar verilebilecek haller Kanunda tahdidi şekilde sayılmıştır. Buna göre İdare Mahkemesinin ilk inceleme sonucunda verdiği kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunun haklı görüldüğü haller ile davaya görevsiz veya yetkisiz mahkemece yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hakim tarafından bakıldığının tespit edildiği hallerde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Buna karşılık görevli ve yetkili İdare Mahkemesince işin esası hakkında verilen kararın Bölge İdare Mahkemesince hukuka uygun bulunmadığı hallerde, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esası hakkında Bölge İdare Mahkemesince yeniden inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği açıktır.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince davanın reddine karar verildiği, bu haliyle İdare Mahkemesi kararının dayandığı gerekçenin işin esasına yönelik bir gerekçe olduğu anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine işin esası incelenerek dava hakkında bir karar verilmesi gerekirken, dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesi yolunda verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 11/04/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir