Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/1936, Karar No: 2021/3839
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/1936 E. , 2021/3839 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/1936
Karar No : 2021/3839
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … Yapı Denetim Ltd. Şti.
2- …
3- …
4- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince dava konusu işlemin davacı şirketin sorumlu denetim elemanı olan davacılar …, …, … hakkında Bakanlıkça kayıtlarının tutulmasına ilişkin kısmının iptali; davacı şirket hakkında 1 yıl süreyle yeni iş almaktan men cezası verilmesi ve şirketin kuruluş ortaklarından davacı … hakkında ayrıca yeni iş almaktan men cezası süresi içinde herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda idari veya teknik bir görev almaması ve başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı da olmamasına ilişkin kısım yönünden ise davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın iptale ilişkin kısmına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde sınırlı sayıda sayılan temyize tabi kararlar arasında yer almadığı görüldüğünden; anılan Kanun’un 48. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca davalı idarenin temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 6. bendinde: “Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir. Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.” kuralı yer almaktadır.
Anılan Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde: “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mev-zuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 48. maddesinin 6. fıkrasında; “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren; merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmü; 7. fıkrasında ise, “Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir. ” hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bakılan davanın, Samsun ili, Atakum ilçesi, … pafta, … ada, … sayılı parsel üzerinde yer alan … nolu yapıyı 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 2. maddesinin 4. fıkrasının (c) ve (g) bentlerinde öngörülen esaslara göre denetlenmediğinden bahisle, aynı Kanun’un 8. maddesi gereğince … Yapı Denetim Ltd. Şti.’ne 1 yıl süre ile yeni iş almaktan men cezası verilmesine, adı geçen şirkete yeni iş almaktan men cezası verilmesine sebep olan sorumlu denetim elemanlar (mimar- proje uygulama denetçisi) …, (inşaat mühendisi-proje uygulama denetçisi) … ile (inşaat mühendisi-kontrol elemanı) …’nın “Bakanlıkça kayıtlarının tutulmasına” ve kuruluş ortağı (mimar- proje uygulama denetçisi) olan …’nin yeni iş almaktan men cezası süresi içerisinde herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda idari veya teknik bir görev almaması ve başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olmaması için “Bakanlıkça kayıtlarının tutulmasına” ilişkin 04/12/2018 tarih ve 30615 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 29/11/2018 tarih ve 221948 sayılı Bakanlık Oluru’nun iptali istemiyle açıldığı; İdare Mahkemesince dava konusu işlemin davacı şirketin sorumlu denetim elemanı olan davacılar …, …, … hakkında Bakanlıkça kayıtlarının tutulmasına ilişkin kısmının iptaline, davacı şirket hakkında 1 yıl süreyle yeni iş almaktan men cezası verilmesi ve şirketin kuruluş ortaklarından davacı … hakkında ayrıca yeni iş almaktan men cezası süresi içinde herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda idari veya teknik bir görev almaması ve başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı da olmamasına ilişkin kısım yönünden ise davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta; İdare Mahkemesince kısmen dava konusu işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda verilen kararın iptale ilişkin kısmı hakkında davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ile reddedildiği ve anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının davalı idare tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu işlemin davacı şirketin sorumlu denetim elemanı olan davacılar …, …, … hakkında Bakanlıkça kayıtlarının tutulmasına ilişkin kısmının istinaf ve temyiz başvurularına konu edildiği ve işlemin anılan kısmı ile ilgili bölge idare mahkemesi idari dava dairesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde verilen kararın, temyiz edilmesinin yukarıda anılan Kanun kapsamında mümkün olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Temyiz istemine konu Bölge İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında, temyiz yolunun açık olduğunun belirtilmesinin, kanunen temyiz yolu öngörülmeyen davalarda ilgilisine temyiz hakkı vermeyeceği de açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2021 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un “İdari müeeyyideler ve teminat” başlıklı 8. maddesinin yedinci fıkrasında “Yapı denetim kuruluşlarına üç ayrı teknik inceleme raporu kapsamında üç adet idari müeyyide uygulanmasına sebebiyet vererek kayıtları tutulan denetçi mimar ve denetçi mühendisler ile diğer teknik personel, Merkez Yapı Denetim Komisyonunun kararı ve Bakanlığın onayı ile üç yıl süre ile herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamaz ve başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 6. bendinde: “Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” kuralı yer almaktadır.
Anılan Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde: “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
…
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
…” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; yapı denetim kuruluşlarına üç ayrı teknik inceleme raporu kapsamında üç adet idari müeyyide uygulanmasına sebebiyet vererek kayıtları tutulan denetçi mimar ve denetçi mühendisler ile diğer teknik personelin üç yıl süre ile herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamaması ve başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olamaması sonucunu doğurduğu dikkate alındığında; anılan kişilerin yukarıda yer verilen Kanun hükmüne istinaden Bakanlıkça kayıtlarının tutulmasına ilişkin işlemlerin 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bentleri uyarınca temyiz edilebilecek kararlar kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; Samsun ili, Atakum ilçesi, … pafta, … ada, … sayılı parsel üzerinde yer alan … nolu yapıyı 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 2. maddesinin 4. fıkrasının (c) ve (g) bentlerinde öngörülen esaslara göre denetlenmediğinden bahisle, aynı Kanun’un 8. maddesi gereğince … Yapı Denetim Ltd. Şti.’ne 1 yıl süre ile yeni iş almaktan men cezası verilmesine, adı geçen şirkete yeni iş almaktan men cezası verilmesine sebep olan sorumlu denetim elemanları (mimar- proje uygulama denetçisi) …, (inşaat mühendisi-proje uygulama denetçisi) … ile (inşaat mühendisi-kontrol elemanı) …’nın “Bakanlıkça kayıtlarının tutulmasına” ve kuruluş ortağı (mimar- proje uygulama denetçisi) olan …’nin yeni iş almaktan men cezası süresi içerisinde herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda idari veya teknik bir görev almaması ve başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olmaması için “Bakanlıkça kayıtlarının tutulmasına” ilişkin 04/12/2018 tarih ve 30615 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 29/11/2018 tarih ve 221948 sayılı Bakanlık Oluru’nun iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacı şirkete yeni iş almaktan men cezası verilmesine sebep olan sorumlu denetim elemanları (mimar- proje uygulama denetçisi) …, (inşaat mühendisi-proje uygulama denetçisi) … ile (inşaat mühendisi-kontrol elemanı) …’nın “Bakanlıkça kayıtlarının tutulmasına” ilişkin kısmı yönünden dava konusu işlemin iptali, diğer kısımlar yönünden davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmı hakkında davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı ile reddedildiği ve anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının davalı idare tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yapı denetim kuruluşlarına üç ayrı teknik inceleme raporu kapsamında üç adet idari müeyyide uygulanmasına sebebiyet verdiğinden bahisle denetçilerin kayıtlarının tutulmasının, söz konusu denetçilerin üç yıl süre ile herhangi bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunda teknik bir görev alamaması ve başka bir yapı denetim veya laboratuvar kuruluşunun ortağı olamaması sonucunu doğurduğu ve davanın 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun hükümlere göre sorumlu denetim elemanları hakkında Bakanlıkça kayıt tutulmasına ilişkin işleme ilişkin kısmının davalı idarece temyiz edildiği dikkate alındığında; dava konusu işlemin Bakanlıkça kayıt tutulmasına ilişkin kısmının iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararının, 2577 sayılı Kanun’un 46/1-c ve 46/1-d hükümleri uyarınca temyiz edilebilecek kararlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmakta olup, aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.